Ondes translate Portuguese
28 parallel translation
* Tüm soruları sorabilirim, nedenlerini ve nasıllarını... * yaşamın çözülmemiş gizemleri gibi,
Posso fazer todas as perguntas... os porquês e os ondes... Enquanto os mistérios da vida são revelados...
Nerdesin seni küçük baş belası?
Ondes estás, sacaninha?
- Kızlar nereye gitti biliyor musun?
- Sabes ondes foram as meninas?
Lourdes, neredesin?
Lourdes, ondes estás?
Boş kovanlar nerede? Güzel soru.
ondes está o invólucro da bala?
Nerde... Nerdesin tatlım?
Onde... ondes estás tu, meu doce?
Nerde kalmıştık.
Ondes estávamos nós?
Ne zaman olacağını bilmiyoruz ama nerede olacağını biliyoruz.
Não sabemos os quandos, mas sabemos os ondes.
Nereye gidiyorsun?
Ondes estás a ir?
Nereye gidiyorsun Ian?
Para ondes ir!
Cassius'un nerde ve nasıl olduğun sordun... ama hiç nedenini sormadın.
Identificou os ondes e comos do Cassius... mas nunca soube a pergunta do porquê.
- Üç, iki, bir...
- Ondes estás?
Nereye gidiyorsun?
Ondes vais?
Carl onun nerede olduğunu biliyorsun. Ayrıca senin öldüğünü sanıyor.
Carl sabe ondes ele está e ele pensa que estás morto.
Başka...
Ondes eles...
Hey, nereye gittiğne dikkat et.
Ei, cuidado por ondes andas.
" Sen neredesin?
Ondes estás Tu?
İnternetin derinliklerinde. Suçluların tanımlanamadığı Paranın takip edilemediği Yasa dışı her şeyin satılabildiği kısım.
Na Deep Web, ondes os criminosos são anónimos, onde o dinheiro, é indetectável, onde tudo é ilegal para venda.
Nereye gitmek istiyorsun?
Ondes queres ir?
Sanırım bana Felicity diyebilmek için gerekli iş ilişkisi sınırlarını aştık.
Acho que chegamos a um ponto do nosso relacionamento ondes podes tratar-me, por Felicity.
- Aramaya nereden başlayacaksın?
Adoro isso. Por ondes queres começar a procurar?
Duncan, oğlum, neredesin sen?
Duncan, filho, ondes estás?
Nerede o pislik?
Ondes está esse gajo de merda?
Kapayın çenenizi.
- Ondes estão os... calem-se!