English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ P ] / Programs

Programs translate Portuguese

28 parallel translation
Ve bu konularda günlük kararlarla plansız, programsız işler yapamıyorum.
E não posso ficar calma nem desinteressada com algo assim.
Bu bizim içindir. Sen şimdiye kadar yazılmış en iyi programsın.
Tu és o melhor programa que já foi escrito.
Sadece sıradan bir programsın.
És apenas um programa comum.
Programsız bir mola verebilir miyiz?
Podemos fazer uma paragem que não está prevista?
Bu Severnaya'nın programsız bir testi.
Este é um teste não-programado de Severnaya, Major.
Sevgili aileler, dünkü araba mezarlığı alanına olan programsız gezimiz sonucu okul otobüsü 2 hafta boyunca hizmet veremeyecek hâle gelmiştir.
" Caros pais, devido à excursão inacabada de ontem ao ferro-velho, o autocarro da escola ficará parado duas semanas.
Sende bir programsın.
- também é um holograma.
Bunu haber vermekten nefret ediyorum, Michael, ben bir yıldızgemisi kaptanıyım, ve sen de 300 desiwatlık bir sanal programsın.
Odeio lhe dar as más notícias, Michael, mas eu sou uma Capitã de nave estelar, e você é um programa de holodeck de 300 deciwatts.
- Bu plansız programsız bir yolculuk olacaktı. Daha önce hiç gitmediğimiz ve gitmeyi hiç beklemediğimiz bir yere gideceğiz
- O importante é sermos espontâneas... para ir e chegar a qualquer lado onde nunca estivemos nem esperávamos estar.
Programsız gelen ziyaretçi.
Viajante não programado a aproximar-se.
- Siz programsınız. - Evet.
São programas?
- Ama programsız çocuğa bakın şimdi. Cumartesi gecesi, kız arkadaşının annesiyle konuşuyor.
Olha para o tipo que não vive com horários num sábado à noite, a falar com a mãe da namorada.
Programsız dünyadışı hareketlilik.
Activaçao extraterrestre nao prevista.
Programsız, egosuz başka bir hayat.
Outra vida sem um programa, sem ego.
Programsız dünyadışı hareketlilik.
Activaçao nao programada proveniente de planeta extraterrestre.
Programsız dünyadışı hareketlilik.
Activaçao extraterrestre imprevista.
Ne yapayım Programsız bebeğimle
O que fazer com A minha querida imprevisível
Hayır, bahis kimin tarzının daha iyi olduğu üzerineydi... Senin plansız, programsız, - cin olmadan adam çarpma - ve dolandırıcılık kisvesi altında - hadi hep beraber hapse girelim - tarzın, ya da benim profesyonel ve - bütün açıları hesaba katıp yakalanmama - tarzım.
Não, mas a aposta era quem tinha o melhor estilo, a tua falta de estrutura, indisciplina, a tua loucura, vamos todos presos disfarçado como um grande golpe, ou o meu estilo profissional, cobrindo todos os ângulos, nunca sendo preso.
Bak, burada kendine ait bir işaret bırakmak istiyorsun ve bu çok hoş birşey ama... Plansız programsız o odaya girip orayı karıştırmak istemezsin.
Olha, eu sei que queres deixar a tua marca aqui em baixo, e isso é realmente simpático, mas não podes remexer com a porta da arrecadação de snibits, willy-nilly.
Joy, programsız bir yolculuğa çıktı. Meksika'ya.
Então, a Joy tirou umas férias não programadas no México.
Üzgünüm Bay Abassi ama programsız bir işçi toplantısı için tercümanlar gerekli.
Lamento, Sr. Abasi, mas devido a uma reunião sindical não prevista, precisamos de todos os intérpretes disponíveis.
Programsız bir toplantı bizden öncelikli bir şey mi?
Uma reunião imprevista toma precedente sobre nós? !
Plansız programsız yapılacak olan yeni bir operasyona başlamaktan bahsediyoruz.
Estamos a falar em lançar uma nova operação nas próximas horas. Sem qualquer planeamento.
Rush taşları kullanmak istiyordu programsız, izinsiz bir dünya ziyareti istiyordu eğer köstebek kendisi olsaydı tam da bunları isterdi.
O Rush estava a pedir licença para uma visita não programada à Terra. Exactamente o que ele poderia fazer se fosse a toupeira.
Eğer öldüyse, elimizden gelen bir şey yok, eğer ölmediyse, plansız programsız buraya saldırmanın ona bir yararı olmayacaktır.
Se estiver não há nada que possamos fazer, Se não estiver, correr lá para dentro sem um plano não o vai ajudar.
Çok plansız programsız.
É tudo tão espontâneo.
Silmek için zor programsın.
Tu és um programa difícil de dizimar.
Plansız programsız seyahat eden adam yine de en güzel odayı kaptı.
O homem sem planos, mas que consegue o melhor quarto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]