Pitcher translate Portuguese

Yıldız atıcıları falsolu atışlarıyla ünlüymüş.

O pitcher mandava bolas curvas.

Bir bardak alabilir miyim?

Pode me dar um pitcher, por favor?

" bir diğer harika atış performansı ile,

Um excelente pitcher.

Larry üniversitedeki bezbol takımına girmeye çalışırken o küçük alanda o kadar zaman geçirdi ki...

Quando o Larry era "pitcher" ( atirador ) na equipa de basebol na faculdade, ele passou tanto tempo naquela pequena área...

Phillies takımına atıcı olarak girmiştim.

Os Phillies contrataram-me como pitcher.

"Atıcıya saldıracaksan. beysbol sopanı getir"

"Se se atirarem ao pitcher, levem o taco".

Yankee'lerin tek kollu atıcısıydı.

Era um pitcher dos Yankees com um só braço.

Greg Pitcher'a ne oldu?

O que aconteceu ao Greg Pitcher?

- Evet ama zavallı Bay Pitcher bu yıl yapamayacak.

- O pobre Sr. Pitcher não pode este ano.

Greg Pitcher'ın kurbanı böyle dedi.

Isso foi o que a vítima do Greg Pitcher disse.

- Topu atan oyuncunun ağzı.

- That's the pitcher's mouth

Pitcher, kendi bölgesine rakip oyuncu sokmuyor.

O lançador tem um no-hitter a acontecer no 8º round.

Kanıtları gömüp, tanıklarla konuşup ya da büyük maç öncesi koca rakibinin kız arkadaşıyla mı yatacaksın?

Enterrar provas, contactar testemunhas, ou dormir com a namorada do pitcher rival na noite anterior ao clássico?

Ama bir kriket oyuncusunu bir beyzbol oyuncusuna dönüştürebiliriz.

Mas podemos converter um jogador de críquete num pitcher de basebol.

Peki. Bir başlangıç atıcısının maçı kazanmak için kaç tane atış yapması gerekir?

Quantas entradas o pitcher deve fazer para pontuar?

75, profesyonel bir atıcı için yeterli seviyede değil.

120. Não é demasiado rápido para um pitcher profissional.

Atıcının birinci kaleyi korumadığını gördü. Ama atıcı ilk kaleye giden topu korumalı.

Ele viu que o pitcher não estava a cobrir a primeira base, o que é o que um pitcher é suposto fazer em primeiro lugar no campo.

Baktı çünkü atıcının topu korumadığını gördü ve pozisyonunu kaleye göre ayarlaması gerekiyordu.

Ele olhou bem porque sabia que o pitcher não estava a cobrir o saco e precisava de avaliar a sua posição relativamente à base.

The Mets'e atıcı lazım.

Precisam de um pitcher.

- Pitcher'dan kötü bir atış.

- O lançador está um bocado instável.

Hız, güç, atıcılık.

Velocidade, força ou pitcher.