Packer translate Portuguese
97 parallel translation
Willy Pecker'ın bir arkadaşı görmüş orada.
Um amigo do Willy Packer viu-a lá.
Pee Wee Packer. Seni yeniden gördüğüme sevindim, Oscar.
Pee Wee Packer.
Hemşire Packer.
Enfermeira Packer.
- Hemşire Packer!
- Enfermeira Packer!
Hemşire Packer bunu Betadine'le yıkayacağım kelebekle kapatıp, sargı bezi tak.
Muito bem. Enfermeira Packer, vou lavar isto com Betadine, fechar com uma borboleta e fazer um penso esterilizado.
Hemşire Packer!
Enfermeira Packer?
Hemşire Packer!
Enfermeira Packer!
Hemşire Packer, Dr. Hogue'u aramalısın.
Enfermeira Packer, tem de ligar ao Doc Hogue.
Hemşire Packer, çocuktan çıkar şunu!
Enfermeira Packer, tire essa porcaria ao rapaz!
Merhaba Hemşire Packer.
Olá, enfermeira Packer.
Hemşire Packer.
A enfermeira Packer.
Bayan Packer.
Packer.
Bu maçta Bronco'ları tutacağım çünkü Packer'lar Jerry'nin kravatıyla kör olacak.
Bom, neste jogo vou escolher os Broncos, porque os Packers vão ficar encandeados com a gravata do Jerry.
Bu gece Packer haberleri var.
Vai dar uma reportagem especial dos Packers hoje à noite.
- Packer taraftarı mısın?
- Tu és dos Packers?
Emin değilim ama sanırım bugün Packer haberleri var.
Bem, não tenho a certeza, mas penso que talvez haja uma reportagem especial dos Packers esta noite.
Ve misafirimiz Packer haberlerini izlemek istiyor.
E o nosso convidado quer ver a reportagem dos Packers.
Ama her nasılsa, ofisim Başkan'ın şu anda ilişkisi olduğu Doktor Anne Packer'ın klinik ilaç denemelerinin sonuçları saptırmaya yardım eden bir sanık olduğunu öğrendi. Öyle bir ilaç ki, üç tane masun insanın ölmesine sebeb oldu.
No entanto, o meu gabinete acabou de saber que a mulher com quem o presidente está envolvido, a Drª Anne Packard, foi acusada de ajudar a forjar o resultado de um teste clínico a uma droga, que mais tarde levou à morte de três pessoas inocentes.
Ofisim, Başkan'ın şu anda ilişkisi olduğu Doktor Anne Packer'ın, klinik ilaç denemelerinin sonuçları saptırmaya... yardım eden bir sanık olduğunu öğrendi.
Sabemos que a mulher na vida do presidente, a Drª Anne Packard, foi acusada de ajudar a forjar o resultado de um teste clínico a uma droga.
Ofisim, Başkan'ın şu anda ilişkisi olduğu Doktor Anne Packer'ın, klinik ilaç denemelerinin sonuçlarını saptırmaya yardım eden biri olduğunu öğrendi.
Sabemos que a mulher na vida do presidente, a Dr.ª Anne Packard, foi acusada de ajudar a forjar o resultado de um teste clínico a uma droga.
Sen meyve-packer-öldürme çeşitli mi?
Estás a falar do tipo que assassina empilhadores de fruta?
Sanırım Packer'larımla devam edeceğim.
Acho que vou ficar com os meus Packers.
Ben Packer'la Danny'i alırım.
- Claro. Eu e o Packer vamos esquiar com o Danny.
Packer. Hey. - Selam.
Packer, olá.
Packer'ın Jamie'e yaptığı gibi.
Como o Packer engatou a Jamie.
Pekala. Packer.
- Pronto, Packer.
Packer ve Jamie'ninki gibi. Bizimkiler daha sıradandı. - Demek istediğimi anlıyor musunuz?
Como no caso do Packer, os nossos foram só inconvenientes.
Packer nerelerdeydin?
Packer! Onde te meteste?
Packer bakmak istediğin daha iyi bir yer varsa... hemen gidip bakalım ama yoksa sus lütfen?
Packer, se tiveres uma ideia melhor, óptimo. Entretanto...
Packer nerede? Tamam.
O Packer?
İhtiyaç duyduğumda Packer nerede?
O Packer nunca está por perto quando precisamos dele.
Packer!
Packer!
Packer bizi Los Angeles'a geri götürüyorlar!
Packer, vão levar-nos para L.A.!
Evet haydi.. - Packer'a benden selam söyleyin.
- Manda cumprimentos ao Packer.
Seni Todd Packer'in önünde doğruladım, Dwight.
Dei a minha palavra à frente do Todd Packer, Dwight!
Şaka mı bu, işte Packer!
Não é verdade. Packer!
Todd Packer, bayanlar baylar.
Senhoras e senhores, Todd Packer.
Todd Packer, kötü bir ünü var.
É o Todd Packer, um representante fantástico.
Todd Packer ve ben DKK'yız.
Eu e o Todd Packer somos "MAS" totais.
Bir keresinde birlikte dışarı çıkmıştık... ve çok ateşli bir ikiz hatunla tanıştık. Ve Packer onlara bizim kardeş olduğumuzu söyledi.
Uma vez saímos e conhecemos duas gémeas e o Packer disse-lhes que éramos irmãos.
Sonra bilirisinz işte, bir yalan diğerlerini kovaladı. Gece sonunda onları motele geri götürdük. Ve sonra Parker her iki hatunu da becerdi.
Uma coisa levou a outra e levamo-las para o motel e o Packer comeu-as às duas.
Hey, iki parmağı olan ve Todd Packer'dan nefret eden kim biliyor musunuz?
O que tem dois polegares e odeia o Todd Packer?
- Şu Todd Packer her an herşeyi yapabilir
Aquele Todd Packer pode fazer tudo.
Keşke Todd Packer'da burda olsaydı, buna bayılırdı.
REGRAS PARA UM LOCAL DE TRABALHO MODERNO Quem dera que o Todd Packer estivesse aqui. Ia adorar.
İyi de, Packer söyledi, ben değil.
O Packer é que disse.
Benim acil durum kontağım Todd Packer.
O meu contacto em caso de emergência é o Todd Packer.
Todd F. Packer.
Todd M. Packer.
- Todd Packer. - Şaka yapıyorsun.
- O Todd Packer.
Ben eğitimdeyken, ki bu uzun seneler önce, çokda eski değil gerçi, Todd Packer adında bir adamla eş olmuştuk.
Quando fiz o estágio, há muitos anos, mas não há tanto tempo assim, trabalhei lado a lado com um tipo chamado Todd Packer.
Bir keresinde Packer ve ben tüm günü pantolonlarımız olmadan geçirmiştik.
Uma vez, o Packer e eu passámos o dia inteiro sem as calças.
Green Bay Packer fanları, çok fazla sucuk yiyen tipler.
Tipos que comem muitas salsichas frescas.