Personel translate Portuguese
2,418 parallel translation
Perşembe gecesi personel toplantım var, muhtemelen uzar.
Tenho uma reunião com a equipa na quinta à noite que provavelmente vai acabar tarde.
Ben de personel ofisinden Tappon'un dosyasını yürüttüm.
Peguei os arquivos do Tappon do escritório pessoal.
Eğer anti-personel ise, asıl amacı göstermelik olsun diye birkaç binayı havaya uçurmak değildir.
Se não é pessoal, não é um edifício importante ou sobre danos materiais.
Nasıl personel dosyanı okurken böyle bir hata yapmış olabilirim?
- Como é que pude fazer tal erro? Ao ler o teu ficheiro dos recursos humanos.
Personel birimine.
Aos recursos humanos.
Ama şimdi sadece ben varım. Personel sayısı azalıyor.
Mas como sou só eu, vou para um sítio mais pequeno.
BT sonuçlarını bekliyorum, sadece bir personel var. Onca işe nasıl yetişecekse!
Só estou à espera de uma TC, e o tipo lá de baixo está muito atrapalhado.
Personel geçmişini kontrol ettim.
Verifiquei o seu histórico de emprego.
Geçici personel değilsin.
Não é um estagiário.
Barry, aslında geçici personel değilim.
Barry, não sou realmente um estagiário.
Personel toplantısı öğle vakti yapılıyor. Orada herkesle tanışırsın.
Reunião de staff ao meio dia conheces todos lá.
Zanlı içeri çalıntı bir personel anahtarıyla girmiş.
O suspeito teve acesso ao usar uma chave roubada.
Tanrım, personel en azından yarım gün çalışmalıydı.
Caramba, pensava que o meu pessoal estivesse pelo menos meio-dia aqui.
Bu yiyecekler sadece yetkili personel için ayarlandı.
Ei, essas provisões são só para pessoal autorizado.
İki personel yola çıktı zaten.
Temos 2 operadores a caminho.
Personel ile birlikte bu odada çalışacağız.
Vamos trabalhar com a equipa que está aqui e a partir desta sala.
Tüm askeri personel dışarı çıksın, lütfen.
Saiam todos os militares.
Öğleden sonra personel toplantısında ona gösterebiliriz.
Podemos mostrá-lo na reunião de pessoal esta tarde.
Ben, personel toplantısından önce bunu sana imzalatmamı istedi.
O Ben pediu-me que assinasses isto antes da reunião do pessoal.
Yarın sabah saat 10'da personel toplantısı olduğunu söyleyecektim.
Vim avisar-te da reunião dos funcionários amanhã às 10 : 00h.
Güzel. Durumu açıklamak için personel toplantısı olacak.
Bem, vamos preparar uma reunião do Estado Maior, para que lhes possa expor a situação no terreno.
Personel dosyalarına göre yedisinin emekliliği gelmiş.
De acordo com os arquivos pessoais, sete foram automaticamente para a reforma.
Bir de kalan personel var.
Depois, há o pessoal restante.
SADECE YETKİLİ PERSONEL
SÓ PESSOAL AUTORIZADO
Bakıcılar ve diğer personel çok nazik.
Os enfermeiros e o pessoal são muito amáveis, a sério.
Personel. Bilirsiniz, Ordunun dil okulundaydım. 5 farklı dil konuşabiliyorum.
Temos um casebre inabitável e um filme porno do Pai Natal?
Kiralıklar haftalık sadece 80 Euro, ama personel için yarı fiyatına.
As rendas são apenas de 80 euros por semana, e metade do preço para os sócios.
Hayır, "personel toplantısı" yazıyordu.
Não, o folheto só dizia "reunião da equipa".
Personel kitapçığında var.
Está no manual do empregado.
Gerekli olmayan tüm personel binayı boşaltsın.
Evacuem imediatamente todo o pessoal não-essencial.
YÜKSEK GÜVENLİKLİ BÖLGE SADECE YETKİLİ PERSONEL GİREBİLİR
ALTA SEGURANÇA CONTENÇÃO SÓ PESSOAL AUTORIZADO
Ben de bütçeyi zorlayıp geçici bir personel aldım.
Então, apertei o orçamento e contratei um temporariamente.
O gece personel yurdundaki dairemdeydim.
Estava no meu apartamento naquela noite.
Şimdi dinle beni. Sisteme girmeyi dene. İşe yarar ya da yaramaz ama 15 dakika içinde personel asansörünü bulup bize katılacaksın, tamam mı?
Escute, tente entrar no sistema, se conseguir ou não, encontre o caminho do seu elevador pessoal e 15 minutos depois, junte-se a nós.
Pekala, personel asansörü hala çalışıyordur.
- Meu Deus! Ok, o elevador ainda deve funcionar.
... kayıt bölümdeki personel burada geçireceğimiz zamanı planlamanıza yardımcı olsun.
Podem ir à barraca de registro onde a nossa equipa as ajudarão a planear o vosso tempo aqui.
Massive Dynamics'in personel dosyasında aratıyorum. SOlivia'nın dosyasına erişebilen ve o kan grubunda tek bir kişi var. Brandon Fayette.
Estou agora a procurar nos ficheiros do pessoal da Massive Dynamic e só há uma pessoa com esse tipo de sangue que teve acesso aos ficheiros da Fauxlivia.
Sadece resmî personel gelebilir.
Apenas pessoal oficial.
Gereksiz personel onunla gidecek.
Quero todo o pessoal não essencial nele!
Bunu personel kayıtlarıyla karşılaştırırsın. Herkesin burada olduğuna emin olursun.
Verificou nos registos e confirmou se estão todos aqui.
CIA'in personel alım uzmanları, ilgilenmediğimi söyleyinceye kadar yakamdan düşmediler.
Os recrutadores da CIA na base estavam a perseguir-me demais até deixar claro que não estava interessado.
Biraz düşündüm de CIA'in personel alım görevlileriyle gelecek hafta yemekte görüşeceğim.
Vou almoçar com os recrutadores da CIA, na semana que vem.
Bu adamı Black Rock Cephaneliği'nin son iki yıldaki personel kayıtlarından araştıralım.
Vamos verificar com o pessoal do Black Rock Arsenal, nos últimos 2 anos.
Yerel ekiplerin yerine askeri personel kullanmaları işin gizemini bir kat daha artırıyor.
... o caso foi entregue à força militar, o que na minha opinião como jornalista, só aumenta o mistério.
Teresa Colvin'in personel şefiyim.
Sou o Chefe de Gabinete da Teresa Colvin, por Deus.
Bana bir iyilik yap ve personel şefim olarak destek vermeye gittiğini söyle.
Diz-lhe que, como meu Chefe de Gabinete, vais lá estar para apoiá-los.
- Bay Hampton. Siz Teresa Colvin'in personel şefisiniz.
Sr. Hampton, você é Chefe de Gabinete de Teresa Colvin.
Personel şefim William Hampton.
Este é William Hampton, o meu Chefe de Gabinete.
Personel şefimdir.
O Bill é o meu Chefe de Gabinete.
- William Hampton. Personel şefiniz.
- William Hampton, o seu Chefe de Gabinete.
- Peki neden yedek personel istemedin?
- Porque não chamou o técnico de plantão?