Oniki translate Portuguese
286 parallel translation
Oniki dikiş. - Tam bir tesadüf.
Cortou a testa.
Bu adam Temmuz'un dokuz, on, onbir, oniki ve onüçünde bayan Dietrichson'un evinde görüldü.
Este visitou a senhora Dietrison as noites de nove, dez, onze, doze e treze de julho.
"O andan sonra yedi, sekiz, on, oniki yaşındaki çocuklara,..." "... tıp fakültesine, diğer okullara yada bir işe girmeye çalışan... " "... genç kız ve oğlanlara yapılan saldırıları gördüm. "
"Desde esse momento vi um interminável ataque dos adultos a miúdos de 7, 8 anos, e de 10 e 12, a adolescentes que querem trabalhar, ou educar-se ou entrar em Medicina".
Oniki.
Doze.
Fatima'nın incisi oniki sultan gördü. Peygamberin kız kardeşinin soyundan geldiklerine dair mühürleriydi. Ve ona sahip olanın Cezayir'e de sahip olduğu yazılmıştır.
A pérola tem presenciado o nascimento de sultões, a estrela dos descendentes do irmão do profeta e está escrito que o que a possui é dono de Argel.
İki yüz onbir... İki yüz oniki...
211... 212.
- Tam oniki kişi.
- São cerca de doze.
Netice oniki. Oniki numaradan biri oluşuyor, ve iki üç oluyor.
12 é feito com 1 e 2 resulta em 3.
Oniki yıl önce.
Há 12 anos.
Her şeyden önce baban son derecede nüfuzlu biriydi, oniki yıl önce. Ve çok çekici bir kızı vardı, o da oniki yıl önceydi!
Bem, por um lado, o teu pai era um homem bastante influente, uma dúzia de anos atrás, e tinha uma filha, muito atraente, também, uma dúzia de anos atrás!
Oniki ayri kabinleri var, dogrudan disari baglaniyorsun.
Têm doze cabinas com linha directa para o exterior.
Ev ilk oniki saat boyunca zehirleyebilir.
A casa fica tóxica durante as primeiras 12 horas.
Yaklaşık oniki yaşlarında bir çocuk.
É um rapazote de uns doze anos.
HAYATINI YAŞAMAK Oniki Tablodan Oluşan Bir Film
VIVER A SUA VIDA Filme em Doze Cenas
Küçük bir çocuk. Onbir, oniki yaşlarında. Aynı zamanda küçük ve cılız.
Bem pequenino magricela.
Oniki yaşlarında küçük cılız çocuk.
Aquele magricela deve ter uns doze anos!
Kafamızı toparlamamız lazım. İkimi, onmu, oniki mi yoksa altı tanemi alacağız?
Temos que decidir... se vamos levar duas, dez, doze ou seis.
Ama oniki tüfeği nereden getireceğim?
Mas onde vou arranjar doze espingardas?
Onu kaybettim. Oniki sene oldu.
Perdi-o vai fazer 12 anos no Outono.
İki tane 81 lik, dört tane 60 lık havan oniki 30 kalibre tüfek, her duvarda üçer adet.
Temos duas 81, quatro 60 12 calibre 30, três em cada parede.
Oniki, yarım gibi.
- Por volta das 12 ou as 12.30.
Oniki yaşımın saflığı üzerine yemin ederim ki onu çağırdım.
Pela minha virgindade aos 12 anos, já a chamei.
- Altı, yedi, sekiz, dokuz, on, onbir, oniki...
- seis, sete, oito, nove, dez, onze, do...
Oniki yıldır. İlginç bir yaş.
12 anos, uma idade interessante.
Onbir? Oniki önce söylemiştim.
Tinha-me dito que tinha doze.
Tabii ki, bir at satma olayı olmuştu ve oniki yaşında olduğu halde, altı yaşında olduğunu söylediği.
É claro, houve um tempo em que ele vendeu um cavalo ao outro... e disse que tinha seis anos... quando na verdade tinha 12.
- Oniki yaşındaydı. - Altı yaşındaydı.
Tinha 12 anos.
Tevye oniki olduğunu biliyordu.
Tinha seis. Tevye sabe que tinha 12.
Oniki.
Doze!
Sekiz,... dokuz,..... onbir,... oniki,..... onüç,... ondört,..... onbeş... ve ondokuz numaralar!
8,... 9, 11,... 12, 13,... 14, 15... e 19!
Oniki.
Daqui a 12.
İşte oniki ayak atlayışı.
É um pulo de 12 pés.
Oniki nüshayı tamamladık bile.
Alguma vez vistes semelhante trabalho?
Oniki sistemde ölüm hükmüm var.
Fui condenado à morte em doze sistemas.
Doktor, Dreyfus'ün son oniki saatte, yepyeni bir adam olduğunu söylüyor.
O médico diz que nas ultimas 12 horas o Dreyfus esta outra pessoa.
Oniki buçuk.
- Doze e meio!
Oniki kere tutuklandım, hiç mahkum olmadım.
Doze detenções, nenhuma condenação.
Bu keşiflerini herkesle paylaşmak isteyeceklerine Pitagorasçılar karekök ikiyi ve oniki yüzlü'yü gizlediler.
Em vez de participarem destas importantes descobertas matemáticas, os Pitagóricos suprimiram o conhecimento da raiz quadrada de 2, e do dodecaedro.
Bu dönemde oniki çifti evlendirdik.
Com certeza! Doze casamentos neste período.
Oniki derecenin üzerinde.
Por mais de doze graus.
Saat oniki. Nisan'ın 21'i.
Ás 00 : 00 do dia 21 de Abril.
Saat geceyarısını tam olarak oniki geçiyor. Ve ben Stevie Wayne.
Passam exactamente doze minutos depois da meia noite, e eu sou a Stevie Wayne.
Oniki dakika.
Doze minutos.
Bir, iki, üç dört, beş, altı yedi, sekiz, dokuz on, onbir, oniki... thirteen, fourteen...
Um, dois, três... quatro, cinco, seis... sete, oito, nove... dez, onze, doze... treze, quatorze...
Oniki ay sonra...
Doze meses depois
Oniki ay sonra
UM ANO DEPOIS.
- Onüç... oniki...
- Treze... doze...
" Göçmen, Charlie Chaplin'nin 17 Haziran 1917 de çekmeye başladığı oniki filmlik serinin onbirincisidir.
"O Imigrante" foi o 11º filme de uma série de 12, tendo estreado em junho de 1917.
ONİKİ SANDALYE
Alguns bebem champanhe, Outros morrem de sede BALBÚRDIA NO LESTE Não há maneira de saber Para que lado vai pender
Genel oniki adama ihtiyacımız var.
Preciso de 10 homens.
Ben oniki yaşındayım.
Eu tenho 12 anos.