English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ P ] / Plain

Plain translate Portuguese

34 parallel translation
Sarah Plain ve Tall'dan bile daha iyi. ( Bir kitaba gönderme )
Muito melhor que aquela Sarah, alta e feia.
White Plain'e, diyorlar.
Há rumores sobre White Plains.
Beni yarın White Plain'den alacaksın, tamam mı?
Vais buscar-me amanhã a White Plains?
Jamaika Plain'de yaşıyorum.
Eu moro no "Jamaica Plain"...
Evet, White Plain'den bir doktor bulmuşlardı.
Sim, conseguiram-nos de um médico em White Plains.
Grubumuz Plain Jeans rakip gruplar tarafından yok edildi.
O nosso grupo "The Plan James" foi absorvido por grupos rivais.
"The Plain Dealer" gazetesi, uçağın saat 12 : 30'da boşaltıldığını bildirdi.
O negociador informou que o avião foi evacuado às 12 : 30.
Ve bunu Maple Plain ve - ve Glenwood... ve Renville ve tabi ki...
E nós gostaríamos de dedicar a nossos amigos em...
çiftlikteki tüm iyi dostlarımıza armağan etmek istiyoruz.
Maple Plain e... e Glenwood e Renville e, claro aos nossos bons amigos lá do Rancho.
Kalpana Plain diye biri var.
Kalpana não é uma " "senhora" ". Só Kalpana.
Aşağı Jamaika mahallesinde 4 kadını, 2 günlük bir süreçte öldürdü.
Ele assassinou quatro mulheres na baixa de Jamaica Plain durante um período de dois dias.
* Bu his bana da yabancı *
The feeling's plain to me
* Nasıl anlatabilirim sana * * Her şeyini verdi bana *
I can't explain the feeling's plain to me
Plain Jane Boring, aynı istediğin gibi ama içine 300 beygirlik taktım.
É uma coisa vulgar, como pediste, mas acrescentei 300 cavalos.
En dıştaki kısımlar, bildiğiniz saşimi.
As porções exteriores contém o sashimi tipo "plain jane".
Gus Demitriou'nun sahibi olduğu Pint of Plain.
Copo de Cerveja, de Gus Demitriou.
Pint of Plain iki numaralı sırayı çekiyor.
E Copo de Cerveja fica na linha com o número... dois.
Otobüs kartı kaydına göre adı Albert Duncan. - Jamaica Plain'de bir evi varmış.
De acordo com o passe dele, chama-se Albert Duncan, tem um apartamento em Jamaica Plain.
Onlar Plain shirt ( düz forma ) takımı.
Eram os de camisa lisa.
Plain shirt takımı için bir Gool.
Gool para a equipa de camisa lisa.
Havada karada.
Plain ( avião ) and simple.
"Havada karada" idi.
Era Plain and Simple.
İşte bu "havada" ve bu da...
Isto é um avião e isto era... - Plain and Simple.
Plain White T's'den özür dilemek isterim.
Gostava de pedir desculpas aos Plain White T'.
Cleveland'da, Plain Dealer'de ki kadın.
A mulher em Cleveland, no Plain Dealer.
~ Çeviri : Tukyu ~ İyi seyirler.
Temporada 1 Episódio 3 "High Plain Hardware"
Kardinallere yazılmış bir mektup var. Martha Gallet adında, 1980'lerin başında Geoghan oradayken Jamaica Plain'de yaşayan biri yazmış.
Há uma carta para o Law de uma mulher chamada Margaret Gallant que vivia na Jamaica Plain no inicio dos anos oitenta quando Geoghan esteve lá.
2 hafta önce, Jamaica Plain'de.
Há duas semanas em Jamaica Plain.
Van Morrison'un "Crazy Love" u Beyonce'nin "Crazy in Love" u Patsy Cline ve Aerosmith'in sade "Crazy" şarkısı.
Crazy Love de Van Morrison, Crazy in Love de Beyoncé, Just Plain Crazy de Patsy Cline e Aerosmith.
Zambiya'nın Liuwa Ovası ise avlanan köpeklerinin avlanma alanı.
O Parque Liuwa Plain, na Zâmbia, é o lar dos cães selvagens.
Plain Daily'de de bir köşesi var.
Ela também escreve para o The Plain Daily.
Cleveland Plain Dealer'dan David Grimes.
Sou o David Grimes, do Cleveland Plain Dealer.
- THE PLAIN WHITE T'S
- THE PLAIN WHITE T'S
insanlarin pazarlamaya bayildigi bir dönemdeydik. Havada kaptilar.
Braniff International anuncia o final do "avião básico" ( plain plane )

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]