Ores translate Portuguese
6 parallel translation
Yaşadıkları yerde, sahip olunacak bir şey yoktur. Sadece ağaçlar ve otlar ve hayvanlar.
Da forma como vivem, nada se possui, apenas árv ores, erva e animais.
Hep iyi şeyler verdiler bize, yağmur gibi, ağaçlar, kökler, böğürtlen.
Sempre nos mandaram coisas boas, como chuva, árv ores, raízes e bagas.
Kral Ores iktidardayken bu yaşanmış.
Conte-me a história.
Hera'ya karşı isyan etmişler ve Hera adına kadın, erkek, çocuk demeden hepsini tarumar etmiş.
Não posso esperar. Aconteceu quando o rei Ores estava no poder.
Ores hazineye sahip olamadan tahttan indirilmişti ve ben de buna yardım etmiştim.
Nunca tinha sido tocado. Está certo e há uma razão.
Hazineyi niye almadın? Tam oradaydı!
Antes que Ores pudesse ir até lá, eu ajudei a derrubá-lo.