English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ P ] / Padres

Padres translate Portuguese

814 parallel translation
Rahiplerin parası olmaz.
Padres nunca têm dinheiro.
Bir rahip milletin camlarını kırıp gezmemeli.
Padres não deveriam ir por aí quebrando janela.
Yazar, ressam ve rahipler gibi bir kutsal görev hisleri olmalıdır. - Kökleri derin, duygusuzca bir iyilik yapma arzusu.
Tal como os escritores, pintores e padres, devem sentir vocação, um desejo enraizado e despretensioso de fazer o bem.
Onları San Lorenzo papazına ulaştırmak zorundayım. Tekrar dışarı mı çıkacaksın?
Não importa, médicos e padres podem sair.
Murphy, şehirdeki tüm kilise konutlarına bak..... dün gece hangi papazlar dışarıdaymış, bul.
Murphy, quero que verifique todas as reitorias da cidade e descubra que padres chegaram tarde, ontem à noite.
Kalın sır perdesi, iki rahibin aynı kişi olduğu kanısını uyandırabilir.
Demasiada mistificacão pode levar-nos a pensar que ambos os padres eram a mesma pessoa, não?
Quebec'teki tüm papazları kontrol ettik.
Já verificámos todos os padres no Quebeque.
Rahipler başka laf bilmez mi?
Os padres não dizem mais nada?
Eğer becerebilirsen, onları Baynard Şatosu'na getir. * Ben orada, yanımda muhterem pederler ve derin vukuflu piskoposlarla bekliyor olacağım.
Se tanto conseguirdes, levai-os ao Castelo de Baynard, onde me encontrareis em boa companhia entre os padres e doutos bispos.
Kendisi içeride pek muhterem iki pederle birlikte diz çökmüş, ilahi tefekküre dalmış durumda.
Ele está aí dentro em companhia de dois reverendos padres, absorto em meditações divinas.
Rahipler iyi para veriyor ben de oynuyorum.
Os padres pagam bem, por isso eu represento.
Rahipler ani ölümlerden ve günahlardan kaynaklanan karın ağrılarından bahsediyor.
Os padres especulam em morte súbita e berros morais.
- Ve rahiplerin kollarına atılırlar.
- E cairão nos braços dos padres.
Rahipler bunun cehennemden daha iyi olduğunu söylüyor.
Mas é melhor que o inferno, dizem os padres.
Papazlar ve askerler görebiliyordu onu. Bana dokunmaya cesaret edemediler.
Os padres conseguiam-no ver, e os soldados nem me ousam tocar.
Orada yaptıklarınızla ilgili koloni aileleri ve... misyoner babalardan bir çok mektup var.
- Assim muitas cartas admiráveis das famílias coloniais... - e padres missionários sobre seu bom trabalho.
Bunların şeytandan bile korkusu yok.
Estes padres não têm medo do diabo, pelo contrário.
Cehennem cezasını tartışan... " ... yaşlı rahiplerle tıkılıp kalmayacağım" dedim
Não me vão apanhar com um bando de padres velhos a falar do inferno e da condenação. "
Vaizlere, filozoflara danıştım.
Falava com padres e filósofos.
Accattone, bugün papazlar günü olmasaydı yemek yiyemezdik.
Vês, Accatto? Hoje, se não fossem os padres, não comeríamos.
Eğer kadın için dersen rahipler hemen bebek olayının istenmediğini anlar.
Se se disser que é pela esposa... os padres entendem que não querem ter meninos. E, como o sacramento não tem validez em caso de que haja...
İncil'i vaazlardan biliyorum ama kendim okuyabilsem çok rahatlarım.
Conheço a Bíblia de ouvir os padres, mas seria uma paz de alma se a pudesse ler eu mesma.
Kurul bitince rahipler evlenebilir mi?
Ouça... É verdade que, quando o Concílio terminar, os padres se casarão? Não.
- Amerikalı pederlerin bir sürü çocuğu var.
Os padres americanos têm um magote de filhos.
Rahipler aya benzemek zorunda sanki, ne oldukları ya belli ya da değil.
Não me inspiram confiança. Para mim, os padres devem ser como a Lua : Sabe-se e não se sabe o que são.
