Phyllis translate Portuguese
736 parallel translation
Ama Phyllis Dietrichson aklımdan çıkmıyordu bacağındaki halhalın bıraktığı iz de.
Mas não deixava de pensar no Philys Dietrison e no muito que a favorecia aquela tonozeleira.
Phyllis Dietrichson'la tanışmadan çok önce bile.
Muito antes de conhecer o Philys.
Ayrıca Phyllis dışında birinin ona satış konuşması yaptığıma tanık olmasını istiyordum.
Necessitava uma testemunha que me ouvisse falar com ele do seguro.
Herşey güzeldi, sadece Phyllis'in getirdiği şahitten hoşlanmadım.
Tudo normal, exceto que eu não gostei da testemunha que preparou Phylis.
Phyllis, oyunu bitirmesek olmaz mı? Çok sıkıldım.
Phylis, quero acabar a partida, me aborrece.
- İyi geceler, Phyllis.
- boa noite, Phylis.
Gelirken bana bir soda getir, Phyllis.
Ao subir me traga um pouco de soda, Phylis.
Evde zor zamanlar geçiriyorum, babam beni anlamıyor ve Phyllis nefret ediyor.
Em casa o passo mau. Meu pai não me entende e Phylis me odeia.
Orası Phyllis ve benim buluşma yerimizdi.
Ali ficamos Phylis e eu.
Evet, ama Phyllis bu olaydan iki gün önce ne yapıyordu bilseniz.
E que fazia Phylis dois dias antes?
Phyllis'le ilgili bildiklerini kimseye anlatmayacağından emin olmalıydım.
Devia me assegurar de que não falasse de Phylis e a morte de sua mãe.
Ve Phyllis'le asla konuşamazdım.
Não podia falar com ela.
Phyllis'i ilk defa böyle düşünüyordum.
Foi a primeira vez que me imaginei ao Phylis morta.
Phyllis ve Zachetti.
Phylis e Sachetti.
Ek olarak olaydan sonra Walter Neff ile Bayan Phyllis Dietrichson arasında hiçbir görüşme olmadı.
Não há relação de nenhum tipo entre o Walter Neff e a senhora Dietrison.
İlk defa içine battığım pislikten kurtulma fırsatı bulmuştum Ve Phyllis'ten, bir taşla iki kuş.
Começava veremos como sair da confusão em que me tinha metido e poder me liberar do Phylis.
Uğrayacaktım ama Tony kızamık geçirdi, sonra da şu Phyllis olayı. - Ama tabii, sen bilmiyorsun. Beni terketti.
Queria ir visitar-te, mas o Tony teve papeira, depois foi a confusão por causa da Phyllis, mas não deves saber de nada.
Onu Phyllis'ten uzaklaştırmak istedim.
Queria mantê-lo afastado da Phyllis.
Phyllis bana dolaptan bir gecelik ver.
Passe-me um negligée daquele armário, Phyllis.
- Hayır, bal topum, Phyllis.
- Não, sou a, Phyllis.
Sevimli Phyllis güçlü çenesi ile.
A adorável Phyllis com o encantador queixo de ferro.
Phyllis'in bana aktardıkları doğru mu?
É verdade o que a Phyllis me contou?
- Gösteriyi izledin mi?
- Viste a actuação, Phyllis?
Ay tanrıçası Güzel Phyllis'in eşliğinde. Sihirli ayışığı melodileri,
A magia das melodias ao luar, com a bela Phyllis como a Deusa da Lua.
İç gıcıklayan Phyllis dans edip şarkı söyleyecek güney sahillerinin havasını soluyacak "Lovely Luawana Lady"'i dinleyeceksiniz!
A deslumbrante Phyllis dança e canta as melodias ardentes dos Mares do Sul... da Lovely Luawana Lady!
Erkek arkadaşımıza hoşça kal demek istiyorsan. Küçük perileri Phyllis'e bıraksan iyi olacak
É melhor deixares a pequenota ao cuidado da Phyllis se te quiseres despedir do nosso namorado.
Onlara bol köpüklü bir banyo yaptır, Phyllis.
Dá-lhes um banho de bolhas, Phyllis.
PHYLLİS VE HENRY, OYUNCU PİRELER
PHYLLIS E HENRY PULGAS DOMÉSTICAS
Phyllis, Henry durun!
Phyllis, Henry! Parem com isso!
Phyllis, sen kutuda dur!
Phyllis, tu ficas na caixa.
Phyllis, duyuyor musun?
Phyllis, estás a ouvir?
Phyllis, delirdin mi?
Phyllis, estás doida?
Derhal çık dışarı.
Phyllis, estás a ouvir?
Ne yapıyorsun?
Phyllis, o que estás a fazer?
Henry seni istiyor.
Phyllis, o Henry quer-te bem.
Phyllis, gel.
Vem, Phyllis...
Yeter artık, dur.
Phyllis, pára!
Çabuk ol, çık dışarı!
Phyllis, sai daí! Rápido!
Derhal dur.
Phyllis, pára!
Ama sen Phyllis değilsin.
Esta não é a Phyllis.
Phyllis nerede?
Onde está a Phyllis?
Dur, Phyllis.
Esta não é a Phyllis!
Alo, Phyllis.
Olá, Phyllis.
Phyllis...
Phyllis...
Phyllis.
Phyllis.
Phyllis?
Phyllis?
- Phyllis.
- Philys.
- Phyllis.
- Phylis.
O ve Phyllis.
Ele e Phylis.
Phyllis?
Phylis?
Phyllis ve Henry'e bakın.
Admirem a Phyllis e o Henry, as pulgas educadas