English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ P ] / Parrot

Parrot translate Portuguese

32 parallel translation
Mavi Papağan'da işler nasıl?
Como vão os negócios no Blue Parrot?
Ferrari, Mavi Papağan'da çalışmanı istiyor.
Sam, o Ferrari quer contratar-te para o Blue Parrot.
Onu Mavi Papağan'da tutuklayabilirdik.
Poderíamos tê-lo apanhado antes, no Blue Parrot.
Ah, O hiç- - Mavi Papağan'da, tanıdığı kız var.
Ele nunca... Bem... Tem uma namorada no Blue Parrot.
Onu, Mavi Papağan'da bulursun.
Pode encontrá-lo ali, no Blue Parrot.
- Papağan gagaladı.
- O Parrot mordeu-me.
Memur Parrot'la ben Hıfzısıhha Masası'ndanız.
O superintendente Parrot e eu somos da Brigada de Higiene.
Memur Parrot onlardan bir tane yedi.
O superintendente Parrot comeu um desses.
Hercule Poirot efendim.
Hercules Parrot, senhor.
Memur Parrot ve ben Zabıta Ekibi'ndeniz.
O Guarda Papagaio e eu somos do departamento de higiene...
Memur Parrot onlardan bir tane yedi.
O guarda Papagaio comeu um desses!
Bu gece Blue Parrot'ta görüşürüz.
Vejo-te hoje à noite no Blue Parrot.
Parrot kapanana kadar bekleyecekmiş, sonra da onun evine gidecekmiş.
Ela vai esperar até que o Parrot feche, e depois ela vai pra casa dele.
Green Parrot Bar ve Grill Cahuenga'da, 10'dan sonra.
Green Parrot Bar and Grill na Cahuenga, depois das dez.
- Green Parrot Bar ve Grill.
- Green Parrot Bar and Grill.
- Green Parrot Bar ve Grill'de tutuklandıktan sonra kefaletle salındığınız doğru mu?
- Não é verdade que está sob fiança, tendo sido detido no Green Parrot Bar and Grill?
- Şey... Bay Gittes'in, Green Parrot'ın erkekler tuvaletinde bir ahlak polisinin mahrem yerlerini ellediği.
- Bem, que... o Sr. Gittes estava a apalpar as partes baixas dum agente dos Costumes nos lavabos dos homens do Green Parrot.
Ben Mack. Parrot'tayım.
Fala o Mack.
Golden Parrot civarında bakınıyordum. Cin kendine yukarıda bir oda tutmuş.
Estive a investigar no Golden Parrot.
- Hayır gel gel. - Georgia, Luke bu benim, hesap yönetmenim. Kai Oakland'dan
Georgia, Luke, esse é o meu supervisor de contas Kai Parrot Tupu, de Auckland.
Brad Parrott bir şeyler söylemek için ekibin yanına geldi ve sanki orada biraz vakit geçirmek için orada kaldı.
Por isso Brad Parrot correu por aqui abaixo para explicar isso à equipa e, aparentemente, ficou lá para confraternizar um pouco.
Papağanın öldürdüğü adam mı?
Ele não foi assassinado na Parrot?
Papağan çiçeği,
Parrot Flower,
- Jackson'daki kızıl papağana gitmeni istiyorum.
Quero que vás até o Rusty Parrot em Jackson.
Polly Parrot, uyan!
Polly Parrot, acorda! Polly!
Senin için balığım var, uyanınca yersin, Polly Parrot!
Tenho um choco muito bom para ti quando acordares, Polly Parrot!
- İçki ister misin?
- Vamos ao Blue Parrot?
Bu içkilerin keyfini yeni Blue Parrot Bar'ımda süremediğimiz için üzgünüm ama birisi bu saçma içki ruhsatı kanunu yürürlükten kaldırana kadar Bay Capone ile ben bununla yetinmek zorunda kalacağız.
É uma pena que nem todos possam aproveitar estas bebidas no meu novo Lounge Arara Azul. Mas até que alguém sensato acabe com a Lei Seca, eu e o Sr. Capone teremos que nos adaptar.
Nil Kraliçesi, sana söylemem gereken bir şey var. Oğlun bir süredir barda vakit geçiriyor.
Rainha do Nilo, devo dizer-lhe, o seu filho está a beber no Blue Parrot há algum tempo.
Çeviri :
Tradução e Legendas de Dead Parrot
Hemen buraya gel.
Estou no Parrot.
- Rusty Parrot'dan bir harcama gördüm.
Vi a conta do Rusty Parrot.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]