Siz papazlar fetih günlerimizde, ganimet toplamada, gayet güzel savaştınız ama.
Seus padres lutaram bem quando foram solicitados.
O şiddet dolu günler geride kaldı. Papazlar tapınaklarına geri döndü.
Isso é passado e os padres retornaram.
Bizim genç papaz yardımcımızın emelleri onu kiliseden çekip aldı ama, Roma'daki papalığın, rahiplerin ve piskoposların olduğu kiliseden, alınan eğitim ve ilhamın, bir adamda tecelli etmesinin önemli olan şey olduğunu unutmuş olamaz.
A ambição do jovem diácono o afasta da igreja... mas não esqueça do que é importante... é revelado ao homem através da igreja... na pessoa do Santo Padre em Roma... seus bispos e seus padres.
Papazlar daima entrika çevirir durur tamam ama... İstediğim an, onları böcek gibi ezerim. Onları şimdi ezmezsen eğer...
Os padres são perigosos, mas acabo com eles quando eu quiser.
Şu anda papazları düşünüyorum, seni değil.
Estou pensando nos padres! Saia daqui!
Ne buna, ne de papazlarımın... katledilmesine seyirci kalamam. Sen mi?
Não posso permitir que meus padres sejam assassinados!
Özellikle de benim mahkemelerimden kaçmak için kilisenin vesayetine sığınan papazları teslim etme maddesini?
Particularmente a de entregar os padres... que buscam a proteção da Igreja para escapar da minha Justiça?
Utancı icat etmek rahiplere kaldı.
Foram os padres que inventaram a vergonha.
Cocatlan'da rahibimiz yok.
Não temos padres em Cocatlan.
Benim geldiğim yerde, ya rahip olursun ya da serseri.
Na nossa terra, ou nos tornamos padres, ou bandidos.
Seninle her şey, her zaman bir papaz gibi şatafatlı olmak zorunda.
Contigo, temos de ser solenes como padres!
Bazı iyi papazların olduğunu kabul ediyorum. Ama çoğu beş para etmez. Bu her alanda böyle.
Há padres que acreditam no que pregam, mas a maioria é dissimulada.
Gayri meşru çocukların çoğunun babası rahip.
Metade dos bastardos que nascem são filhos de padres.
- Çünkü orada rahipler çok dindar.
- Porque lá os padres são muito santos.
İngiltere'de de dindar rahipler var canım.
Certamente, temos santos padres em Inglaterra.
Peşinde olduğun adamları papaz mı sandın?
Pensas que persegues três padres?
- Antik çağlarda İnka Keşişleri kurban etmeden önce kurban edilecek kişiye içirirlermiş.
- Foi desenvolvida pelos antigos padres Inca para acalmar as suas vítimas antes de um sacrifício.
- Nereye gidiyorsunuz Peder?
- Onde é que vão, Padres?
Bence bu hastalıklı rahipleri de yakmalıyız.
E acho que também devemos queimar estes padres contaminados.
Papa'nın ve kardinallerin aileleri olabiliyorsa papazların neden olmasın ki?
Se Papas e bispos podem ter famílias, por que os padres não?
Pittsburgh ve Padres arasındaki maç ise yağmur dolayısıyla iptal edildi.
A partida entre Pittsburgh e os Fathers foi cancelada.
- Ama yine de inmemiş. Şeytan vücudunu terketmeyi reddediyormuş. En sonunda yaşlı hizmetçi Magda'dan yardım istemişler, -
Chamaram vários padres, um atrás do outro, rezaram por ele mas nenhum pôde fazer nada de nada.
Bir sürü de rahip var, ayrıca.
E muitos padres também.
- Rahipler, insanları evlendirir, değil mi?
- Padres casam pessoas, não é?
Ya, duydunuz değil mi, Lordum?
Ah! , senhor meu, este príncipe não é um Eduardo, não se reclina em morno leito de amor, mas, posto de joelhos, medita, não se delicia com uma parelha de cortesãs, mas medita em companhia de dois venerandos padres, Ah!
Rahipler benim tipim değil.
Sou mesmo daquelas que se metem com padres!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]