English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ P ] / Pijama

Pijama translate Portuguese

1,534 parallel translation
Vay, Pijamalarınla uyumamışsın?
Não dormes de pijama?
Yatıya misafirlerim vardı.
Dêmos uma festa pijama.
Erkekler eğlenmeye çıktı! Demek ki, kızlar pijama partisi yapabilir! Telefonunu laboratuarıma aktar.
Sim, está tudo muito bem, mas há uma coisa que temos de fazer.
Üç gün sonra, oğlum aradı ve... onu pislenmiş ve yorgun bir halde pijamalarıyla mahallede gezerken... bulduklarını söyledi. Evini hatırlayamıyormuş.
Três dias mais tarde, o meu filho ligou... a dizer que o encontraram a vaguear pelo bairro... em calças de pijama, imundo e desidratado, sem se lembrar qual era a sua casa.
Oh, evden pijamalarınla çıkmak zorunda kalmışsın.
E tinhas de sair de casa de pijama.
Güzel pijamalar.Sıcaklamıyor musun?
Lindo pijama... Não tens calor?
Turk, neden üstünde pijamaların var?
Turk, por que é que tens um pijama vestido?
Endişelenme, hokey formalarını atmadım, ama onları pijama dolabıma kaldırdım.
Não te preocupes. Guardei as tuas calças de hóquei, apesar de as ter no meu novo armário de pijamas.
- Onu Wal Mart'ın ev ve bahçe bölümünde üzerinde pijamalarıyla hayalî bir arabayı kullanırken bulmuşlar.
- Encontraram-na de pijama a conduzir um carro imaginário pela secção da casa e jardim da Wal-Mart.
YatıIı kalmaya gidip erkenden uyumaya çalışıyorsan, pijamalarımın üstüne pardesü giyip seni almaya gelirim.
Quando te vens embora de uma noite fora, é suposto eu vestir um casaco por cima do pijama e ir-te buscar.
Bir pijama partisi.
Uma festa do pijama.
- Çizgili pijama.
- Calções com riscas.
Çizgili pijama.
Calções com riscas.
Kızlar izci kampı da değil, parti de vermiyoruz.
Nem reunião de bandeirantes ou festa do pijama.
Renkli donlar giyip etrafta hoplayan başka bir avanak buluruz.
Arranja-mos outro triste, para andar aos saltos de pijama.
Haydi, tatlım, gidip pijamalarımızı giyelim.
Anda, querido, vamos vestir o teu pijama.
Perili U yku Partisi.
"Festa de Pijama Assombrada".
- Güzel pijama. - Sağol.
Belo pijama.
Ayıcıklı pijamalarımı ve kurabiye getirdim. Çantamda hatta dökülmek üzere olan bir bardak da su var.
Trouxe um pijama com ursinhos, umas bolachas, e uma garrafa de água, algures aqui dentro da mala.
"Sadece bir pijama altına ihtiyacım var." Kadın da demiş ki :
Apenas preciso da parte de baixo... E a mulher diz :
"Sadece bir pijama üstüne ihtiyacım var."
E eu apenas a parte de cima
Penguenler ha?
Pijama de algodão?
Seni daima flanel pijama giyen bir tip olarak düşünmüştüm.
Sempre pensei que usasses pijamas de flanela.
Dupree'ye bizden izin almadan bir değişiklik yapmamasını söyledim. Ona pijama da verdim.
Já o mandei não alterar nada sem pedir primeiro... e dei-lhe um pijama meu.
Sorun şu ki ; gün boyu pijamasıyla oturan birinden başkan olmaz.
Só que, não podemos apenas ter um Presidente que fica de pijama o dia todo.
Pijamalarını giyin. Birazdan gelirim.
Vá, meta-se de pijama, que eu já volto.
Koca bir hafta boyunca pijamalara takılan elastik bant mı?
A cinta elástica de seu pijama?
Bay Pijama, lütfen!
Sr. Pijama, por favor!
Pijama demek.
Pijama?
Bu pijamaları her gece mi yoksa sadece benimle yatarken mi giyeceksin?
Vais passar a usar pijama sempre ou só nas minhas noites?
Derim ki Jenkins, eğer bana bir daha pis pis bakarsan.... pijamalarımı giyerim ve seninle yastık savaşı yaparım.
Jenkins, olhas para mim outra vez dessa maneira, visto o pijama e levas uma tareia de almofada.
Hey, biliyorsun, Neden gelip beni ziyaret etmiyorsun? Bu.. pijama partisi gibi olur
Por que não vem me visitar e será como... como se estivesse dormindo na minha casa?
- Yeni pijama altı mı aldın?
- Novas calças de pijama?
Pijama falan istersin herhalde ve yalnız kalmak tabii.
Provavelmente precisas de um pijama. E alguma privacidade...
Benim pijamaya ihtiyacım yok ya da yalnız kalmaya.
Eu não preciso de pijama. Ou de privacidade.
Demek istediğim, sabah uyanır, elbiselerini bu pijamanın üstüne giyerdi.
Quer dizer, ele literalmente acordava e colocava a roupa por cima do pijama
Yani, bu pijama partisi gibi birşey.
A sério. É como uma festa.
Ya uyurgezerliğim tutar, pijamalarım üstümden düşer, ve kendimi senin yatağında bulursam?
E se eu tiver um ataque de sonambulismo, o meu pijama cair de repente e eu acabar deitada na tua cama?
Eve gidip, pijamalarımızı giyip, Grey's Anatomy'yi seyredemez miyiz?
Podemos simplesmente ir para casa, vestir o pijama e ver a "Anatomia de Grey"?
Evet ama onun yerine ince kesilmiş pijama, peynir rendesi, ve hepsini birarada tutabilecek kauçuk bantınız vardı.
Sim, mas tinham slim jims, um ralador de queijo, e gomas de borracha para misturar.
8. sınıfta, pijama partisinde Marie Antoinette, arkadaşım Sintra'ya kıyafetlerini sevdiğini söylemişti.
No oitavo ano, numa festa. Maria Antonieta disse à minha amiga Cintra que gostava da roupa dela.
Onları sadece pijama partisi yapan kızların korkmak için kullandığını sanırdım.
Pensava que só serviam para as adolescentes se assustarem?
Tatlım git ve pijamanı giy.
Entra e vai lá vestir o pijama, querida.
Hadi pijama giyelim.
Anda. Vamos vestir o pijama.
Dün seninle konuşmak için evine gittim, kapıyı pijamalarla açtı.
Fui a tua casa ontem para falarmos e ela abriu a porta em pijama.
O zaman dostu ol, ama Tanrı aşkına Matt, 17 yaşında kızlarla pijama partileri verme.
Mas não andes a fazer festas do pijama com miúdas de 17 anos.
Pijamalarım nerede?
O meu pijama?
Çünkü onlar piliç- - Sadece doğruluk mu cesaret mi oynarlar ve yastık savaşı yaparlar, pijama partileri gibi.
- São miúdas. É só lutas de almofadas, como numa festa de pijama.
Çalışma odanı pijama dolabına çevirdim.
Transformei o teu escritório no meu armário de pijamas.
Burada pijamalarımı giymiş duruyorum.
E aqui estou eu, com o meu pijama
Pijama giymiyorsan bari t-shirt giy.
Bravo, palmas para ti!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]