Petro translate Portuguese
56 parallel translation
Petro Volinets :
Piotr Volynets :
Gelin kardeşlerim, Tanrı'nın aramızdaki hizmetkarı Petro'yu, son kez kucaklayın.
Por última vez, irmãos, apresentemos-lhe a cruz, a Piotr, o escravo de Deus.
Petro'ya ziyafete kadar eşlik edeceksin!
Piotr e tu, ireis ao festim.
Petrol dolarları, elektro dolar, çoklu dolar. Reichsmark, rin, ruble, pound ve şekel.
Petro dólares, electro dólares, multi-dólares, marcos alemães, ienes, rublos, libras e shekeles!
İşiniz bittiğinde yakıt deposunu kale duvarları içinde güvenli bir yere taşıyın.
E quando acabar isto, mova o petro para dentro do poço, para debaixo da proteção das nossas paredes exteriores.
Specter'ın sistemdeki diğer garnizonlardan daha fazla lazer ve yakıt istediğini fark ettim.
Descobri que o Specter requisitou mais bombas de laser e petro que qualquer outra guarnição.
O yakıt deposu.
Depósitos de petro.
Biz hendekten yakıt deposuna yüzeceğiz ve onu büyük bir gürültüyle patlatacağız.
Nadamos pelo fosso até o depósito de petro e rebentamo-lo com muita alegria.
- Yakıt deposu patladı.
- O depósito de petro está a explodir.
Petrol dolarlarıyla yaşamak güzeldi tabii ki.
Os seus petro-doláres eram muito bons, claro.
Tabii, tesis 12 millik bir sahil şeridine yayılacak bu bölge, petrol ve kimyanın başkenti haline gelecek.
com mais 12 milhas de linha de costa, esta pode tornar-se a capital petro-química do mundo livre.
Petro, biraz bal ister misin?
Petro, queres mel?
Bu bana Alpha 9'daki savaşı hatırlattı. Petro-tavşanlı olanı.
Isto faz-me lembrar a batalha em Alpha 9, haviam uns petro-coelhos...
- Grimlock'a tekrar Petro-tavşanları anlat.
- Contar a Grimlock de petro-coelhos.
- Şimdi sana petro-tavşanları göstereceğim.
- Eu já te dou petro-coelhos.
Sınırsız petrol dolarları, en uçuk eğitim fikirlerine harcayacağımız bir devir.
Uma era de esbanjamento, onde os petro-dólares irão alimentar as nossas ouças fantasias educacionais.
Petro-nemo-slappy-wag.
Petro-nemo-slappy-wag.
Petrol dolarları.
Petro-dollars ;
Southwet Petro-kimyasallar büyük çapta floro-karbon üreticisi.
A Petroquímica do Sudoeste é o maior produtor de fluoro-carbonos da Metroplex.
Bir virüs bilgisayarlarına saldırdıktan sonra... Teksas Petro-kimya floro-karbon üretme fikrinden vazgeçti.
A Petroquímica do Texas mudou de ideias quando à produção de fluoro-carbonos depois de um vírus atacar os computadores deles.
Bunu yaparken, saat 11 : 00 Bella Petro güney kısmı görüntülerini de getirebilirmisin lütfen?
Enquanto estás nisso, dá-me o covés sul da Bella Petto, por volta das 11 : 00.
En sonunda, "Hangisi daha gerçek, finansal pazar mı, yoksa yer altındaki petrol kaynakları mı?" diye sorarsınız ve herkes yer altındaki petrol kaynaklarının daha gerçek olduğu konusunda birleşecektir.
Você dá consigo a perguntar, o que mais real? é o mercado financeiro ou o fornecimento de Petróleo no terreno? e toda gente chegará a conclusão que é o fornecimento de Petróleo no terreno o sistema de Mercado Financeiro é um sistema cheio de Petro-Dólares e se os tirarmos ele desaparece.
Ben turist değilim. Bir Petro lanetine ihtiyacım var, ve duyduğuma göre bu işte en iyi senmişsin.
Não sou um turista, preciso de uma maldição e soube que é o melhor.
Madulli, Petro ruhu benden aldıkları şişelere tozu koymamı söyledi.
Mahduli, o meu pai espiritual, disse-me : pega a pólvora... e eu tenho as garrafas vazias que eles compram de mim.
Bir Petro lanetine ihtiyacım var, ve duyduğuma göre bu işte en iyi senmişsin.
Preciso de uma maldição e ouvi dizer que era o melhor.
Madulli, Petro ruhu benden aldıkları şişelere tozu koymamı söyledi.
Madulli, um espírito, disse-me para pôr o pó nas garrafas de aguardente que me compram.
- Petro Kanada benzinliğine kadar sabret.
Só temos de esperar por uma estação da Petro-Canada.
Deli Petro'nun Türklerle savaşı ve Rusya İmparatorluğunun teknolojik modernizasyonu konulu.
A guerra de Peter "o Grande" com os turcos e a modernização tecnológica da Rússia Imperial.
I. Petro Avrupa tarzında bir şehir inşa etmişti. O zamanlar revaçta olan tüm şehirlerin, bir bilim akademisi vardı.
Pedro, o Grande, tinha criado uma cidade muito à semelhança do estilo europeu, e na altura, todas as cidades da moda tinham uma academia científica.
Petro Akademisi şu anda bir müze. Batı'da genellikle halka açık olmayan... birçok acayip nesneyle dolu bir sürü odası var.
A academia de Pedro é agora um museu e inclui diversas salas cheias de curiosidades grotescas que normalmente não estão expostas ao público no Ocidente.
- Petro-teknoloji.
- Petrotech.
Galiba petro-teknoloji herkesin düşündüğü kadar iyi değilmiş.
- Acho que o petrotech não é tão bom como dizem.
Petro-teknoloji bile onu sıcak tutamıyor.
Nem mesmo o petrotech consegue aquecê-lo.
Zane ve Taggart arasındaki farklılık petro-teknoloji.
A diferença entre o Zane e o Taggart é o petrotech.
Petro-teknolojideki canlandırıcı izolasyon mantar sporlarının etrafındaki kılıflara benziyor.
O isolamento regenerativo do petrotech é como a superfície à volta dos esporos dos fungos.
Petro-teknoloji gübre görevi görüyor mantar da mantar görevi.
O petrotech é como um fertilizante e o fungo Bem... é como um fungo.
Buz, yayılmak için petro-teknolojiyi dayanak olarak kullanıyor.
O gelo está a usar o petrotech para se espalhar.
Fargo tüm kasabaya petro-teknoloji döşendiğini söylemişti.
O Fargo disse que a cidade toda está coberta com petrotech. Está nas paredes e janelas.
- Yani bu borular, petro-teknolojinin bulunduğu duvarlara gidiyor.
- Então... Os tubos correm pelas paredes onde está o petrotech, certo?
Adeta bir "Deli Petro".
Parece saído de "Pedro, O Grande".
Nikolai Petro...
Nikolai Petro...
Ve beş yaşından beri National Petrographic üyesiyim.
E assinante do Petro Nacional gráfico desde os cinco anos de idade.
Petro, bekle!
Petro, espera!
Petro!
Petro!
Petro, hayır!
Petro, não!
Kristalimi buldum. Fakat Petro hala içeride.
Tenho o meu cristal, mas o Petro ainda está lá dentro!
Acelen ne Petro?
Qual é a pressa, Petro?
Petro hayır!
Petro, não.
Petro haklı.
Petro tem razão.
Petro, Ganodi, Byph, Katooni, Zatt ve Gungi.
Petro, Ganodi, Byph,
Petro, beni bırakamazsın.
Não me podes abandonar.