English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ P ] / Palamut

Palamut translate Portuguese

54 parallel translation
Kaburgalarıma yedi palamut batmıştı.
Tirei sete bolotas dos costados.
Ve "Bahçe Çiti" ni bulduğunuzda ormandaki en büyük..... ağacı bir palamut balığı ile..... kesmeniz gerekiyor!
E depois de encontrarem o arbusto... têm que cortar a mais monumental árvore da floresta... com um arenque!
- Palamut?
- Bolotas?
Palamut balığını çok iyi yapıyorlar.
O que é uma delícia lá é a perca.
Palamut büyüklüğünde.
Do tamanho de uma bolota.
"Bana bir palamut borçlusun."
"Deves-me uma bolota nova."
Bu ağaçların çoğu, arkadaşımdı. Cevizden palamut meşesine kadar tanıdığım yaratıklar.
Muitas destas árvores eram amigas minhas, seres que eu conhecia desde que eram castanha ou bolota.
Bize de bir palamut atsana.
Tens uma passa a mais?
Palamut gibi bir idrar torbam var.
Eu tenho uma bexiga do tamanho de uma bolota.
Büyük bir fırtına geliyor, ve çocuklarımın babası dışarılarda palamut topluyor.
Vem aí uma tempestade enorme, e o pai dos meus filhos anda por aí a apanhar milho.
AnlaşıIan palamut vurmuş kafasına, hayır... - Hayır, baba, hayır!
Foi apenas uma bolota que atingiu o meu filho, nada mais que uma bolota.
NasıI olurda karıştırırsın "DUR" işareti ile palamut'u?
Como é que confundiste um sinal de STOP com uma bolota?
Büyük palamut mu?
Foi uma bolota gigante?
Palamut değildi, gökyüzünden parçaydı, gerçekten.
Não foi uma bolota, foi um pedaço do céu, de verdade...
Sadece palamut, küçük palamut.
Era apenas uma bolota. Uma pequena bolota.
Yine palamut hikayesi!
Ah não, vê, é a história da bolota, tudo novamente.
Palamut olayından beri, durmadan utanıyorsun benden ve bunun hakkında konuşmalıyız, çünkü "Modern Ördekler" yazan, konuşmalardan kaçmak tüylerinin dökülmesi anlamına geliyor, ve ben halen küçüğüm ve çıplak bir vücudum olmasını istemem!
Tens muita vergonha de mim desde da história da bolota. Nós temos que conversar sobre isso, por que a "Pata Moderna" diz que evitar a conclusão pode levar à queda de penugem, e eu já sou baixinho, e, que raio, eu acho que não consigo suportar ser careca!
Başka nereden palamut depolayacaktık?
Digo, nós só viemos aqui para vir buscar bolotas...
Palamut'a benziyorsun.
Parece uma truta.
Palamut yemiyorlar mıydı?
Não têm comido bolotas?
Polly şansını "Palamut" kelimesi ile zorluyor ama Dylan hemen "Pastırma" kelimesiyle cevabını veriyor.
A Polly testa as águas com "acorn" ( bolota ). E o Dylan responde com um golpe ao tronco : "beacon" ( farol ) para 20.
- Palamut bakmaya gelmek ister misin?
Queres ir ver umas cavalas?
Ben küçük civciv değilim ve buda bir palamut değil. Vay canına.
Não sou nenhuma novata e aquilo não é nenhuma bolota.
Bu Amerika'nın ruhunu taşıyan en eski palamut ağaçlarından biri.
Esta árvore foi uma bolota no miasma dos primórdios da América.
- Palamut kozalakları oyuyoruz.
- Vamos fazer com que as tigelas.
- Palamut kozalakları oyarız
- Comprimentos bolotas
Hayatımın geri kalanında palamut güğümleri yaparsam bundan seni sorumlu tutacağım.
Se faço bules de bolotas o resto da minha vida, vou fazer-te responsável por isso.
Evet, körfezin oralardaydık, palamut tutuyorduk.
Estávamos na parte sul do golfo, a pescar bonitos.
Robert, sen körfeze palamut tutmaya gittin mi hiç?
Robert, alguma vez esteve na parte sul do golfo na migração do bonito?
Harikadır. - Palamut balıkları büyük mü?
Os bonitos são peixes grandes?
Seni palamut gibi ezip akşam yemeğinde biraz bakla ve hoş bir Chianti eşliğinde yiyeceğim.
Vou partir-te como quem parte nozes e comer-te ao jantar, com muitas ervilhas e um bom vinho italiano.
Oynanmaz. Çoğunlukla çayır koşusu veya palamut seksek oynarız.
Não, só fazemos corridas na relva ou jogamos à bolota.
Palamut boyutunda bebekler var orada, amına koyayım.
Há lá bebés do tamanho de uma bolota.
Ezilmiş biskli rustik palamut isfendan eklenmiş krema ve biraz da ufalanmış adaçayı ile tamamlanmış.
É apenas uma sopa de peixe rústica com polpa de bolota, com um pouco de crème fraiche com infusão de ácer e algumas migalhas de salva frita.
Karımdan uzak dur palamut çüklü kız!
Afasta-te da minha esposa, seu giraço com cara de bolota!
Meşe ağacı için bir palamut kadar.
O carvalho precisa mais do que o fruto.
O olaydan sonra asla palamut yemedim.
Depois disso, nunca mais comi barritas de peixe.
Meşeler palamut, palamutlar meşeydi. "
Carvalhos que eram bolotas e que eram carvalhos. "
Bunun neden yapılmış... Bu da ne? Bilmem, cilalı palamut ve ince deri olabilir mi?
Feito de... meu Deus, não sei, concha de bolota polida e...
Sadece çizmeler ve kol boyları daha uzun olacak. Ve kafalarına palamut değil, gerçekten kask takıyorlar.
Excepto as botas são maiores e as mangas são mais compridas, e eles usam capacetes reais, não bolotas.
Palamut kask fikrimi de anlat onlara.
Diz-lhes sobre os capacetes de bolota.
- Çiğ palamut. - Çiğ tamam.
Salada de marisco, o atum, cru...
- Teşekkürler. - Palamut. - Çok teşekkürler.
O atum...
Gözünüzün önünde bir palamut canlandırın.
Visualiza a bolota mesmo à tua frente.
Palamut yemek ister misin?
Queres que te dê uma bolota?
- Biraz daha palamut istiyorum.
Olha... ainda me resta uma bolota.
Sana palamut vermemi ister misin?
Queres que te dê uma bolota?
Kör bir sincabın palamut bulması kadar.
Com a frequência em que um esquilo cego encontra nozes.
Kendimi yemekle meşgul değilken benim istiridye yememi tatlı şarap içmemi ve palamut atıştırmamı istiyorsun.
Quando eu não estou ocupado comendo-me a mim próprio, tu desejas que eu coma ostras, beba vinhos doces e coma snacks de bolotas.
İstiridye, palamut ve Sicilya şarabı.
Ostras, bolotas e marsala.
Çizgili palamut ve altın trevali balığı.
O Bonito-do-Indo-Pacífico... e o Jurel-dourado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]