English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ P ] / Poe

Poe translate Portuguese

18,677 parallel translation
- Çalın beyler.
- Põe a tocar.
Kaynar olmasına gerek yok. Eriştelerini yumuşatacak, kahve yapacak kadar sıcak olsa yeter. İçine biraz bebek yağı döküp, birinin üstüne atarsan, napalm bombasına dönüşür.
E nem está a ferver, dá para aquecer os noodles ou o que seja mas põe lá dentro óleo de bebé e atira a um meu e é como napalm.
Ellerini havaya kaldır.
Põe as mãos no ar.
Hey, ses ver şuna. Bu benim şarkım.
Põe mais alto, gosto desta música.
- O zaman Nina'yı yaz.
- Então, põe a Nina.
Hadi, telefona ver şunu.
Sim, põe-na ao telefone.
- Çelik başlıkla yeleğini giy.
Põe o capacete e a armadura. Vamos.
- Onu şuraya koy.
Põe isso aí no chão.
O uyuşturucu satıcısı vergi formlarına meslek olarak bunu mu yazıyor?
É o que aquele traficante de droga põe nas declarações de impostos?
Bu işe burnunu sokma boksör özentisi.
Põe-te a andar, Mayweather.
Şehir merkezinden ayrılmasan iyi edersin çünkü bir daha seni burada yakalarsam şah mat ederim.
Põe-te a andar para a baixa. Se te volto a apanhar por cá, faço xeque-mate.
Saygı, adını bir binaya yazdırır fakat adını oraya yazdıran para bir yerden gelir.
O respeito põe o teu nome num prédio, mas o dinheiro que lá põe o nome vem de algum lado.
Dik dur.
Põe-te direito.
Bir saate o videoyu sayfaya yüklemiş ol.
Põe mas é esse vídeo no website dentro de uma hora.
Maskeni tak!
Põe a máscara!
Uyuttuğunda ne oluyor peki? Tıpkı at gibi uyutur.
- E depois põe-nos a dormir?
Kollarını indir.
Põe os braços para dentro.
Huniyi ağızına sok.
Põe o funil.
Onu tahtaya bağlayın.
Põe-no no tronco.
Ayağını yavaşça debriyaja koy.
Põe o pé na embraiagem.
- Debriyaja bas.
- Põe o pé na embraiagem.
Şuna biraz baharat koy.
Põe aqui um pouco de pimenta.
Buraya biraz macun koymak isteyebilirsin.
Põe ali um pouco desta massa.
Nefes almaya devam et.
Respire. Põe as duas mãos aqui.
- Hepimizi sallandırırlar!
Põe os nossos pescoços na forca!
Emniyet kemerini tak Anna.
Põe o cinto, Anna.
Arkanı dön ve dizlerinin üzerine çök.
Vira-te, e põe-te de joelhos.
Hadi video koy lütfen.
Portanto, por favor põe o vídeo.
Bir şeyler yemeye çıkarırım seni.
Põe um vestido bonito e levo-te a jantar fora.
Siyahi adamın başı dertteyse,
Homem negro famoso em apuros, a TV põe isso no fim da lista :
- Milleti eve sok.
Põe os sacanas dentro de casa.
Herkesi eve sok.
John, põe-nos dentro de casa. A todos.
Duruşunu göster bana.
Põe-te lá em posição.
Tasmala bunları!
Põe coleiras neles!
Şunları takarsın ve ölümüne savaşırız.
Põe isto e lutamos até à morte.
Aşk çocuğu sana anlatır.
O amorzinho põe-te a par.
Elini üstüne koy.
Põe-lhe a mão em cima.
Kıçını çevirip o kapıya doğru yürü bir daha da asla geri gelme.
Pega nas tuas coisas e põe-te a andar daqui. Nunca mais cá apareças, ou não sei o que faço.
Ayakkabılarını giy.
Põe-lhe os sapatos.
- Buraya koy.
Põe aqui.
Bölge? - Buz Ulusu'nun sınırı orası.
Isso põe-vos mesmo na fronteira da Nação do Gelo.
Nechells'deki barlarımıza ilaveten ikişer adam koy.
Põe mais dois homens nos nossos pubs em Nechells.
Dizlerinin üzerine çök.
- Põe-na no chão. - Estou a pô-la no chão.
Kullandım.
Põe-no.
- Arabamın bagajına 4 teneke benzin koy ve çalıştır.
Põe quatro latas de gasolina no meu carro e trá-lo para aqui.
Torpido gözüne de sigara ve fener koy.
Põe cigarros e uma vela na caixa.
- O lanet şeyi uzak tut benden.
- Põe essa porra longe de mim.
At silahını ve ellerini başının üstüne koy.
Põe a tua arma no chão e põe as tuas mãos em cima da cabeça.
At silahını.
Põe a arma no chão.
Silahını yere bırak.
Põe a arma no chão.
- Şu pay için listeye benim isimimi de yazdırırsan çok sevinirim.
E se te lembrares põe-me na lista para o terreno, agradecia.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]