Nikaragua translate Portuguese
210 parallel translation
Daha yakın bir geçmişten Topçu Lou Bevis. Nikaragua sahiline adımını atan ilk bahriyeli.
E mais recentemente, um pistoleiro Lou Bevis, o primeiro soldado a dar na praia de Nicarágua.
ve "Nikaragua", yaklaşın.
e "Nicaragua", se aproxime.
Nikaragua'da 50 yılı aşkın süredir, sevilmeyen diktatörlere karşı... direnişler meydana geliyor.
A resistência Popular a uma série de ditadores crescia na Nicarágua há 50 anos.
1979 baharında... her kesimden Nikaragua'lı, Başkan Anastasio "Tacho" Somoza'yı... devirmek için son kez bir araya geldi.
Na primavera de 1979, os nicaraguenses uniram-se, para derrubar o presidente Anastasio Tacho Somoza.
Asıl Nikaragua. Orada iş var.
Na Nicarágua é que é.
Seninle Nikaragua'ya gideceğim.
Vou contigo.
- Nikaragua parası versem.
Aceitas moeda nicaraguense?
Bana Nikaragua hakkında bilgi ver.
Dá-me lá os tópicos sobre Nicarágua.
Bu gece Nikaragua'daki bağlantılarını tuttum.
Gosto da sua "ligação" nicaraguense. Repararam nos movimentos dela.
Bir harita al Charlie ve Nikaragua'yı bul.
Arranja um mapa. Vê onde é a Nicarágua.
- Leon için mi, Nikaragua için mi?
- Por Leon, pela Nicarágua.
- Nikaragua'yı nasıl buldun?
Gostas de Nicarágua?
- Claire, Nikaragua'dan bıktım.
Claire, estou farto da Nicarágua.
Sayın Başkan, Nikaragua topraklarının beşte biri sizin.
Possui 1 / 5 das terras da Nicarágua.
Nikaragua artık özgür bir ülke olacağı için, Bay Price, Rafael'le karşılaşmanızın zamanı geldiğini düşündük.
Como a Nicarágua em breve será livre... é altura de conhecerem Rafael.
Küba ve Nikaragua asker sayısını 500.000'e çıkarıyor.
CUBA E NICARÁGUA ATINGEM UM NÚMERO DE FORÇAS DE 500,000.
Nikaragua, San Salvador Kamboçya, Angola ve Meksika'da.
Nicarágua, San Salvador, Cambodja, Angola e México.
Burada açtıkları gediklerden giren Küba ile Nikaragua orduları ilerleyerek "Büyük Ovalar" bölgesinde toplandılar.
Abriram a porta aqui, e os exércitos de Cuba Nicarágua entraram... avançando pelas Grandes Planícies.
"Dört yıl önce Arjantin'de sol bacağa kurşundan aksıyor, kara borsa, çift-amaçlı el bombaları, Burma, El Salvador, Nikaragua..."
"quatro anos na Argentina, mercado negro. " Trafica granadas em Burma, El Salvador, Nicarágua... "
Nikaragua'daki ihtilalin ardından Orta Amerika'nın minik ülkesi El Salvador bir keşmekeşin içine düştü.
Desde a revolução da Nicarágua... Desde a revolução na Nicarágua... que o caos reina em El Salvador, na América Central.
Asiler Nikaragua'dan silah ediniyorlar.
Os rebeldes recebem armas através da Nicarágua.
Nikaragua sadece başlangıçtı. Sırada Guatemala ve Honduras var.
Sabe, a Nicarágua foi só o princípio.
— Nikaragua nasıldı?
- Como estava a Nicarágua?
Lanet kokain paranızla Nikaragua'yı işgal etme planlarınızı açıklayacaktı.
Ele ia expor os vossos planos de invadir a Nicarágua com o dinheiro da cocaína.
Bugün Nikaragua sınırının yakınında yine çarpışma olduğu bildirildi.
Há relatos de novos combates perto da fronteira da Nicarágua.
Ama Mark bunun Nikaragua'ya benzediğini söylüyor ve biz biraz tartıştık.
Mas o Mark diz que parece a Nicarágua e que é uma coisa política.
Belki Libya, Nikaragua, Filipinler ya da Meksika.
Irão, talvez. Líbia. Nicarágua.
Nikaragua, Şili, İran?
Nicarágua? chile? Irão?
Nikaragua ve onun gibi yerlerde çok zaman geçirdik.
Passamos muito tempo na Nicarágua e em sítios assim.
- Nikaragua. Benim memleketim.
Nicaragua...
- Nikaragua mı?
É de onde venho.
- Öyleydi. - Ve Nikaragua'ya.
E a Nicaragua livre.
- Özgür Nikaragua'ya. Özgürlüğe.
Nicaragua livre.
Nikaragua'da bir grupta dans ediyor.
"Dançarina num grupo na Nicarágua.."
Grup Nikaragua'ya döndüğünde hasta İngiltere'de kalmış.
"Ficou no UK quando o grupo regressou à Nicaragua."
Nikaragua Hükümeti'ne karşılar.
Contra o Governo da Nicaragua
- Senin biletin mi? Nikaragua'ya mı?
A ti ; à Nicaragua?
Kimse bunu bozmak için Nikaragua'ya geri dönemez diyor.
Agora, todos somos livres
Nikaragua'da bizim savaşımız için onlar da acı çekti. Neden onları desteklemeyelim?
Diz que, agora
Tanrı bana acısın, onları Nikaragua'ya gönderdim.
Mandeio-os para a Nicarágua
Nikaragua dağının tepelerinden en doğal kahve çekirdekleri. Sûnî tatlandırıcılar yok.
Sementes de cacau naturais das encostas do Monte Nicarágua, sem adoçantes artificiais.
Yetiştirmem gereken bir ordu var, Nikaragua'ya gitmeliyim.
Eu tenho de criar um exército, e tenho de ir para a Nicaragua.
Sonra Barış Gücü'yle birlikte Nikaragua'ya gittik.
Depois, estivemos na Nicarágua com o Corpo da Paz.
Nikaragua tehlikeli.
É uma zona muito perigosa.
Bir gün Nachtwey, Nikaragua'dan geri döndü.
Nachtwey regressava da Nicaragua.
Çekilmemiş 4,5 kiloluk Nikaragua malı. 1,7 milyon civarı.
Fica por cerca de 1,7 milhões?
Nikaragua'da üç yıl, ilahiyat fakültesinden hemen sonra.
Três anos na Nicarágua quando saí do seminário.
Beyaz Saraydan bildiriyorum, Başkan Regan muhabirlere Nikaragua'daki durumun
D. Eu preciso de um sinal de rádio.
NİKARAGUA, 1979
NICARÁGUA, 1979
- Nikaragua
- Nicarágua
Özgür Nikaragua'ya.
Nicaragua livre.