Quayle translate Portuguese
129 parallel translation
Senden bu tür garantileri geçmişte de aldık Quayle, özellikle MacGyver'la ilgili olanlarını.
Já nos garantiu o mesmo noutras ocasiões, Quayle, particularmente no que toca a MacGyver.
- O iç karartıcı hikayeyi biliyoruz, Quayle.
Conhecemos essa história, Quayle.
Öyleyse bırak da hafızan ilham kaynağın olsun, Quayle.
Então, que essa recordação seja a sua inspiração, Quayle.
Demek istediği, Quayle, bu senin kurtulman için bir şans.
O que ele quer dizer é que é a sua oportunidade de se redimir.
Quayle ismini kullanıyor.
Usava o nome Quayle.
Sizinkiler senden pek memnun değiller galiba Quayle?
A tua gente não ficou contente.
Sen her zaman konuşmayı sevmişindir, değil mi, Quayle?
Sempre gostaste de falar, não foi, Quayle?
Her zaman ne kadar iyi olduğunu söyleyip dururdun, değil mi Quayle?
Sempre tiveste de dizer como eras fantástico, não foi?
Sen de gerçekten iş var.
Não há dúvida de que és talentoso, Quayle.
Quayle... Başlarınızı eğin beyler.
Quayle, tiro-te o chapéu.
Quayle bizi bir radyo frekansından dinliyordu, böylece bende etraftaki her bir elektronik aleti kullanarak sinyalini karıştırabilirim.Böylece parazitten başka bir şey duyamaz.
O Quayle estava a ouvir numa frequência de rádio, por isso, achei que, se ligasse todos os aparelhos eléctricos, podia interferir com a frequência dele e dar-lhe montes de estática.
Quayle cızırtıdan başka bir şey duyamayacak.
- Sim. O Quayle só vai ouvir ruído branco.
- Eğer Quayle beni görmeden ona ulaşabilirsem.
Se conseguir chegar a ele sem o Quayle ver...
Sanırım şimdi dışarı çıkıp Quayle'i şaşırtma sırası bende.
Acho que é a minha vez de ir distrair o Quayle. Então.
Quayle çok dikkatli birisiydi, yani bütün kapılar ve pencereler ya bubi tuzaklı yada dışardan silahlarla korunuyor olmalıydı.
O Quayle era um tipo meticuloso. Calculei que tivesse as janelas e as portas armadilhadas ou cobertas pelas armas no exterior.
Şey Quayle, bütün bunların olacağını beklemiyordum.
Bom, Quayle, não esperava que acontecesse tudo isto.
Sana söylüyorum, Quayle, korkuyorum. Senden ve onlardan.
Estou a dizer-te, Quayle, tenho medo.
Sanırım kaçtı. Endişelenme...
Quayle, ele fugiu.
Eğer kaçarsam, Quayle de kaçar.
Se eu escapar, o Quayle escapa.
Quayle evi elektronik olarak donatmış. Ana güç hattı muhtemelen bodrumdadır.
O Quayle tem a casa armadilhada a partir da linha eléctrica principal, que deve estar na cave.
Şimdi, eğer o elektrik hattını keser yada kontrol edebilirsek, Quayle sağır, dilsiz ve kör olur.
Sim. Se cortarmos ou controlarmos essa linha eléctrica, o Quayle ficará surdo, mudo e cego.
Şimdi Quayle seni buradan mı tuttu yoksa onun yanında mı görevlendirildin? Söyle bakalım.
O Quayle contratou-te cá, ou foste-lhe atribuída?
Bana Quayle'i yakalamam için yardım et.
- Ajuda-me a apanhar o Quayle.
- Quayle'i kardeşinle değişiriz.
Trocaremos o Quayle pelo teu irmão.
Şey, sanırım bizim yapmamız gereken Quayle'i saklandığı yerden çıkartmak. - Nasıl?
Devíamos tirar o Quayle da sua fortaleza electrónica.
- Hoşçakal, Karen.
- Quayle.
Arka merdivenlerde Quayle bizi ne görebilir ne de duyabilir.
Vamos. As escadas de trás, onde o Quayle não nos vê nem ouve.
MacGyver! Quayle'in nerede olduğunu biliyorum.
MacGyver, eu sei onde está o Quayle.
Ve Quayle'in odasından çıkacağından nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?
Por que achas que o Quayle sairá da sala de controlo?
Peki, Quayle'in odasına giden bütün kabloları buldum. - Yani?
Descobri os fios que vão para a fortaleza do Quayle.
Quayle buraya geldiğinde, gidebileceği tek bir yön olacak.
Se o Quayle entrar aqui, terá de andar em frente, num único sentido.
Quayle'i görebileciğimiz bir periskop yapıyorsun, öyle mi?
Compreendo. Estás a fazer um periscópio, para vermos o Quayle, certo?
Tanrıya şükür ki bizi buldun!
Quayle!
Tanrım, Quayle bunca zamandır senin sadece bir pislik olduğunu düşünmüştüm.
Caramba, Quayle, todo este tempo, pensei que eras apenas escumalha. Este é de graça.
Quayle.
O Quayle.
Washington'da bugün,... Başkan Quayle İngiltere ile olan barış anlaşmasını başarıyla sonuçlandırdı.
Hoje em Washington, o Presidente Quayle concluiu com sucesso o tratado de paz com a Inglaterra.
Başkan Quayle, Tropikal Kasırga Operasyonunda kazanılan hızlı başarıyı,... yeni savaş teknolojilisi ve Amerikan halkının desteğine dayandırıyor.
O Presidente Quayle atribuiu o sucesso rápido da Operação Tempestade Tropical... para a técnologia de combate inovadora e apoio ás pessoas da América.
Savaş odasında Dan Qauyle'la ile Nintendo oynayabilirdim.
Podia ter jogado Nintendo com o Dan Quayle na sala de guerra.
Öylece kalakaldım.
Lembras-te do Quayle quando lhe citaram o Kennedy? E fiquei ali como.
Bentsen desteğini Kennedy'ye verdiğinde Quayle'in surat ifadesini hatırlıyor musun? Aynen ona benziyordum.
Foi a cara que eu fiz.
Ama Dan Quayle ile Courtney Love da burada.
Mas ali está o Dan Quayle e a Courtney Love.
- Quail'in Bush'la olan ilişkisinde hep homo-erotik bir şey olduğunu düşünürdüm.
Havia algo homo-erôtico na relação do Quayle com o Bush.
Dan Quayle şakanı buraya da sokuştur.
Introduzir aqui a piada à Dan Quayle.
Politik davranışlarım gayet samimi, ve genel başkan adayı olarak sadece Dan Quayle benim oyuma layıktır.
E se há um candidato a Vice-Presidente que merece o meu voto, é o Dan Quayle.
En iyisi işe koyul, Quayle.
- É melhor começar, Quayle.
- Quayle'de öyle.
- O Quayle também.
Harikasın Quayle.
Brilhantismo, Quayle.
Quayle yapmıyor. Bunu bilmiyordum!
O Quayle não é.
Quayle gelirken bizi haberdar eder.
Avisar-nos-á da vinda do Quayle.
- Biz aynı taraftayız, değil mi Quayle?
Estamos do mesmo lado, certo?
- Üniversitede Dan Quail'a aşıktım.
- Tive um fraquinho pelo Dan Quayle.