English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ O ] / Oğlan

Oğlan translate Portuguese

5,807 parallel translation
Bunda iki oğlan var.
Nesta, existem dois rapazes.
- Kevin, bir erkekle bir oğlan birbirini çok sevdiği zaman...
Bem, Kevin, quando um homem e uma criança se amam.
Rüyaları süsleyen oğlan!
O rapazperfeito!
Teğmen bu oğlanın anasına mı kaydı?
Ele andava a brincar com a mãe do rapaz?
Sen de karı gibi zırlayan bir velet yerine adam gibi bir oğlan yetiştirseydin.
Se calhar, devias ter criado um homem, em vez de um fracote amaricado.
Nihayetinde, mesele popülerlik veya oğlanı almak değil.
Em suma, não é popularidade que interessa nem mesmo conseguir o rapaz certo.
Oğlan...
O menino...
Seni seviyorum küçük oğlan.
Adoro-te, bebezinho.
Kış kış küçük oğlan.
Então podes dar de frosques, pequenote.
Koca oğlan boyutlarında yok mu bunlardan ya?
Não arranjas disto, tipo, às carradas?
Yavşak oğlan geliyor.
Aí vem ele.
- Bir oğlan.
É um menino.
Aslında oğlan orada olsa da olmasa da deprem olacaktı.
Verdade, é que havia terramoto, mesmo que o miúdo não estivesse lá.
Küçük oğlan yine burada ha?
Outra vez o meu amigo?
- İnek oğlan geldi.
É o nerd. O quê?
Oğlanın benim gözümde hiçbir önemi yok.
O rapaz não me diz nada.
Göt oğlanı için hazırlıklıyız.
Estamos prontos para o conas!
Tekrar söylüyorum tam anlamıyla bir göt oğlanısın.
Dwight! Eu repito você é realmente um conas!
- Oğlan olacak.
- É um rapaz.
- Oğlan.
- É um rapaz.
Oğlan.
É um rapaz, um rapaz.
Bir oğlan çocuğu!
Há um rapaz!
Font color = "# FFFF00" face = "Comic Sans MS" Hey, koca oğlan!
Grandalhão! Queres comer mais?
Oy vermeden önce, "Sophie'nin Seçimi" nde, kızın oğlanı kurtardığına dikkat çekmek istiyorum.
Antes de votarmos, eu queria destacar que em "A Escolha de Sofia" ela salvou o miudo.
OĞLAN
O MIUDO
Sen de bu oğlan gibi biraz tütün çiğnesen iyi olur.
Tu estarias melhor a mastigar tabaco como o miudo.
Küçük bir oğlan çocuğuyken bile son kız olmayı hayal etmişimdir hep.
Desde que era pequeno, que sonho ser a miúda final.
Benim oğlan için istemiyorum.
Eu não quero isso para meu filho.
- Sağlıklı oğlan.
- Menino saudável.
Bizim iri oğlanı biliyorsunuz zaten.
O gordinho aqui já conheces.
Sonra Derek ya yeni müdürü dışarıda arar ya da seni yapar. Belki de bizim güleç oğlanı yapar.
Então, ou o Derek procura fora um novo director da AR ou serás tu, ou será o gordinho ali.
Bir oğlan!
É um rapaz!
Şekli şemali yerinde olan uzun mu uzun bir kız vardı bir de yanında ufak sarışın bir oğlan vardı.
Uma era alta, com uma bela figura, e tinha um rapazinho louro com ela.
Estelle, senin oğlan tam bir beyaz şövalyeymiş. Seni hayatta tutabilmek için kendini feda ediyor.Sikimi ye.
Stell, o teu namorado é o cavaleiro branco a sacrificar-se para manter-te viva.
Cuma günü oğlanı sinemaya götürebiliriz.
Podíamos ir ao cinema na sexta.
Pekâlâ, koca oğlan.
Ora bem, rapagão.
Küçük bir oğlanım, küçük bir oğlanım, küçük bir oğlanım
Sou um rapazinho, rapazinho, rapazinho
Hüzünlü küçük bir oğlanım
Sou um rapazinho azul
Küçük bir oğlanım, küçük bir oğlanım, küçük bir oğlanım
Porque sou um rapazinho, rapazinho, rapazinho
Sadık bir oğlanım
Sou um rapazinho, eu
Hüzünlü bir oğlanım
Sou um rapazinho azul
Küçük bir oğlanım, küçük bir oğlanım, küçük bir oğlanım
Porque sou um rapazinho, rapazinho E sou um rapazinho
Sadık bir oğlanım
E sou um rapazinho, eu
- Evet, oğlan olacak.
- Sim, é um rapaz.
Oğlan mı?
Um menino?
Cleo, ben ve önlerde oturan genç bir oğlan. Ağlıyordu.
A Cleo, eu e um rapazinho mais à frente... que estava a chorar.
Daha küçücük oğlan.
Ele é só um menino.
Ne oldu koca oğlan?
O que foi, velho amigo?
En azından oğlanı kurtarabilirdim.
Podia tê-lo salvo.
- Elimden geleni yaptım. - Benim oğlan Leo'yu tanırsın.
- Muito bom, porreiro.
Senin oğlan mı?
É o teu filho?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]