English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ P ] / Paşam

Paşam translate Portuguese

87 parallel translation
Söyleyin Paşam, sultanı ne memnun eder?
Diga-nos, bashaw, que poderá agradar ao Sultão?
Tabi bundan haberim var, Merchenson paşam.
Estou bem ciente desse General Merchenson.
Anlaşıldı paşam.
Recebido General.
Hemen başlayabilirsiniz, paşam.
Pode começar de uma vez General.
Oyun bu, Paşam.
É um jogo, general.
Paşam. Hayır, ama bunu al.
General não, mas guarda isso.
Ya kitap, Paşam?
E o livro?
Benim karım o Paşam.
É a minha mulher.
Sanmam Paşam.
Não creio.
Evet Paşam.
Sim senhor!
Paşam, buradayım!
Pesaran, estou aqui!
Elbette paşam, erkekler sadece alır, alır bir tekboynuzlu atı veya hisleri umursamadan!
Claro, é isso que os homens fazem, pegar, pegar, sem ligar aos sentimentos ou aos unicórnios.
Paşam, büyük bir komplo var.
General, uma conspiração!
Paşam...
Meu general...
Hadi be paşam!
Vamos, meu general.
Beni duyduğuna eminim paşam.
Tenho a certeza de que me está a ouvir, meu general.
Hayatta sana üç kere ihanet ettim paşam.
Eu trai-o três vezes durante a minha vida, meu general.
Kusura bakmayın paşam, bu hurda çok eski.
Peço desculpa, meu general, este carro é muito velho.
Sen ne diyorsun paşam? Sen ne diyorsun?
Como assim, meu general?
Yolun açık olsun paşam.
Boa sorte, meu general.
Sıcak tuğla getirdim paşam.
Erzurum, Anatólia, Turquia 1919 - Trouxe alguns tijolos quentes, meu general.
Çok mu sancınız var paşam?
Tem muitas dores, meu general?
Sizin esaslı bir tedaviye ihtiyacınız var paşam, bir hastaneye yatsanız?
Precisa de um tratamento completo, meu general. E se fosse a um hospital?
- Sizi derhal telgrafhaneye bekliyorlar paşam.
Tem de ir urgentemente à sala do telégrafo, meu general.
Kusura bakmayın belki haddimi aşıyorum ama bu intihar demek paşam!
Peço desculpa se fui longe demais, mas isto significa um suicidio, meu general!
Memurlardan rica ettim paşam.
Pedi aos funcionários, meu general.
Buyurun paşam.
Sim, senhor.
Olur paşam.
Sim, senhor.
Kolordum ve ben milli mücadelede emrinizdeyiz paşam.
Eu e o meu exército, estamos às suas ordens na luta pela libertação.
Artık yeter paşam!
Basta, meu general!
Nereden geliyor paşam?
Não sei, senhor.
Yapmayın paşam, beni mahcup ediyorsunuz.
Vamos, meu general! Está a envergonhar-me.
- Emret paşam.
Sim, senhor.
Paşam müsaade eder misiniz?
Se me permite, meu Paxá...
Paşam ben Avrupa'da tahsil gördüm. Üç lisan bilirim.
Meu Paxá, fui educada na Europa, falo três linguas.
Elbette paşam.
Claro que sim, meu Paxá.
Neyimiz var neyimiz yoksa yansın paşam.
Que ardam todos os nossos activos, meu Paxá.
Ben kim oluyorum da size güveniyorum paşam.
Quem sou eu para confiar em si, meu Paxá?
Kolayı var paşam beni de Ankara'ya götürürsünüz, olur biter.
É fácil, meu Paxá. Pode levar-me consigo para Ankara, apenas isso!
Evet paşam.
É, meu Paxá.
Keşke olabilseydi paşam.
Quem me dera que se tivesse concretizado, meu Paxá.
Evet ama, paşam bilemiyorum.
Sim, mas meu Paxá... Só não sei...
Ben siz olmadan yaşayamam paşam.
Não posso viver sem si, meu Paxá.
Hastalık değil paşam.
Não é uma doença, meu Paxá.
Paşam size acil bir telgraf var.
Meu general, há um telegrama urgente para si!
Siz sağ olun paşam.
A minhas condolências, meu general.
Emredersiniz paşam.
Sim, senhor!
Kapalı göz kapaklarının altından, uzak ülkelerin görüntüleri geçiyor.
Debaixo de suas pálpebras fechadas pasam as imagens... de terras distantes.
Afedersin paşam.
Tenho de falar consigo.
Merchenson paşam.
Temos ordens para trazer a tua... filha e o teu genro... de volta para a sede. General Merchenson.
Hep "paşam" diye hitap etti.
Dirigiu-se a ele sempre como'Meu Paxá'.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]