Pauly translate Portuguese
122 parallel translation
Yalnızken içki mi içtin Pauly?
Tens bebido sozinho, Pauly.
Haksız mıyım Pauly?
É um facto.
Sen iyi bir avukatsın Pauly.
És um bom advogado.
- Merhaba Pauly.
- Olá, Pauly.
Bu Pauly Biegler. İşte genç asker bu Pauly.
Este é o Pauly Biegler e este é o tal rapaz.
Pauly, öğle yemeği vakti geldi.
Vão servir o almoço na cadeia.
Tuzu uzatsana Pauly.
Passa-me o sal.
Girsene Pauly.
Entra.
Merhaba Pauly.
Olá, Pauly.
Sana Pauly diyorlar, değil mi?
É assim que o tratam, não é? Pauly?
- Pauly!
- Pauly!
- Elbette Pauly.
- Claro.
Harikaydın Pauly.
Adorei aquilo.
Ben seninkini daha çok beğendim Pauly.
Gostei muito mais do seu.
Seni sevdim Pauly.
Gosto de si.
Pauly, birini bizim için imzalar mısın?
Pauley, assinas-me uma delas?
Şöyle diyelim Pauly. Onu gözünden kaçırmış.
Digamos antes que ele não sabe dele.
Bak Pauly, mağdurlarla dalga geçme.
- Pauley, não troces dos aleijados.
Şimdi bitirdik Pauly.
Acabámos agora mesmo, Pauley.
Pauly'i görmeliyim. Eve git ve televizyonda seyret.
- Tenho de ver o Pauley.
İyi misin, Pauly?
Estás bem, Pauly?
Para nerede, Pauly?
O dinheiro, Pauly?
Para nerede Pauly?
O dinheiro?
Pauly'nin çaldığı para başıma dert olmaya başladı. Ciddi bir nakit akışı sorunumuz var.
Irritou-me o Pauly ter ficado com o dinheiro.
Lisede iyi bir erkek aramak Pauly Shore filmlerinde anlam aramak kadar anlamsız.
Procurar um rapaz no liceu é tão inútil como procurar um sentido... num filme do Pauly Shore.
Pauly, bunu saygısız bir şekilde söylemedim.
Pauly, não quero ser desrespeitoso.
Pauly Shore!
Pauly Shore?
Şişko Pauly hapisten çıkıp yeni bir yer açmış ve iyi kazanmış.
Sabem que o Pauly Gordo deixou o ramo? Aluga Jet Skis na zona de Tampa-St. Petersburg, tem sucesso.
Aman Tanrım, Bu Pauly Shore!
Meu Deus, é o Pauly Shore!
Pauly Shore'ın tüpündeydiniz. Sizi filmin galasına teslim ettiler.
Estavas no tubo do Pauly Shore e vieram entregá-lo para a exibição do filme.
Pauly Shore'ın tüpündeydiniz.
Abraçados por medo, como piolhos em uma peruca em chamas.
Pauly'nin Lokantası 7 Şubat Pazartesi
PAULY'S DINER SEGUNDA-FEIRA, 17 DE JANEIRO
- Kim oynuyor o filmlerde? - Pauly Shore.
- E quem entra nesses filmes?
Pauly Shore!
- O Pauly Shore.
Bu sırada, yetkililer Foxpoint Kasırga Bariyeri yakınlarındaki bataklıkta ünlü çeteci Büyük Şişko Pauly'nin cesedini aradılar.
Entretanto, as autoridades fizeram buscas em Foxpoint Hurricane Barrier para encontrar o que se presume ser o cadáver do mafioso Big Fat Pauly.
Yetkililer Pauly'nin cesedinin yerine, sıkıcı bir Merchant lvory filmi olan Günün Cesedi'ni bulmaktan dolayı düş kırıklığına uğradılar - Sör Anthony Hopkins oynuyordu.
As autoridades ficaram decepcionadas por encontrarem Os Despojos do Dia, um filme aborrecido da Merchant Ivory com o Sir Anthony Hopkins.
Pauly.
O Pauly.
- Ömür boyu yasaklısın, Pauly.
- Interdição eterna, Pauly.
İyi haber Pauly.
Boas notícias, Pauly.
Holly, yardıma ihtiyacımız var.
Pauly, precisamos de ajuda.
- Merhaba, Pauly.
- Olá, Pauly.
- Seni merak ediyordum, pauly.
- Andei à tua procura, Pauly.
Üzgünüm, Pauly.
Desculpa, Pauly.
Çok naziksin Pauly.
Foram palavras muito simpáticas.
- Bir şey değil Pauly.
- Tudo bem.
- Buradayım Pauly.
- O velhote? Estou aqui, Pauley.
Hey, Pauly.
Pauly!
Pauly, Ricky'nin nerede olduğunu biliyor musun?
Sabes onde está o Rick?
Pauly, senin için çok endişelendik.
Estamos preocupados contigo, Pauly.
Evet, Pauly sana iyi uçuşlar.
Desejo-te um bom voo.
Şişko Pauly.
Pauly Gordo.