Omar translate Portuguese
1,915 parallel translation
An itibarıyla, Omar da, Donowitz de içeride onları bıraktığımız koltuklarda oturuyorlar.
Neste momento o Omar e o Donowitz devem estar sentados nos lugares deles.
Omar, asla başka bir öğretmenlik işi bulamazsın.
O Omar, nunca vai arranjar outro emprego de professor.
Omar, benim, Deirdre.
Omar, sou eu, Deirdre.
Ben Omar.
Eu chamo-me Omar.
Omar Razaghi.
Omar Razaghi.
Ben Omar Razaghi.
Eu sou Omar Razaghi.
Omar Razaghi ile görüşmek istemiştim.
Estou? Eu gostaria de falar com o Omar Razaghi, por favor.
Di! - Omar?
Dee!
- Selam.
- Omar?
Ben, Omar Razaghi.
Eu sou Omar Razaghi.
Şey, O zaman Bay Razaghi-Omar'e ne gösterebiliriz? - Oo, Lütfen.
Então devemos mostrar ao Sr. Omar Razaghi.
- Omar.
Posso?
Bizim ıssız sahillerimizde yıkanmakta olan biricik konuğumuza. Ha?
Devemos mostrar ao Sr. Omar que podemos ser bons anfitriões, se por algum milagre, um hóspede é trazido até... a nossa costa solitária.
Git ve Omar amcana projektörün nerede olduğunu göster.
Vai mostrar-lhe ao tio Omar onde o projector está.
- Bu Omar Razaghi.
- Ooh! - Este é Omar Razaghi.
Benim, Omar Razaghi.
Sou eu, Omar Razaghi.
- Omar bunların hepsini bilmek istemiyor.
Sim. O Omar não quer saber disso tudo.
Omar'a Gondol'u gösteriyor. Bensiz mi?
Ela está a mostrar a gôndola ao Omar.
Ya Omar giderse?
Eles vão levá-la outra vez. E se o Omar for embora?
Omar.
Omar.
Omar?
- Omar? - Não lhe toques!
Omar.
Omar?
Bay Omar'ın akrabası mısınız?
Pertences a família do Sr. Omar?
Ah, Omar.
Oh, Omar.
Omar, Doktor bir hata yaptı.
Omar, o médico cometeu um erro.
Omar'ın arı sokmasına alerjisi olduğunu biliyor muydunuz?
Tu sabias que o Omar era alérgico a picada de abelha?
Doktor, Dr. Pereira, Omar'a çok iyi baktı, fakat... ama aptalca bir hata yapıyor.
O médico, Doutor Pereira, ele cuidou muito bem de Omar, mas... ele cometeu um mau erro.
Benim Omar'ın sevgilisi olduğumu düşünüyor.
Ele pensa que eu sou a namorada do Omar.
Eğer doktor böyle düşünürse, yani Omar'ı sevdiğimi - o zaman ona çok daha özel ilgi ve bakım göstereceğini düşündüm.
Eu pensei que se o médico achasse que... Omar fosse amado, que eu o amasse, então... ele tomaria cuidado muito especial com ele.
Omar için en iyisi neyse öyle olsun,
O que for melhor para Omar.
Bırakalım benim Omar'ın kızkardeşi olduğumu düşünsün.
Deixemos ele pensar que eu sou irmã de Omar.
Nasıl hissediyorsun, Omar?
Como se sente, Omar?
Bizim zavallı Omar'ın arkadaşı mısınız?
Tu és uma amiga do nosso pobre Omar?
Evet, Omar için çok endişelendim.
Sim, estou muito preocupada com o Omar.
Omar'ı ziyarete gelen kadınların hepsi de çok güzellerdi.
Todas as mulheres que visitam Omar são bonitas.
Omar, sen delisin.
Omar, tu és doido.
Herşey yolunda değil, Omar.
Não está tudo a ir bem, Omar.
Sadece sana yardım etmek istiyorum, Omar, çünkü seni seviyorum.
Estou só a tentar te ajudar, Omar, porque eu amo-te.
Omar, Bileğini kırmışsın.
Omar, partiste o pulso.
Onu Omar ile düşünemiyorum, onun kişiliğini.
Eu não consigo vê-la com Omar, com a personalidade dela.
Omar'ı demek istiyorum
Quero dizer, do Omar.
Hayır, Omar'ı sevmiyorum.
Não, eu não amo o Omar. O quê?
Bu Omar. Bir kitap yazıyor.
Este é o Omar.
Sesin Omar gibi gelmiyor.
Como foi que conseguiste esse número?
Birşey mi yiyorsun?
Não parece como o Omar.
Omar?
Omar?
Evet, biraz mucize ile Omar için nasıl bir konukseverlik gösterebiliriz
- Omar. - Prazer.
Siz Omar olmalısınız. Evet.
Tu deves ser o Omar.
Omar'a Gondol'u göstermek istiyorum.
Eu vou levar o Omar para mostrar-lhe a gôndola.
- Omar! - Omar!
Omar!
Omar'ı özleyecek misin?
Vai sentir falta do Omar?