Oberyn translate Portuguese
43 parallel translation
Prens Oberyn.
- Príncipe Oberyn.
Hiç öğrenemeyeceksiniz Prens Oberyn.
Parece que nunca sabereis, Príncipe Oberyn.
Kraliyet düğününe iştirak etmesi için, kardeşi Prens Oberyn'i gönderdi.
Enviou o seu irmão, Príncipe Oberyn, para comparecer ao casamento real em seu lugar.
Evet, kralımız düğün ziyafetinde Prens Oberyn gibi meşhur bir savaşçının bulunmasından büyük keyif alacaktır.
Sim, o Rei ficará encantado em estar na companhia de um guerreiro tão célebre como o Príncipe Oberyn na sua festa de casamento.
- Peki Prens Oberyn nerede?
E onde está o Príncipe Oberyn?
Birini veya birilerini öldürmeden Prens Oberyn'i bulmamız lazım.
Temos de encontrar o Príncipe Oberyn antes que ele mate alguém... ou vários.
# Ama dökülen yağmur # - Oberyn!
- Mas agora a chuva...
- Oberyn, yapma!
- Oberyn, não.
Prens Oberyn, davetsiz geldiğim için kusura bakmayın.
Príncipe Oberyn, perdoai a intrusão.
Prens Oberyn, mümkünse özel konuşabilir miyiz?
Príncipe Oberyn, se for possível uma palavra em privado...?
Kralın Şehri'ne neden geldiniz Prens Oberyn?
Porque veio a Porto Real, Príncipe Oberyn?
Oberyn Martell ise soyadı Lannister olan herkesi öldürmek istiyor.
Oberyn Martell quer matar qualquer pessoa de apelido Lannister.
- Prens Oberyn.
- Príncipe Oberyn!
- Ve Dorne Prensi Oberyn.
- E o Príncipe Oberyn de Dorne.
- Oberyn mi?
- O Oberyn?
Sence Oberyn'in bir şansı var mı?
Achas que Oberyn tem hipótese?
Oberyn kendine inanıyor.
Oberyn acredita nele próprio.
Prens Oberyn.
Príncipe Oberyn.
Lannister Hanesi'nden Kralın Eli ve Krallığın Koruyucusu Tywin, yanında Martell Hanesi'nden Prens Oberyn ve Tyrell Hanesi'nden Lord Mace ile yerime yargıçlık yapacaktır.
Tywin, da Casa Lannister, Mão do Rei, Protector do Reino, sentar-se-á como juiz em meu lugar E, com ele, Príncipe Oberyn da Casa Martell e Senhor Mace da Casa Tyrell.
Vardı Prens Oberyn...
Tinha, Príncipe Oberyn.
Oberyn ve ablasının ölümünden bizi sorumlu tutuyorlar.
Culpam-nos pela morte de Oberyn e da irmã.
- Oberyn su bahçelerinden bahsetmişti.
Oberyn mencionou os Jardins de Água.
Oberyn, dövüşle yargılanma sırasında öldü.
Oberyn foi morto durante um juramento por combate por um Senhor.
Oberyn öldü.
Oberyn está morto.
Oberyn öldüğü için, küçük konseydeki yerini Trystane dolduracak.
Com Oberyn desaparecido, Trystane tomará o seu lugar no Pequeno Conselho.
Geldiğin yerde Oberyn ile beni de onaylamıyorlardı.
Não me aprovavam com Oberyn no sítio de onde vens.
Oberyn'in intikamını kendimiz almalıyız.
Temos de ser nós a vingar o Oberyn.
Ben çocukken Oberyn beni saraya götürmeye gelmişti.
- Quando eu era criança, o Oberyn foi buscar-me para me levar para a Corte.
- Oberyn için!
- Pelo Oberyn.
Ben Obara Sand! Oberyn Martell'in kızıyım.
Sou Obara Sand, filha de Oberyn Martell.
Oberyn'e her daim imrendim.
Sempre invejei o Oberyn.
Oberyn bir maceraperest olmak için doğdu.
O Oberyn nasceu para ser um aventureiro.
Oberyn ise korkunç bir hükümdar olurdu.
E o Oberyn teria sido um péssimo governante.
Oberyn Martell katledildi ama sen kılını kıpırdatmadın.
O Oberyn Martell foi chacinado e tu não fizeste nada.
Hayatımın pişmanlığı Oberyn'in senin için savaşırken ölmesi.
O meu maior desgosto é Oberyn ter morrido a lutar por vós.
Gözlerimi kapattığımda Oberyn'in kafatası kırılırken çıkan sesleri duyabiliyorum.
Se fechar os olhos... Consigo ouvir o som do crânio de Oberyn a partir-se.
Oberyn çok asil görünüyordu o gün, gerçekten.
O Oberyn estava lindo nesse dia. Estava mesmo.
Sör Gregor'a Oberyn'e yaptığı gibi kafatasını parçalatsam mı diye düşündüm.
Pensei em Sor Gregor a esmagar-te o crânio, como fez ao Oberyn.
Oberyn mızrağını ayağıma attı ve " Erkek ya da kız olmamız fark etmez. Biz savaşımızı yaparız.
O Oberyn lançou a lança dele aos meus pés e disse :