English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ O ] / Ooh

Ooh translate Portuguese

2,333 parallel translation
/ Ooh child, / things will get brighter.
Ah... criança, as coisas brilharão mais.
İlginç demek, vay be.
Interessante, ooh.
Ooh! Oh, Wilbur, ben neredeyse onun yıldızlara ulaşmasını engellemeye çalışıyordum canım.
Ah, Wibelrg, e só de pensar que eu quase a impedi de alcançar as estrelas...
Ooh, bu zor oldu.
Esta é difícil.
Ooh, 6'lı çıktı
Seis de espadas.
Oh, ooh-ooh. Hayır hayır hayır hayır.
Não, não, não, não.
- Ooh! - Vay kızım.
Maldição, miúda.
Haydi bununla döv onu.
Ooh! Vamos batê-la com ele.
Bunu deneyelim!
Ooh, vamos experimentar isto!
Ooh, koydu lafı.
Hoo, isso parece desagradável.
Oh, mallar!
Ooh, o carregamento!
Stan!
- Ooh! - Oh, Stan!
- Uh, annem, uh, annem.
- Ooh, mãe, ooh, mãe.
Ooh, Nikolaj!
Nicholas!
Ooh! Oh! Bu kadar mı?
Oh! Só isso?
Ooh!
Ooh!
Ooh...
Ooh...
Ooh, ne hareketti ama!
Ooh, que jogada!
Seni mahvedeceğim kaltak.
Ooh... vais pagar por isto, minha minha... Rameira.
Humu, humu, nuku, nuku, a pua'a Ahh
Humu, humu, nuku, nuku, a pua'a Ooh
Ooh lanet olsun.
Oh, merda.
Ooh lanet
Oh, merda...
Ama doğru şeyler çıkıyor! Ooh baklavaları da yeriz artık!
Ela disse-me coisas verdadeiras...
- Ooh, çok güzel olur.
Estás a dar com a mamã em maluca.
Sevgilim.
OOh, minha querida
- Her zamanki gibi harikaydı.
¶ Ooh, ooh shoobe ¶ Foi fantástico, como de costume.
Bu güzelmiş.
Ooh. Isto é giro.
- Şunun sesini aç.
Ooh, aumente isto.
Ooh! Bir dolar!
Um dólar!
Ooh, eşleşme çıktı!
Temos um resultado.
Ooh, çok havalı Johnny.
Estás muito bem posto, Johnny.
- Biraz kırgınlık var yaşlandık.
- Ooh, um pouco frágil, meu velho.
- Evet, B planı doğru.
- Ooh, um plano B, sim!
Ooh, neden, Lily Aldrin, seni hafif meşrep.
Lily Aldrin, sua meretriz atrevidinha.
Ooh, tamam, içeri, içeri, gidiyoruz.
Pronto, entrem, entrem.
Ooh. Lirik dans!
Interpretativo!
Ooh, sırları severim.
Adoro segredos.
Ooh, bunun için biraz geç olmuş olabilir.
É capaz de ser tarde demais.
Ooh, şişko bir adam düşer.
Uh... e um homem gordo cai!
Ooh, bir enstitü.
Um instituto!
Ooh, Kuzey Haverbrook.
North Haverbrook!
Ooh, Üzgünüm, O resim özel mülk'tür.
Lamento, aquele quadro é propriedade do bar.
Hukuk okuluna? Ooh bir otobüsün kenarına. Oh, oh!
No lado de um autocarro?
Ooh, şimdi başım dertte.
Agora estou metido em sarilhos.
Ooh, pasta!
Bolo!
Ooh, sen başla.
Tu primeiro.
Hayır. Çalışmanızı bozmayacağıma söz verdim. Ooh!
Não, prometi que não perturbaria a sua investigação
Oh, tatlım.
- ooh, querida...!
Bu sefer ben yaptım.
- Ooh!
Ben varken böyle konuşmamanı söylemiştim.
Ooh! Eu disse para não falares assim ao pé de mim.
Ooh!
- Ooh! Nada o pode parar! Nada pode parar este miudo!'Ao caminho, ACL Tear - vamos lá.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]