Piedmont translate Portuguese
95 parallel translation
Erkek kardeşimle birlikte söz verdiğim gibi önümüzdeki Cuma sizleri ziyarete Piedmont'a geliyoruz.
Conforme o prometido meu irmão e eu iremos visitar te. Chegaremos a Piedmont a próxima sexta-feira.
Piedmont, South Carolina, Cameron'ların evi. Yaşamın bir daha olmayacak şekilde yabani ve hoş akıp gittiği bir yer.
Piedmont, Carolina do Sul, o lar dos Cameron onde o tranqüilo decorrer da vida nunca voltará a ser assim
Piedmont'un cepheye gidecek birlikleri için ayrılık öncesindeki veda balosu.
A despedida do Piedmont a data da partida de sua quota de tropas para o front.
Piedmont savaş nedeniyle yaralıydı.
Piedmont aterrorizada pela guerra.
Anne Cameron, yaralı en büyük oğlunu ziyaret etmek için Piedmont'tan gelir.
A mãe Cameron chega desde Piedmont para visitar seu filho maior ferido.
Bayan Cameron güçten düşen babaya bakmak üzere Piedmont'a geri dönmeye başlar.
A Sra. Cameron volta para o Piedmont para atender ao pai que declina.
Oh, hayvanlara Piedmont Apartmanlarında izin verilmiyor, bu nedenle gitmelisin.
Não permitem animais, nos apartamen - tos Piemonte, por isso tens que ir.
Peadmont, Utah, Allahın unuttuğu yer.
Piedmont, Utah, onde Judas perdeu as botas.
- Piedmont, Utah.
Piedmont, Utah.
Dağın eteğine yaklaşıyorum.
A aproximar-se de Piedmont.
Araştırma takımının son mesajı. Yakınlardaki Piedmont kasabasına gönderilmişti.
A última transmissão da equipa de resgate, que foi à cidade mais próxima, Piedmont, atrás do satélite...
Geri dönüşüm ekibi vardığında, Uydu gitmişti. Bize göre bunu yapan Piedmont kasabasında yaşayan sivillerdi.
Quando a equipa de resgate chegou, o satélite tinha sido removido, acreditamos que por civis, para a cidade próxima de Piedmont.
Eğer onay verirsem ne kadar sürede Piedmont'a saldırı gerçekleşir General?
Se eu autorizar, em quanto tempo, poderá ordenar o ataque a Piedmont, General? Em 15 minutos, Sr. Presidente.
Şimdi Piedmont itfaiye şefi tarafından çıkarılmış olan, kapsül üzerinde çalışıyoruz.
Então, vamos entrar na cápsula pela porta do compartimento, que foi originalmente removida pelo Chefe dos Bombeiros de Piedmont.
Piedmont'to neler oldu?
O que é que aconteceu em Piedmont?
Kyle, Piedmont'ta ne oldu?
Kyle, o que é que aconteceu em Piedmont?
General, Piedmont'un 60 km güneyinde bir olay meydana geldi.
General, um um incidente... a 55 km a Sul de Piedmont.
Piedmont'tan karantinadan önceki akşam çıkmış olmalı.
O Willis pode ter passado por Piedmont... na noite da infecção, antes da quarentena começar.
Kökeni ne olursa olsun, Piedmont'a derhal nükleer bir bomba atılmalı General.
Não importa a origem, General, precisamos de destruir Piedmont agora.
Andromeda her nereden geliyorsa gelsin Piedmont'ta ölecek, anlaşıldı mı?
De onde quer que o "Andrómeda" venha, morre em Piedmont, entendido?
Duman teoriniz, virüsün jet'e nasıl ulaştığını açıklayabilir ama bu ölen ordu birimi Piedmont'tan 80 km uzaktaydı.
A sua teoria do fumo pode explicar como chegou àquele avião, mas, esta unidade do Exército morta... estava a 80 km de Piedmont.
Şerif Willis'te Pazar gecesi Piedmont'tan geçerken Andromeda'ya maruz kalmış olmalı.
O Delegado Willis deve ter sido exposto... quando passava por Piedmont, no domingo à noite.
Ama Kepçe uydusunu ve sonrasında Piedmont'ta serbest bırakma işlemini hesaba katamadılar.
Eles não poderiam prever... a sua interceptação pelo satélite "Scoop"... ou a sua subsequente libertação em Piedmont.
Doğu Piedmont bölgesinde iki ilk yardım aracı kayboldu.
Desapareceram duas ambulâncias no distrito de East Piedmont.
Yarın sabah 7'de uçakla Piedmont'a geliyorum.
