Psikiyatrist translate Portuguese
651 parallel translation
Şimdi de bir psikiyatrist gibi davranmayalım Bayan Hunt ancak kısaca söylemek gerekirse, cevabım evet.
Não façamos psicanálise, menina Hunt... mas numa palavra, sim.
Bir psikiyatrist açıklamalı.
Talvez um psiquiatra explicasse melhor.
- Nesin sen, psikiyatrist misin?
- Que é você psicóloga?
Siz psikiyatrist misiniz?
O senhor é psiquiatra?
Queeg, üç psikiyatrist tarafından sağlıklı bulundu.
O Queeg foi considerado racional por três psiquiatras.
Ben bir psikiyatrist değilim.
Não sou psiquiatra.
İddia makamına göre bu dava psikiyatrist raporlarıyla bitti.
A acusação considera que o relatório do psiquiatra encerra o caso.
Psikiyatrist koltuğundaki adam konuşmak istiyor.
O homem no divã do psiquiatra quer falar.
Ben psikiyatrist değilim, doktorum.
Não sou psiquiatra.
- Psikiyatrist mi?
- Um psiquiatra?
Psikiyatrist diliyle konuşmaya başlardım ama o dili, ben de, Dan Kauffman da pek kullanmayız.
Podia começar a falar como um psiquiatra, mas a verdade é que não é a minha especialidade, mas sim a de Dan Kauffman.
Miles, benim için, psikiyatrist ile randevu ayarladın mı?
Miles, pediu uma consulta no psiquiatra para mim?
Bu, Dr. David Trent. Bir psikiyatrist.
Este é o Dr. David Trent.
- Psikiyatrist bandajladı.
- O psiquiatra enfaixou-lhe a cabeça.
Mükemmel bir deli gömleği olan, harika bir psikiyatrist tanıyorum. Tam senin bedenine göre.
Conheço um ótimo psiquiatra que me parece ser exatamente ideal pra você.
Psikiyatrist olduğunuza emin misiniz?
- Você. - Tem a certeza que é psiquiatra?
Bir psikiyatrist zemin oluşturmaz, açıklamaya çalışır.
Um psiquiatra não estabelece o quadro psicológico, simplesmente procura explicá-lo.
Örneğin psikiyatrist, bana Raymond Shaw hakkında ne düşündüğümü sorduğunda. Ve tüm bölüğün onunla ilgili düşüncelerini sorduğunda... Ona ne dediğimi duydun mu?
Por exemplo, quando o psiquiatra me perguntou que pensava eu do Raymond e o que a patrulha toda pensava dele, ouviu o que eu disse?
Bir avukat ve psikiyatrist tutar ve acilen gönüllü bir itiraf hazırlarız.
Podemos contratar um advogado e um psiquiatra, fazer uma confissão com oferta de restituição.
Psikiyatrist değilim.
Não sou psiquiatra.
Bir dakika daha psikiyatrist ol.
Seja uma psiquiatra por apenas mais um minuto.
- Cerrahım ben, psikiyatrist değil.
Não sou psiquiatra.
Onu etkileyici buluyorum ama ona psikiyatrist gerek, ben değil.
Acho-a fascinante, mas precisa de um psiquiatra, não de mim.
Psikiyatrist arabamla götürüp getiririm.
Levo-a e trago-a de volta na minha carripana de psiquiatra.
Bu soruyu yanıtlayacak en uygun kişi soruşturma sırasında da kendisine başvurduğumuz ünlü psikiyatrist Profesör Renoldi'dir.
A pessoa mais qualificada para responder é o Professor Renoldi, o conhecido psiquiatra que nos ajudou na investigação.
Size bir psikiyatrist lazım.
Você precisa de um psiquiatra.
Nasıl böyle birden psikiyatrist oldun.
De um momento para o outro viraste psiquiatra?
Psikiyatrist lafını da nerede öğrendin?
Onde aprendeste essa palavra, no trata-tolos?
Bir psikiyatrist.
A um psiquiatra.
Sen iyi bir psikiyatrist olabilirsin, ama ben belki daha iyi bir yalancıyımdır.
Você é um bom psiquiatra, mas posso ser um mentiroso melhor.
O şimdi bir psikiyatrist arıyor.
Anda a ver um psiquiatra.
- Psikiyatrist?
- O psiquiatra?
Bir psikiyatrist'e ihtiyacım yok.
Não preciso de ir ao psiquiatra.
Onun bir psikiyatrist olduğunu unut.
Esquece que ele é psiquiatra.
Çok ünlü biri. Ve ondan çok hoşlanacaksın, tabi ki onun bir psikiyatrist olduğunu unutursan.
E irás gostar dele, se esqueceres que ele é psiquiatra.
- Ah, psikiyatrist.
- Ah, o psiquiatra.
Hiç psikiyatrist misafirimiz olmamıştı.
Nunca tivemos um psiquiatra no hotel.
Psikiyatrist.
É psiquiatra.
Bak, bak... Psikiyatrist olduğunu öğrenince...
Só porque ele é psiquiatra...
Psikiyatrist olmak istiyorsa bu onun kendi cenazesi.
Se quer ser psiquiatra, o problema é dele.
Bir psikiyatrist misafiriniz olduğundan haberiniz var mı?
Sabia que temos um psiquiatra no hotel?
- Otelde... Otelde bir psikiyatrist var.
- Está um psiquiatra no hotel.
güneş sistemindeki yakın zamanlı çarpışmalarla ilgili ilginç bir iddia var 1950'de, psikiyatrist Immanuel Velikovsky tarafından ileri sürülmüş.
Há um argumento curioso, alegando recentes colisões maiores no sistema solar, proposto por um psiquiatra, chamado Immanuel Velikovsky em 1950.
Psikiyatrist numarası yapabilir misin?
E na psiquiatria, safas-te?
Dört hafta sonra, psikiyatrist Prof, Mogens Jensen gece geç saatte bir önhazırlık değerlendirmesi yazdırır.
Quatro semanas mais tarde, o psiquiatra Prof. Mogens Jensen dita uma avaliação preliminar, tarde da noite.
Sen Hooper Caddesi'nde altı hafta boyunca ikamet edeceksin, yaşayacaksın ki bu da büyük ihtimalle, psikiyatrist ve psikolog takımı, ve uzmanlar tarafından, seninle ne yapacaklarına karar verene kadar orada altı ay geçirirsin anlamına geliyor.
Você irá residir, viver, na Rua Hooper pelo período de seis semanas que significa que você vai acabar ficando lá por uns seis meses enquanto um time de especialistas : psiquiatras e psicólogos, líderes Key workers - decidirão o que deverá ser feito com você.
Bu psikiyatrist lanetlere başkana dönmeleri için bu adamları... Sorgulayamayız.
Não podemos pedir a estes homens para irem ao presidente com uma data de tretas sobre psiquiatria!
Sabah 7'de, psikiyatrist Dr. Eudora Fletcher,... viziteye çıkmıştır.
Às 7 horas da manhã... a Dra. Eudora Fletcher, uma psiquiatra... começa a sua visita de rotina.
Psikiyatrist.
- Vai ajudar-te. - Não entendo.
Dört psikiyatrist Majestelerinin sağlığı konusunda fikirlerini belirttiler.
Sobre o estado de de Vossa Majestade...
Leonard Zelig genç bir psikiyatrist olan...
Sendo uma jovem psiquiatra...