Onur duyarım translate Portuguese
529 parallel translation
Onur duyarım.
Será uma honra para mim.
Aşağıda hazır bulunmanız gerektiğini bildirmekten onur duyarım.
Tenho a honra de te informar que requerem a tua presença lá em baixo.
Ben de sizin tam burada bulunmanız gerektiğini bildirmekten onur duyarım.
Tenho a honra de te informar que requerem a tua presença aqui mesmo.
Sadece kızımın reşit olmasını değil aynı zamanda onun, eski silah arkadaşımın oğlu... Kuzey Surrey Kraliyet Alayından Bay Harry Faversham ile... nişanlanmasını duyurmaktan onur duyarım. "
Fico feliz em anunciar, não só a maioridade da minha filha, mas também o seu noivado com o filho do meu irmão de armas, o Sr. Harry Faversham, do regimento de North Surrey ".
Bu gece, kızımın, çok değerli dostumun... tek oğlu, Harry Faversham ile... nişanlandığını duyurmaktan onur duyarım.
Esta noite orgulho-me de anunciar o noivado da minha filha com Harry Faversham, o único filho do meu velho amigo.
- Onur duyarım.
- Claro, seria uma honra.
Ee, şey, tabii general. Bundan onur duyarım.
Bem, claro, general, tenho muita honra em permitir.
- Elini sıkmaktan onur duyarım.
- Tenho a honra de o cunprimentar.
Beyler, Apaçi ulusunun büyük şefi Cochise'i takdim etmekten onur duyarım.
Cavalheiros, tenho a honra... de apresentar o grande herdeiro Chefe de Guerra da Nação Apache, Cochise.
O taktirde, zevk ve onur duyarım.
Nesse caso, será um prazer e uma honra.
Bundan onur duyarım, Majesteleri.
Seria uma honra, Sua Alteza.
Onur duyarım.
Tenho muita honra... gatinha.
- Bundan onur duyarım Matmazel.
- Terei muito prazer, mademoiselle.
Gözlem ve araştırmalarınız için, Roma'daki... hayvanat bahçesinin olanaklarını size sunmaktan onur duyarım.
Seria uma honra que usasse as instalações... do jardim zoológico de Roma para o observar e examinar.
Onur duyarım.
Ficarei honrado se quiser vir.
Onur duyarım.
Com prazer.
- Sana yardım etmekten onur duyarım.
- Será um prazer ajudá-la.
Onur duyarım, efendim.
É uma honra, senhor.
Size kılavuzluk etmekten onur duyarım.
E eu sentir-me-ei muito honrado em vos escoltar pessoalmente.
Margherita, gel. Albay Pallavicino'yu tanıştırmaktan onur duyarım.
Margherita, venha conhecer o Coronel Pallavicino.
Bayanlar ve baylar Size bölge valimiz Sayın Cuchbert H Humprey'i takdim etmekten onur duyarım.
Senhoras e senhores, tenho a honra de vos apresentar o governador do nosso território, Cuthbert H. Humphrey,
Ziyaretinizin geri kalanında evimde misafir olursanız onur duyarım.
Mr. Kelly, ficaria honrado se aceitasse a hospitalidade da minha casa durante o resto da sua visita.
Onur duyarım.
Ficaria honrado.
Bay Barnier, kızınızın izdivacına talip olmaktan büyük onur duyarım.
Sr. Barnier, venho pedir-lhe a mão da sua filha em casamento.
Onur duyarım efendim.
Será uma honra, Sr. Spock.
- eşlik etmekten onur duyarım.
- possa ter a honra de acompanhá-la.
Onur duyarım, Mr. Spock.
Será um prazer, Sr. Spock.
... hakkında verilmiş emirler üzerine yapılmış ciddi çağrıları sunmaktan onur duyarım.
"que foram recentemente feitas ao comando aéreo..." "numa tentativa de conter a invasão Alemã..." "do continente."
İtiraf edeyim, bu kadarını yapmaktan büyük bir onur duyarım.
Eu me sentiria feliz só de fazer isso.
Diğer hanımlara da saygılarımı sunmaktan onur duyarım.
Minha senhora, seria uma honra cumprimentar as jovens senhoras. É muito cavalheiresco, Capitão.
- Onur duyarım, hanımefendi.
Seria uma honra, minha senhora.
Baylar, odama gelip biraz Porto şarabı içmenizden onur duyarım.
Meus senhores, seria uma grande honra para mim que aceitassem tomar um porto no meu quarto.
- Sevgili Villefort, Monte Kristo Kontunu takdim etmekten onur duyarım
Meu querido Villefort, tenho a honra de lhe apresentar ao conde do Monte Cristo.
- Valentine, Monte Kristo Kontunu takdim etmekten onur duyarım
Valentine, tenho a honra de te apresentar ao Conde de Monte Cristo.
- Efendim, onur duyarım
Senhor, é uma grande honra.
- Ben onur duyarım bayım
A honra é minha.
Onur duyarım.
Seria uma honra.
Onur duyarım. - Gerek yoktu.
- Muito agradecido.
Birleşik Devletler üzerinde bir Japon uçağı düşüren ilk Amerikalı olduğumu bildirmekten onur duyarım.
Tenho orgulho em dizer que sou o primeiro americano a abater um avião japonês sobre os Estados Unidos.
Neler olduğunu anlatabilirseniz büyük onur duyarım efendim.
Se se quer confessar, pode confiar em mim, será uma honra ajudá-lo.
Onur duyarım efendim.
Ficarei honrado, sir.
Güzel, güzel, onur duyarım!
Está bem, seria uma honra!
O zaman, Majestelerine çok güzel bir sabah dilemekten onur duyarım.
Claro, se assim o quiser. Então, tenho a honra de vos desejar um bom dia.
- Birlikte çalışmaktan onur duyarım, Bay Holmes.
Terei muita honra em trabalhar juntamente consigo, Mr. Holmes.
Dedim ki, onur duyarım...
Eu disse que seria uma honra...
Onur duyarım, lordum.
Entendi, Amo.
Ağırsiklet biri gerekirse bundan onur duyarım.
Se precisar de trabalho pesado, será uma honra.
Suzy işbirliğinden onur duyar...,... ama her türlü yardımı yapabilmek için bir kaç aya daha ihtiyacı var.
Claro, a Susie adorava colaborar, mas ainda têm de passar uns meses até ela poder ser útil.
- Onur duyarım.
- Seria uma honra.
Onur duyarım efendim.
Uma honra, senhor.
- Onur duyarım, Caesar.
Seria uma honra, César.