Planlandığı gibi translate Portuguese
594 parallel translation
Sen planlandığı gibi destek trenleri ile takip et.
Siga com os comboios de provisões, como planeado.
Ama şimdi düğünü yaparak... Tıpkı o zaman planlandığı gibi güzel bir düğün yaparak kendimi affettireceğim.
Mas espero compensar-vos levando-o maravilhosamente por diante...
Evliliğimiz planlandığı gibi yapılacak.
- Nosso casamento se fará como planeámos.
- Öyleyse farketmez. - Malları planlandığı gibi sevk ederiz.
Então pronto, fazemos como previsto.
Eğer saldırı planlandığı gibi gerçekleşirse bu, diğer belgelerin gerçekliğini de tasdiklememize yardımcı olur.
Se o ataque fôr como programado isso confirmaria a autenticidade dos outros documentos.
Ekselansları planlandığı gibi yarın dönecek mi?
Sua Excelância voltará amanhã, como planeado?
İşler tam olarak planlandığı gibi gitmedi ama...
As coisas nâo correram exactamente como deviam, mas...
Her şey planlandığı gibi mi?
Está tudo bem?
Gemi, planlandığı gibi yarın sabah yerine bu gece yola çıkıyor.
Partirá esta noite e não amanhã de manhã como planeado.
Ve şimdi asıl planlandığı gibi yaparak, bunu telafi etmek istiyorum.
Agora vou compensar-vos, retomando o plano original.
Ve şimdi asıl ve çok güzel bir şekilde planlandığı gibi yaparak,.. ... bunu telafi etmek istiyorum.
Compensar-vos-ei, retomando o maravilhoso plano original.
Planlandığı gibi mi yapacağız?
Vamos em frente?
Planlandığı gibi, bu gece!
Esta noite, como planeado!
Eğer işler planlandığı gibi giderse, buna hiç pişman olmayacaksın.
Se isto funciona, não te arrependerás.
Planlandığı gibi.
- Vai ser esta noite, como previsto.
Amiral Torrey, operasyon planlandığı gibi gelişiyor mu?
- Almirante Torrey? - Disparem, meus senhores. A operação está a correr conforme as previsões, Almirante Torrey?
Manevralı rota, planlandığı gibi.
Seguir rota de evasão como planeado.
Resmi toplantı planlandığı gibi devam edecektir.
Seguimos de imediato com o que estava planeado.
Eğer her şey planlandığı gibi giderse senden beş gün daha istiyoruz.
Se tudo correr como planeado querem os teus serviços em cinco dias.
Yörünge modülü planlandığı gibi üst kademe roketinden ayrılamadı.
Módulo orbital não se separou do impulsor superior.
Planlandığı gibi ben Siraküza'ya çıkacağım.
Desembarcarei em Siracusa, como planeado.
Muharebe, 7 Aralık'ta başlayacaktır aynen planlandığı gibi.
As hostilidades terão início a 7 de Dezembro, exactamente como previsto.
Jesus, sen de planlandığı gibi demiryollarına ve manevra bölgelerine saldıracaksın.
Jesus, a estação de comboio e a praça "marshalling yards" como planeado.
Eğer herşey planlandığı gibi giderse senden beş gün daha istiyoruz.
Se tudo correr como planeado querem os teus serviços em cinco dias.
İşler planlandığı gibi gidiyordu.
Os negócios estavam a melhorar depressa.
İşler planlandığı gibi giderse, biraz sonra hiç konuşmayacak.
Se as coisas correrem como planeadas depois não dirá mesmo nada.
Her şey planlandığı gibi gitti.
Tudo decorreu de modo conveniente.
Tüm dünyayı, Atlantik Okyanusunu geçen Başkan, Temsilciler Meclisi merdivenlerinden çıkıp, Meclis binasına girip, içeride kendisini bekleyen Meclis ve Senato, Yüce Divan ve Washington diplomatik heyeti üyelerine seslenmek üzere, neredeyse tam planlandığı gibi saat 9 : 30'da Hükümet Meclisi Binasına geldi.
Espantosa pontualidade! O Presidente, vindo do outro lado do mundo... depois de atravessar o Atlántico, chega quase exactamente à hora marcada, 21 : 30, à praça do Capitólio... para subir à Cámara dos Representantes, dirigir-se aos membros da Cámara e do Senado, do Supremo Tribunal, ao Corpo Diplomático, a todos quantos o aguardam... na Cámara dos Representantes.
Planlandığı gibi, efendim.
Estamos dentro do horário, senhor.
Adamlarımız planlandığı gibi yarın gidecek.
Os nossos homens partirão amanhã como planeado.
Gannet işi planlandığı gibi.
Disseram que a Gannet mantém as datas.
Ünite 4, 7 planlandığı gibi adam desteği.
Unidades 4 e 7, operar comandos como planeado.
Daha önce planlandığı gibi yeni Buranda başkanı haftaya ülkeyi ziyarete geliyor.
O novo presidente do Buranda tenciona visitar o nosso país para a semana, de acordo com a agenda do seu antecessor.
100 milyon kilometrelik bir yolculuktan sonra 20 Temmuz 1976 günü Viking 1, planlandığı gibi Chryse düzlüğüne indi.
E assim, após uma viagem de 100 milhões de quilómetros, em 20 de Julho de 1976, a Viking 1 descia mesmo no alvo, na planície de Chryse.
Planlandığı gibi ilerleyeceğiz.
Seguimos em frente, como planeado.
Her neyse, planlandığı gibi devam etmeliyiz.
Vamos ter de cumprir os planos à mesma.
- Her şey planlandığı gibi.
- Nada mudou.
Glenn üçüncü yörünge turunda... ve uçuş aşağı yukarı planlandığı gibi devam ediyor.
Glenn entrou na terceira órbita, a viagem está a correr conforme previsto.
Prenses Karina... planlandığı gibi savaş gemisinden kaçtı.
A princesa Karina... escapou na nave de guerra como planeado.
Bırakalım satışı planlandığı gibi yapsın. Bakalım kim gelecek. - Kaç yaşında bu?
Deixá-lo fazer a venda como planeado, para ver quem aparece.
Planlandığı gibi sevkiyat yarın gidecek.
A remessa é expedida amanhã, tal como previsto.
"Flashlight Projesi" ne planlandığı gibi devam ediyoruz.
"Proceder com o Projecto Flashlight como agendado"
Planlandığı gibi yürüyeceğini söylediniz.
Disse que o plano segue como combinado.
Yarın planlandığı gibi eve gideceksiniz. - Watson, aynı şekilde sen de.
Holmes, fico triste que tenha se aproveitado da minha amizade.
Bazen işler planlandığın gibi gitmeyebilir. Benim orada olmam gerekiyor.
Ainda que as coisas não tenham saído como deviam, tenho que lá estar.
Yolculuğumuzu planlandığımız gibi 4 saat 18 dakikada tamamlayacağız.
Vamos aterrar pontualmente após 4 horas e 18 minutos de voo.
- Planlandığı gibi Hayır, devam etmektedir.
- Não.
İşler planlandığı gibi gitmedi.
A ideia do Percival era fazer frente aos japoneses quando aterrizassem e isso não aconteceu.
Ve planlandığı gibi.
- E de acordo com o planeado.
İşler planlandığı gibi giderse, sıra kutlamalara gelir.
Se tudo correr bem, estais de parabéns.
Her şey planlandığı gibi mi?
Está tudo a horas?