English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ P ] / Paparazzo

Paparazzo translate Portuguese

33 parallel translation
Yeter artık! Kesin şunu!
Paparazzo, chega!
Hazır olun, birazdan kavga çıkacak.
Paparazzo, aqui vai haver pancadaria.
İşte anne ile baba.
- Paparazzo, temos o pai e a mãe.
Paparazzo! Dede de var...
- Paparazzo, eis também o avô.
Ben sadece işimi yapıyorum. Yine mi sen!
- Paparazzo, pára com isso, faltavas tu.
Paparazzo!
- Anda.
Haydi, atla arabaya.
Paparazzo, depressa, entra no carro. Papá, entra por este lado.
Biliyor musun, ben küçükken...
Sabes, quando era um rapazinho, Paparazzo!
Bak ne diyeceğim.
Aliás, Paparazzo, sabes o que vais fazer?
Eczaneye git, ilaçları al. Ne?
Paparazzo, dá um salto à farmácia para comprar estas gotas.
hakkında haber yapacak. Ama artık moda fotoğraflarıyla uğraşmaktan sıkıldım. Öyle mi?
O Paparazzo foi à tua procura, queria fotografar-te no Jardin de Mode.
Paparazzi mi?
O paparazzo?
Eğer takip etmezsen fotoğrafını çekemezsin.
Todo paparazzo persegue celebridades, se você não os persegue, não consegue a foto.
- Evet. Çöpe gidip herifi çekiştirdiğimde bir paparazzi fırladı ve fotoğrafımı çekti.
Quando me aproximo do lixo para o tirar de lá, aparece um paparazzo e tira-nos uma fotografia.
Basın olsa durup fotoğraf çekerdi.
Um paparazzo teria ficado e tirado uma fotografia sua.
Ve paparazzoyu yeniyorum. Bunu yapacak olan da bu adam.
E para derrotar um paparazzo, é preciso este homem!
Homer şu paparazzilikten bu kadar çabuk vazgeçme.
Homer, não sejas tão rápido a abandonar esta coisa de paparazzo.
Joe Kidd, paparazzo.
Joe Kidd, paparazzo.
Kendimi, ünlü birinin uyanmasını bekleyip, gazetelere satmak için fotoğrafını çekmeye çalışan bir paparazzi gibi hissediyorum.
Sinto-me um paparazzo à espera que a estrela acorde e se ponha perante a câmara, para depois eu ir vender as fotos aos tablóides.
Aslında "paparazzo" olur, çünkü "paparazzi" "i" olduğundan çoğul.
Seria paparazzo, não é? Porque paparazzi terminado com "i" é plural.
Doğrusu, sende bir paparazi olmak için her şey var.
Na verdade, tu tens o que é preciso para ser um paparazzo.
ne zi? Bir paparazi.
Um paparazzo.
Dinleyin, çete. Size Bender'ı tanıtmak istiyorum, Paparazi ailesinin en yeni üyesi.
Oiçam, malta, quero apresentar-vos o Bender, o mais recente membro da nossa família paparazzo.
paparazziye gel.
Vem ao paparazzo. - Apanhei-te!
Bir paparazzi olarak onurum üstüne yemin ederim.
Juro pela minha honra de paparazzo.
Bir kaç tane var ama sadece bir paparazzi var, adi birisi.
Várias, mas há um "paparazzo", um aproveitador.
Bir magazinci durumunu hatırlatınca Walker ona saldırmış.
Quando um paparazzo o confrontou, Walker agrediu o homem.
Bir paparazzi.
Um paparazzo.
Paparazi!
Paparazzo!
Şaka yapmıyorum, in arabadan!
Paparazzo, não estou a brincar. Sai do carro!
Şu Fanny değil mi?
Paparazzo, não é a Fanny?
Paparazzo seni arıyordu, "Moda Bahçesi"
- Sim.
Bu yüzden...
Então paparazzo...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]