English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ P ] / Pinto

Pinto translate Portuguese

566 parallel translation
- Resim yapıyorum.
- Pinto quadros.
Bir sıra halinde batı sınırında Pinto Burnu'na kadar dizileceğiz.
Espalhem-se... desde a zona Oeste até ao Pinto Point.
Atım var.
Tenho o meu "Pinto".
Amatör peyzaj ressamıyım.
Pinto paisagens por hobby.
Ressam gibi resim yapamadığımı söyleyenler de var.
Há quem diga que não pinto como um, também. Mas isso não me perturba.
Sadece yaptığım resimleri beğenen iyi kalpli bir çocuk o.
É só uma rapariga de bom coração que gosta da maneira como eu pinto.
Islak sıçan gibi görünüyorsun!
Gackl? ! Parece um pinto encharcado!
Güneşi boyadığımda insanların onu hissetmesini istiyorum, ışığını ve ısısını.
Quanto pinto o sol quero que as pessoas o sintam girar, dando luz e calor.
Bir köylü boyadığımda, güneşin onun içine akmasını istiyorum.
Se pinto um camponês, quero sentir o sol em cima dele como no milho.
Ben de yıllardır resim yapıyorum ama mutlu değilim.
Já pinto há anos, mas não sou feliz.
Hayatı olduğu gibi resmederim.
Eu pinto a vida como ela é.
O zaman da komik bir şeyler çizerim.
Nessa altura pinto algo com piada.
Sıska birini boyamanı istemiyorum, ayrıca yukarı kalkık bir davul gibide istemiyorum.
- Pinto-lhe uma magra. - Não quero uma magra. Mas não quero que o traseiro pareça um tambor.
Her yıl bir tane yaparım, 20 yıldan beri.
Pinto um por ano, há vinte anos.
Annesi ufaklığı koruyor.
A mãe galinha a proteger o pinto?
- Evet, resim yapıyorum.
- Pinto, pois.
Şimdi içimden geldiği gibi çiziyorum.
Agora, pinto com garra!
bunu tanıdığım bütün yargıçlara imzalatırım. en başta da resmini yaptığım yargıca..
Levo aos juizes que conheço, começando pelo que pinto agora.
Yağlıboya yaparım.
Eu pinto.
İlk baktığımda bir şey ifade etmiyorlar.
Não significam nada quando as pinto.
Seni merdivenlerden taşıyamadım, Yağlı yemek yiyemiyorum ve saçımı boyuyorum, benim...
Não a pude carregar escada acima, não posso comer comida condimentada, pinto o cabelo...
Her akşam kışladan kaçıp evime gidiyor ve resim yapıyorum.
Todas as noites salto o muro, vou para casa... e pinto.
Alo, Melek'ten, Mavi Tavuğa.
Atenção! Querubim chama Pinto Azul!
Cevap verin.
Responda, Pinto Azul
Alo? Melek'ten, Mavi Tavuğa.
Querubim chama Pinto Azul!
Mavi Tavuk dinlemede.
Daqui Pinto Azul. Diga, Querubim
Mavi Tavuk, Timsah konuşuyor...
Atenção, Pinto Azul. Daqui Crocodilo.
Mavi Tavuk?
Atenção, Pinto Azul.
Melek'ten Mavi Tavuğa.
Querubim chama Pinto Azul.
İki hafta boyunca kot pantolon giyip etrafta çıplak ayakla dolaşır... bolca resim yaparım.
Durante as duas semanas, uso calças de ganga, ando descalça... e pinto imenso.
Şiir yazar, harika resimler yaparım.
Escrevo poesia e pinto quadros maravilhosos.
Yalnızca mistik anları resmediyorum.
- Só pinto cenas místicas.
Öyle istiyorsan boyarım... ama bitirdiğimiz zaman burası cehennem gibi olacak.
Eu pinto se você diz que tem de ser... mas quando acabarmos, este lugar vai parecer o inferno.
Her şeyden önce onun organını emmek istiyorum.
Mais que tudo... eu queria chupar o pinto dele.
Ne kazandım, Pinto marka araba mı?
Algum concurso? O que é que eu ganhei?
Ben de resim yaparım.
Eu também pinto.
Çüküne bir düğüm at.
Prenda o teu pinto.
- Neden Benekli Midilli? - Neden olmasın?
Kroger, o teu nome Delta Tau Chi é Pinto.
Benim Delta Tau Chi adım ne?
- Porquê Pinto? - Porque não?
Güzel olmalı, ama güzellikten biraz vazgeçebiliriz..
Quero que arranjes um caldo ao Pinto, mas tem de ser uma rapariga especial.
Beğendiğim tek profesör o benim.
Sabes, o Pinto nunca fez amor.
Bir başka Pinto Mart açılışına hoş geldiniz.
Benvindos à grande inauguração de outro Pinto Mart.
Hem unutma, şu anda kızgın değilim. Ve senin takımlara elimi sürmedim.
E lembre-se, fiz isso sem rancor, e não toquei seu pinto.
Şimdi şu Pinto'ya bir bakalım.
Vamos examinar aquele Pinto, está bem?
'79 Pinto modelinin susturucusu mu?
A braçadeira do silenciador para um Chevrolet Pinto de 1979?
- Sorun değil, silerim.
Não tem problema, eu pinto por cima.
Silerim, dert değil.
Eu pinto por cima.
Yüz ifadeni çok beğendim, genç yoldaşım.
Agrada-me essa tua língua afiada, meu jovem pinto calçudo.
- Boyarım.
- Pinto.
Pinto Çiftliğine s... sizi ne getiriyor?
O que te trás cá?
Rapor verin.
Responda, Pinto Azul.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]