Optimal translate Portuguese
20 parallel translation
Optimal düzeyde egzersiz yapmaya dikkat edin.
Assegurem-se que estão a exercitar-se ao máximo.
Saunanız sıcak çarpmasına karşı optimal koşullarda tutuluyordu. 182 derece.
A vossa sauna é mantida numa condição óptima para um golpe de calor. 82 graus.
Şu an burası optimal sıcaklığın da altında
Está abaixo da temperatura ideal.
Bize optimal hedefleri seçmek için yardım edersen bu işi daha sancısız hale getirebilirsin.
Você pode fazer isto ficar menos doloroso se nos ajudar a escolher alvos melhores.
Bölgesini devamlı değerlendirir, elindeki yiyecekleri, rakip avcıları... kendi yemeği, gücü, ihtiyaçlarına karşı onları tartar, ta ki optimal bir karar verene kadar.
Ele está constantemente a avaliar o seu terreno, a sua presa disponível, os predadores rivais... confrontando-os com o seu próprio apetite, a sua própria força, as suas necessidades, até que ele toma aquela que considera ser a decisão óptima. No entanto, com a inversão da Teoria da Decisão...
Optimal amacı belirler, süreci tersine çevirirsin.
Por outras palavras, começamos com a decisão final?
Bugün, optimal olmayan paraşüt durumlarını inceleyeceğiz.
Hoje verificaremos uma variedade de falhas do paraquedas :
Optimal olarak her iki tarafında aynı zamanda silahlanmadan Vazgeçeceğini düşünmek imkansızdır.
de que a solução óptima, de se ver livre de todas as armas, permitindo aos russos fazer o mesmo, nunca poderia acontecer.
Optimal açıdan değil sanat açısından. Neyse, biz... Üstesinden gelmeyi başardık.
Não é o melhor modo de se apreciar arte, mas cada um faz como pode.
Uzay çarpışma değeri optimal seviyeye ulaşıyor.
Taxa de colapso espacial aumentando para a área pré-determinada.
Optimal iyileştirme seviyesi geçildi.
Descobrindo propriedas logo após limites físicos.
Başarmaları için optimal ortamı yaratmamış olabilirim belki.
Talvez não lhes tenha proporcionado as condições ideais para o êxito.
Performans olarak optimal seviyede olmadığını biliyoruz, ta ki sen araya koyduğun bu büyük duvarı kaldırana kadar.
Sabemos que não fazes o teu melhor, em termos de representação, a menos que este grande muro, este grande muro que ergueste, esteja em baixo.
Bölüm ( Sezon Finali )
- S01E08 - Optimal Tip-To-Top Efficiency -
Güzel.
Optimal.
Kısa bir süre içinde optimal sıcaklığa ulaşmalı.
Deve ficar numa óptima temperatura em breve.
Ama devamı için belirli, optimal bir zaman aralığı var, tamam mı?
Mas há uma certa janela de tempo ótima para acompanhamento, está bem?
Tamam, çoğunuz son testte optimal polinom sorularını yapamamıştınız. Polinomun derecesini ve tanım bölgesini seçtikten sonra polinomun en kötü durumdaki hataları en aza indirmesi gerekiyor.
Certo, a maioria de vocês perdeu-se nas ideais polinomiais no exame anterior, portanto quando escolhem o grau e domínio do polinómio, o polinómio é escolhido para minimizar o erro máximo absoluto, então o objectivo aqui é
Bunun bir parçası olarak kendimize "insan" bölgesel dağıtım müdürlerimizin maliyet açısından optimal yöntem olup olmadığını sormak zorunda kaldık.
E como parte disso, tivemos de nos perguntar se os nossos gestores regionais de distribuição são a solução mais eficiente em termos de custos.
Optimal değere çok yakın.
Muito próximo dos óptimos.