English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Nöbetçi

Nöbetçi translate Portuguese

1,048 parallel translation
Bir nöbetçi gönder bana.
Dai-me uma candeia.
Batı Kapısı'ndaki nöbetçi er uçan daire görmüş.
A sentinela do Portão Oeste avistou um disco voador.
Tüm planım, köşede duran nöbetçi kulubesi üzerineydi.
Tudo o que sabia do sistema de vigilância era que havia uma guarita em cada um dos 4 cantos.
Köprü üzerinde mutlaka nöbetçi asker olacaktır bu yüzden malzemeleri nehir yukarı yüzdürerek taşıman gerekecek yani bir sal yapman gerekiyor.
Eles devem pôr sentinelas na ponte portanto, terá de transportar as coisas de rio acima o que significa construir uma jangada.
İlk olarak, nöbetçi erleri Örümcek Ağı Ormanı'na gönderin. Düşman kuvvetlerini o labirente çekip dağıtın ve yaralayabildiğiniz kadarını yaralayın.
Primeiro, colocar sentinelas nas extremidades da Floresta das Teias, dividir as forças inimigas atraindo-as para o seu labirinto e desferir tantos golpes quantos conseguirmos.
Sanıklar nöbetçi odasına geri götürülsün.
Os acusados serão escoltados para a detenção.
- Sanırım emir nöbetçi subaydan gelmiş.
- Pensei que pedira ao Oficial de Serviço.
Nöbetçi subaya söyle senin için rapor yazsın.
Apresente-se ao Oficial de Serviço.
Bir nöbetçi savaşta en önemli şeydir.
Um sentinela na guerra é o mais importante.
Geri adım atarsan, nöbetçi seni vurur.
Se voltar, o sentinela te pegará.
Nöbetçi değişimi.
Trocando a guarda.
Santral, nöbetçi karakolunun bitişiğinde. Ana gözetleme kulesinin hemen önünde.
O gerador está perto do posto do sentinela... justamente em frente a torre principal.
Bir nöbetçi gönderin, üçüncü nöbet yeri!
Cabo de guarda! Posto Nº3!
- Nöbetçi subay, lütfen.
- O comandante, por favor.
En yakınınızdaki Filistin nöbetçi kulübesine başvurun.
Apresentem-se imediatamente num local de controle.
- İntikamım alındı. - Nöbetçi.
- Está consumada a minha vingança.
- Nöbetçi çavuş kimdi?
- Quem é o sargento de guarda?
Nöbetçi subayı devriye çıkarıyor, efendim.
O Oficial de guarda deve formar a patrulha, senhor.
On adımda bir nöbetçi dikildi.
Colocamos sentinelas a cada dez passos.
- Gemiye başka bir nöbetçi koydular.
- Colocaram um outro guarda na nave.
Daha çok patlamak üzere olan bir cephane deposundaki nöbetçi gibisin.
te considere o sentinela de um depósito de armas a ponto de saltar pelos ares.
Onu kamyonda nöbetçi bıraktık yalnız.
Ficou de guarda ao camião sozinha.
Dükkanın önüne günde 24 saat nöbetçi dikerim.
Porei guardas na frente da loja, durante as 24 horas do dia.
- Sancaktaki nöbetçi serbest!
- Desimpedir vigia de estibordo!
Bu subay her iki saatte bir tam teçhizatlı olarak nöbetçi subaya rapor verecek, o da bana.
Este oficial apresentar-se-á de duas em duas horas, fardado e equipado ao oficial de serviço, que reportará a mim.
- Nöbetçi kim?
- Quem está de vigia?
Bizimle ışıklar arasında bir nöbetçi var.
O guarda está entre nós e as luzes.
Nöbetçi öteki uca gittiğinde dışarı çıkabilirsiniz.
Quando o guarda for para a ponta, podem sair à vontade.
- Nöbetçi var mı?
Algumas sentinelas?
Nöbetçi subayı Ripper'den hücum şifresini teyit etmesini istemiş.
O oficial de serviço pediu ao Ripper que confirmasse a ordem.
- Nöbetçi subay, anahtar, lütfen.
- Oficial de dia, as chaves.
Depoya kilitleyip kapıya nöbetçi koy.
Fechem-no no armazém. Ponham um homem à porta.
Sopayla vurduğunuz nöbetçi az önce öldü.
O guarda, em quem bateram, acaba de morrer.
- Bugün nöbetçi.
- Oficial do dia.
Yarιn sabah nöbetçi subaya beni görmek istediğinizi söyleyin.
Amanhã de manhã, pede ao oficial do dia para me falares.
Daha az nöbetçi var.
Há menos sentinelas.
Bizi zorla dine döndürmek için birkaç nöbetçi veya keşiş çağır istersen.
É para não trazeres militares e monges que nos forçam a abraçar a vossa fé.
Önünde nöbetçi kulübesi var.
Existe uma casita de sentinela em frente.
Bu belkide tüm ülkedeki en gizli oda ama, gördüğün gibi, nöbetçi yok.
Deve ser a sala mais secreta do país e não tem guardas.
Harry Mudd, nöbetçi kontrolünde kamarasında tutulmakta.
Harry Mudd está confinado à sua cabina, sob vigilância.
Kapının önünde nöbetçi var, kamarandan çıkamazsın.
E tens um guarda à porta, não podes sair da tua cabina.
Güvenlik. 24-saat sürekli iki silahlı nöbetçi Nomad'ı revirde izlesin.
Segurança. Dois homens à enfermaria, para vigiar a Nomad 24 horas por dia.
- Nöbetçi ve korumalarınız var mı?
- Colocaram sentinelas? - Claro.
Parçaları kalmış, ama nöbetçi doktor da benimle aynı fikirde, kimyasal aşınma, neredeyse bir asit fıçısının içine atılmış gibi.
Restam apenas fragmentos, mas o médico concorda comigo. Uma corrosão química, como se tivesse sido atirado para dentro de ácido.
Nöbetçi kim?
Quem está de guarda?
Bütün gece bir nöbetçi olacak.
Vai estar alguém de guarda toda a noite.
Nöbetçi!
Guarda!
- Nöbetçi! - Ne var?
Irmã guarda!
Stratejik bölgelerde çift nöbetçi var.
Áreas estratégicas bem guardadas.
Nöbetci!
Guarda!
İki nöbetçi de ölmüş.
Matou os dois guardas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]