Eu chego amanhã a Piedmont no avião das sete.
Evet. Spor salonunun arkasında. Bir kere, gece geç saatte hava durumunu sunduğu kanalda ve iki kere Piedmont'taki bir otelde.
Nas traseiras do ginásio, durante a noite na estacão onde ela trabalha,
Russell'ın kamyonetinin arkasında ve Hayworth'taki sinema salonunda.
duas vezes no motel de Piedmont, no banco de trás da carrinha do Russell e no cinema em Hayworth.
Görünüşe göre Piedmont'a gidiyoruz.
Parece que vamos para Piedmont.
- Bu da Piedmont'a saldırmadan önce çok uzun sürmeyecek demek.
Ou seja, não vai demorar muito até atacar Piedmont.
- Neyin peşinde olduğumu bilmeyi istedi ve... bunu anlayabilene kadar Piedmont'a olan saldırısını ertelemeye karar verdi.
Ele... Quis saber o que eu estava a tramar, e decidiu adiar o seu ataque a Piedmont até descobrir.
Hower, senden ona geri gitmeni ve ona eğer Piedmont'u yağmalarsa umrumda olmayacağını... ama Laurel'ın yakınlarında bir yerlere gelmezse iyi olacağını söyle.
Hower, quero que voltes e que lhe digas que não me interessa se ele assalta Piedmont, mas é melhor que ele não se aproxime de Laurel. Percebido?
Piedmont, Kuzey Dakota.
Piedmont, North Dakota.
Ayrıca bir kaç hap almak istersen, 10. Cadde ile Piedmont'un köşesine gidebilirsin.
Quando quiser uma dose, arranja-a no cruzamento da 10ª com a Piedmont.
- Onu yakaladınız mı? - Piedmont, 823'te ateş edilmiş.
- Tiroteio em 823 Piedmont.
Vernon'un Piedmont Hawthorne Havaalanı'nda Vegas yolunda olduğunua inanıyoruz.
O Vernon pode estar no Aeródromo de Piedmont Hawthorne, a caminho de Las Vegas.
PIEDMONT HAT SONU
TERMINAL DE PIEDMONT É isso!
Piedmont'ta piknik.
Plquenlque em Pledmont.
Beni Piedmont Parkına çağırdı.
Depols de ela me ter atraido até ao Pledmont Park.
Piedmont gölünün altındaki otoparkı düşündüğümüzde ; Hayır, etkisini yitirmemiş.
Sim, bem, tendo por base o parque de estacionamento no Lago Piedmont, eu diria que não.
Anne, Hope öldüğünden beri Piedmont County'den çıktın mı?
Mãe, já saíste de Piedmont County desde que a Hope morreu?
Piedmont'ta "Havayı beğenmeseniz bir dakika bekleyin."
Em Piedmont, "Se não gostar do tempo, é só esperar um pouco".
"Çiftçinin tuzlu toprağa ihtiyacı vardı ve Appalachian Piedmont'ta tuzlu toprak vardı."
"O fazendeiro precisava de um terreno arenoso, e o Piedmont Apalachiano tinha-o."
William, Piedmont Circle Projects'e gidiyorum.
William, vou aos bairros de Piedmont.
Dağın eteğine yaklaşıyorum.
Aproximando-se de Piedmont.
Araştırma takımının son mesajı. Yakınlardaki Piedmont kasabasına gönderilmişti.
A última transmissão da equipe de resgate, que foi à cidade próxima, Piedmont, atrás do satélite...
Geri dönüşüm ekibi vardığında, Uydu gitmişti. Bize göre bunu yapan Piedmont kasabasında yaşayan sivillerdi.
Quando a equipe de resgate chegou, o satélite tinha sido removido, acreditamos por civis, para a cidade próxima de Piedmont.
Eğer onay verirsem ne kadar sürede Piedmont'a saldırı gerçekleşir General?
Se eu autorizar, em quanto tempo, você poderá ordenar o ataque a Piedmont, General? Em 15 minutos, Sr. Presidente.
Şimdi Piedmont itfaiye şefi tarafından çıkarılmış olan, kapsül üzerinde çalışıyoruz.
Então vamos entrar na cápsula pela porta do compartimento, que foi originalmente removida pelo chefe dos bombeiros de Piedmont.
Piedmont'a ulaşırlar.
Stoneman, aconselhado por seu médico para procurar um clima mais temperado e desejando ver o desenvolvimento de sua política de primeira mão, parte para Carolina do Sul.
- Piedmont.
Piedmont.
- Piedmont, Kuzey Dakota.
Piedmont, North Dakota.