Paco translate Portuguese
598 parallel translation
Kendisi ayrıca benim çok iyi arkadaşlarımdan biridir. Profesör Paco Zarra.
Ele é também meu querido amigo professor Paco Zarra
- Paco Zarra.
Paco Zarra.
Merhaba Paco.
Olá Paco.
Paco! Paco dostum!
Paco, meu amigo.
Paco'nun dönmüş olması gerekirdi.
Paco já deveria ter voltado.
- Paco'yu gördün mü?
E você viu o Paco?
Yani Paco'nun bir casus olduğunu mu düşünüyorlar?
E o que eles pensam? Que Paco é um espião?
Bunu reddedemezsin, Dos Passos için Paco Zarra'ya aşık bile denebilir.
Você não tem mais como negar, Dos Passos está apaixonado pelo Paco Zarra.
Eğer Paco Zarra'nın bir casus olduğu düşünülürse ve Dos Passos, senin yanında film çeken bu adamın bir casusla bağlantısının olduğunu düşünülürse o zaman, elimden bir şey gelmez.
Parece que Paco Zarra é um espião, e se ele é companheiro de Dos Passos. ele também pode estar envolvido em espionagem. Portanto, minhas mãos estão amarradas.
Sana Paco hakkında bir şey söyledi mi?
Hem, ele te falou alguma coisa sobre Paco?
İşte burada, Paco.
Olha aqui o Paco... Espere um segundo.
Ve şimdi de Paco'nun kesilmesinin gerektiğini söylüyor.
E agora ele está te dizendo que Paco teve que sair.
Ve Paco tehlikeye atarken kaybetti.
E Paco arriscou a dele lutando,
Ne zaman Paco'dan bahsedecek olsam sen hemen...
Toda vez que falo do Paco você... O que você está escondendo de mim?
Öyle mutsuzum ki Pacco!
- Estou tão infeliz, Paco.
Evet Pacco, gitmeliyim.
Bem, Paco, tenho de ir.
Paco.
Paco.
Paco, ineklere göz kulak ol.
Paco, vai olhar pelas vacas.
Paco, ona giyecek bir şey ver.
Paco, arranja-lhe que vestir.
Bu Paco Mendoza.
Este é o Paco Mendoza.
Paco. Götür onu, onu öldürmek istemiyorum.
Paco, leva-o daqui.
Paco!
Paco!
- Enedina ve Paco.
- A Enedina e o Paco.
Miguel, Paco, evin arkasına gidin.
Miguel, Paco, Vicente, Martín, atrás da casa.
Yarın, Blackie, Chico, Paco... ve sen, amigo... Santa Cruz'daki bankayı soyacaksınız.
Amanhã Blackie, Chico, Paco e tu, amigo roubarão o banco de Santa Cruz.
Diski koy, Paco.
Liga-o, Paco.
Paco, birkaç sandalye ilave et. Konuklarımız var.
Paco, põe mais pratos na mesa, temos hóspedes.
Şarabım hoşuna mı gitti, Paco?
Gostas do meu vinho, Paco?
Pekâlâ Paco gerçekten iyi iş çıkarmışsın.
Bem, Paco fizeste um bom trabalho.
Paco, Mateo yorgun.
Paco, o Mateo está cansado.
Eve içelim Paco.
Um brinde a casa, Paco.
Mısır nasıl yetiştirilir hiç bilmiyorsun Paco.
Não sabes plantar milho, Paco.
Paco ne cehennemde?
Onde diabos se meteu o Paco?
Paco'nun babası beni, korkmuş pis, sıska, küçük bir çocukken buraya bu evde yaşamam için getirdiğinde başladı.
Começou quando o pai do Paco me acolheu quando eu era um assustado, sujo, escanzelado, anão, e me trouxe aqui para esta casa, para viver.
İşte Paco da geldi.
Bem, ali vem o Paco.
Paco, Paco, onu ikna et.
Paco, Paco, conversa com ele.
Paco Camino.
Paco Camino.
Dün gece hiç uyuyamadım, çünkü sen ve Paco,... yan odada çok gürültü yaptınız.
- Não, mas quase. A noite passada não consegui dormir devido ao barulho que você e o seu Paco fizeram no quarto ao lado.
Çünkü Paco gitti ve ben, kendimi çok yalnız hissediyorum.
Porque o Paco se foi embora, e eu sinto-me tão sozinha.
Paco!
Estás à minha procura?
Paco, sanırım bu yakışıklı Bay için bir odamız var.
Pancho, acho que ainda temos um... para um Sr. bonito como ele.
Gidip, Paco, Pedro ve diğerlerine haber ver.
Vai buscar o Pedro e o Paco... e os outros.
Bakın kim geliyor.
É o Paco, ele está aqui.
Paco'yu gördün mü?
Onde está o Paco?
Ya sen, sen Paco Zarra'yı gördün mü?
Você viu o Paco Zarra?
Dur, Joris, Joris, Paco'nun at üstündeki görüntüsü nerede?
Espera lá Joris...
- Paco bu filmin...
Paco era...
Ama Paco'ya olanlar yüzünden, politik görüşleri sağa doğru kaydı.
Não por causa do que aconteceu com Paco,
- Paco!
- Paco!
Paco, içeri girmesine yardım et.
Paco, leva-o para dentro.
Adın ne, senin?
Como te chamas? - Paco.