Nola translate Portuguese
273 parallel translation
"umarım o it bu sefer seni mutlu eder" dedim.
Adeus, Nola, espero que esse sujeito te faça feliz desta vez.
Nola onu beraberinde götürdü.
Nola o levou.
- Nola.
- Nola.
- Nola! Napoli değil.
- Nola, Nola!
Nola'lı peder Giordano Bruno... dinden dönme ile suçlanıyorsun, sapkınlıkla, dine karşı kafir öğretilerle, Kilise'ye ve Papa'ya kastetmekle.
Frei Giordano Bruno de Nola, és acusado de apostasia, de heresia, de ensinamentos contra a religião e blasfémia, de conspiração contra a lgreja e contra o Papa.
" Yarın, tüm halkın izleme şansı bulacağı bir infaz gerçekleşecek : Nola'lı bir dominikin dini infazı. Bu dirençli tanrıtanımaz, Kardinal Madruzzi'nin evindeki son Çarşamba, günahkar beyanların yazarı olarak cezalandırıldı.
Amanhã poderão assistir ao espectáculo, de uma soleníssima justiça de um dominicano de Nola, herege obstinado, que, na quarta-feira, na casa do Cardeal Madruzzi, foi sentenciado como autor de algumas afirmações sacrílegas, opiniões com as quais se manteve obstinado,
Önce Capri'ye, sonra da Nola'ya.
Primeiro em Capri e depois, em Nola.
Birkaç gün burada, Nola'da kalmak zorunda.
Terá de ficar alguns dias aqui, em Nola.
- Yoğun bir tedavi gördüğünü biliyorsun.
Quero ver a Nola. Quero ver a minha esposa agora mesmo.
Hiçbir şey olmamış gibi davranıyor ama bunu yapan Nola ya da yukarıda sakladığın başka bir kaçık.
A Candice não diria nem uma palavra. Actua como se nada tivesse sucedido.
İki durumda da artık hafta sonunu annesiyle geçirmeyecek.
Mas foi a Nola... ou algum outro demente dos que escondes aquí.
Bu aşamada Candice'i ondan alırsan, Nola'yı bir çıkmaza sokabilirsin.
A menina ficará comigo. Afastar a Candice a esta altura do tratamento... poderia conduzir a Nola à loucura total.
Görüşmesini engellemen için yasal bir dayanağın yok.
A mim parece-me que a Nola perdeu o controlo há já bastante tempo.
- Chris, yemekten sonra ikinci aşamaya geç.
Prepara a Nola Carveth para outra sessão esta noite. Fá-lo-ei.
Nola'ya zaman verirsem çocuğa gerçekten zarar verir.
O tribunal poderia decidir contra ti em apenas sete dias.
Bunu yapacağını biliyorum Hal.
Se Nola continua a ver a menina, acabará por lhe fazer muito mal.
Nola ve ben, büyükannesine ihtiyacı olduğunu biliyoruz.
Se fosse pela Nola, nunca veria a Candice.
Sonuna kadar gitmen gerek.
Mostra-me a tu ira, Nola. Mostra-ma.
Candice'i, bebek Nola yapmaya çalıştığıma inanıyor.
Dia a dia, momento a momento, ele crê que estou a tentar... fazer da Candy uma pequena Nola.
Ona fazla katı davranmamalısın tatlım.
É muito arrogante. Não sejas tão dura com ele, Nola.
Frank, senin, Nola'nın ve bu tatlı çocuğun aynı kalp acılarını yaşadığınızı düşünüyorum da ağlamamak için kendimi zor tutuyorum.
Talvez nunca tenha admitido que entre nós tudo havia terminado. Ah, Frank, quando penso em ti, na Nola... e nesta linda menina tendo que sofrer o mesmo que nós sofremos... dá-me vontade de chorar.
- Yolunuzu bu şekilde kestiğim için üzgünüm ama adamınız pek yardımcı olmadı.
Sou Barton Kelly, o pai de Nola Carveth.
- Evet, polis benimle konuştu. - Öyleyse ona söylediniz mi?
Sabia que a mãe de Nola faleceu ontem?
Ben de bunu ona söylemek için buraya geldim.
- Então já disse à Nola. - Não, não o fiz.
- Kaldırabileceğinden emin değilim.
O quê? Nola atravessa uma etapa crucial do seu tratamento.
- Nola da var.
Barton, apanhe um taxi, por favor.
O yere onu görmeye gittim.
- Isso não é tudo. Passou-se algo com Nola.
Seninle veliler toplantısında görüşürüz.
Uma vez foi suficiente. A Nola ligou? O que disse?
Kraliçe arı Nola derken ne demek istedin?
Olha quem está aquí. O marido de Nola.
O zamandan beri buraya ilk kez geliyorum. Frank, burada ne yapıyoruz?
Aqui é onde a minha mulher e a minha filha passaram nove meses... antes de a Nola se mudar para Somafree.
Orada yaşıyorlar.
Trouxeram-na para aqui, para a Nola?
Nola'nın onlara bakmasını sağladın.
Você é um demente.
Nola onların üvey annesi değil Frank.
São só aberrações.
Nola onların gerçek ve tek anneleri.
Miúdos deformados. Você pô-los ao cuidado de Nola.
Nola geçen hafta sonu Candice'le sınır aştığında ondan bıktığında onu dövmüştü.
- São os filhos dela. Para ser mais exacto, são os filhos da sua ira.
Ama öfkesini terapi altında anne ve babasına kustuğunda gidip anne ve babasını öldürdüler.
Só a cólera de Nola os motiva, seja essa cólera... consciente ou inconsciente. Quando a Nola se enraiveceu com a Candy no passado fim de semana... estava muito irritada... e os miúdos bateram-lhe.
Buna ben de inanmak istememiştim ama şimdi Ruth Mayer'ı da öldürdüler. Şimdi seni ya da beni de öldürebilirler ve Nola farkına bile varmaz.
Mas quando ela libertou a sua fúria contra os pais, durante a terapia... os miúdos mataram-nos.
Ben de ona "hoşça kal Nola,"
Disse-lhe :
Nola?
Ah, Nola!
- Nola'yı görmek istiyorum. - Hemen karımı görmek istiyorum.
Em que posso servir-te?
Bana sorarsan Nola o çıkmaz yola gireli çok oldu.
É um momento crítico para ela, Frank.
- Chris, Nola Carveth'ı bu gece yeni bir seansa hazırla, olur mu?
Sim, Hal?
Bana torunumu getirdiğin için. Nola'ya kalsa Candice'i hiç göremezdim.
Muito obrigado, Frank.
- Çok iyisin.
A Nola e eu sabemos que a menina necessita da sua avó, sobretudo agora.
Anneler bunu yapmaz.
Não eu não sou assim, Nola.
Bana öfkeni göster Nola. Göster bana.
Móstra-me o que te fiz.
Nola'nın annesinin dün öldürüldüğünü biliyor muydunuz?
Seguramente sabia que eu estava de saída...
Bu yüzden Nola'ya söylenmemesi gerek.
Para lhe dizer.
- Nola, terapisinde çok kritik bir aşamadan geçiyor.
Por isso a Nola não deve tomar conhecimento.
Karşılığında para ödemesi bile gerekmiyor.
A que te referias quando disseste que Nola era a abelha rainha?
Onu buraya, Nola'nın yanına getirdiler mi? Bilmiyorum.
Mataram a Ruth Mayer?