English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ P ] / Pastis

Pastis translate Portuguese

56 parallel translation
- Pastis iyi diye duydum. - Pastis.
- Ouvi dizer que o pastis é bom.
Pastis.
- Pastis.
- Bu Vanessa'nin ilk pastisi.
Esta é a primeira vez que a Vanessa bebe pastis.
Dört pasti daha.
Mais quatro pastis.
Bir pastis alayım Yvonne.
Um pastis, Yvonne.
- Ne oldu? İçki içmeyecek misiniz?
- Não vêm comprar pastis?
- Bir içki alır mısınız?
- Vem comprar pastis?
3 şişe almıştım. Neyse pastisle idare ederiz.
Comprei 3 garrafas mas podemos servir pastis!
İçkinin kokusunu mu aldın?
Sentiste o odor do pastis.
İçki için gelmedim, su için geldim.
Não foi pelo pastis que vim, é pela água.
Futbol maçı!
- O pastis? - O desafio de futebol de sábado!
Pastis'deki masamı kaybetmek istemiyorum...
Vamos. Não perco a mesa no Pastisse,
Yemeğe Pastis'e gidelim mi?
Almoçamos no Pastis?
New York'ta 1 0000 restoran var ve herkes Pastis'te.
Dez mil restaurantes em Nova Iorque e todos estão no Pastis.
Pastis?
Pastis?
Bir şişe pastis?
Uma garrafa de pastis?
- Pastis'teki mi?
- No Pastis? feito.
Bende sokağın sonuna öğlen yemeği için bir şeyler atışmaya gidiyordum.
Eu... Estava... para ir até ao Pastis almoçar.
- Dün beni aradı ve Pastis'te öğlen yemeğinde buluşalım dedi.
- Convidou-me para almoçar no Pastis.
Sarı içki, pastis..
Bebida amarela? É Pastis....
Pastis Güneyde ki gibi!
Pastis como na minha zona!
Pastis dokunmaz...
Pastis não lhe fará mal...
Pastis'e gittiğimiz zamanı ve garsonun bir şişe Barolo'yu beyaz gömleğime döktüğünü hatırlıyor musun?
Lembraste quando fomos a Pastis, o empregado derrubou uma garrafa de Barollo na minha camisa branca?
Pastis'e gittiğimiz zamanı ve garsonun bir şişe Barolo'yu beyaz gömleğime döktüğünü hatırlıyor musun?
Lembraste quando fomos a Pastis, e o empregado derrubou uma garrafa de Barollo na minha camisa branca?
Bununla 200 şişe pastis yapabilirsin.
O mesmo que 200 garrafas de pastis.
- Pastis ve İspanyol tatlısından başka çantada ne var? Külçe altın falan mı?
Para além do extracto de pastis e torrões que mais trazes?
sonra da saat 7 : 00! de bir gazeteciyle görüşeceksin Pastis'deki In Style.dergisindenmiş seni uyarmak isterim, kadın bayğı ağır.
E ás 7 vais-te encontrar com uma repórter da revista In Style no Pastis.
Pastis alabilir miyim?
Senhor? Dá-me um Pastis?
Birer pastis * kapalım hadi.
Vamos beber um pastis.
Tony, herkese pastis.
Tony, Pastis para todos.
Sırrı ise sadece senin gibi güzel kadınlarla paylaşılan... anasonlu fransız içkisinden serpiştirme.
O segredo, que eu apenas partilho com belas mulheres, como tu... É um toque de pastis.
- Bu Vanessa'nın ilk pastisi.
Esta é a primeira vez que a Vanessa bebe pastis.
Biraz düşünüyorum Pinjo ile queijo minas Yarım ayda pastis. Ve belki biraz cuscuz brancho.
Pensei em queijo minas, pastéis meia-lua e cuscus branco.
Teşekkürler. Bir Pastis.
Obrigada.
Pastis.
No Pastis.
Bir çeşit pastiş aslında.
Na realidade, é uma espécie de imitação.
PASTİŞ SUNAR SEVGİLİ SİYAH IRK - 2017
PASTICHE APRESENTA CAROS NEGROS - 2017
"İçindeki yıllarca bastırmak zorunda kaldığı zenciyi salmak isteyen herkes için Pastiş, Sevgili Siyah Irk'ı sunar." "89'uncu geleneksel Cadılar Bayramı kostüm partimiz."
"Para todos os que pretendem libertar o seu negro interior dos anos de opressão, a Pastiche apresenta a'Caros Negros', a nossa 89.ª festa de máscaras anual do Noite das Bruxas."
Hayatı boyunca ürkek olmasına rağmen Pastiş'in Sevgili Siyah Irk partisini keşfetmesi
Apesar de toda a sua timidez, quando descobriu sobre a festa "Caros Negros" organizada pela Pastiche,
Cuma gecesi Winchester'ın sözüm ona hicivcileri Pastiş, bir parti vermeye karar verdi.
Na sexta-feira à noite, a Pastiche, os ditos satiristas de Winchester, decidiram dar uma festa.
Ve yüzeysel olmuş. "Pastiş kötü, siyah çocuklar iyi." anlamı çıkıyor.
E é superficial. Só diz "a Pastiche é má e miúdos negros são bons".
Zaten Pastiş kötü, siyah çocuklar iyi.
Mas a Pastiche é má e os miúdos negros são bons.
A-P'de de homofobik hadiseler Pastiş'tekiler kadar yaygın.
Os incidentes homofóbicos são tão comuns na AP como na equipa da Pastiche.
Burada kötü adam Pastiş.
O mau da fita é a Pastiche.
Ona ya da Pastiş'e hiçbir şey olmayacak.
Não farão nada nem a ele nem à Pastiche.
PASTİŞ'İ TAKİP ET
IR ATRÁS DA PASTICHE?
Pastiş'in peşine düşmekle pek ilgilenmiyor gibisin.
Não pareces interessada em perseguir a Pastiche.
Pastiş hafta sonu bir siyah yüz partisi verdi.
A Pastiche fez uma festa blackface no fim de semana.
Pastiş partisinin ardında fazlasının olduğunu biliyordum.
Eu sabia que a festa da Pastiche tinha panos para mangas.
Anlaşılan, idare haberdar olunca Pastiş etkinliği iptal etmiş. Ama birisi Facebook hesaplarına girip davetiyeyi yine de göndermiş.
Os rapazes da Pastiche cancelaram o evento depois da administração descobrir, mas alguém entrou no Facebook deles e enviou o convite na mesma.
Şimdi, Pastiş Facebook hesabına girmek kolaymış.
Era fácil entrar na conta da Pastiche.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]