Querelle translate Portuguese
54 parallel translation
Querelle bir denizci.
O Querelle é um marinheiro.
Quarelle'in büyük tutkusu kendi vicudu kısacası.
A grande paixão do Querelle é o seu próprio corpo em repouso.
Bu kardeşim, Querelle.
Este é o Querelle, o meu irmão.
Quarelle, Mario'nun bakışları karşısında dona kaldı.
Querelle ficou paralisado com o olhar de Mário.
Aynı anda, Quarelle bar sahibinin sıra dışı gücü... ve polisin güzelliği arasında kaldı.
Ao mesmo tempo, Querelle ficou impressionado com a força incrível do dono e com a beleza do polícia.
Quarel'in bu sahibin yönettiği arazinin düyenvi birşey oluna dair şüphesi yoktu. Ama bir polisin bu kadar zegin ve yakışıklı olması mümkün olabilir miydi?
Querelle não tinha dúvida que o domínio sobre o qual este tipo reinava era terrestre.
Ne düşünüyorsun, Querelle?
Um cêntimo pelos teus pensamentos, Querelle.
Qurelle kendinin bir canavar olduğu fikrine alışık değildi.
Querelle não estava habituado à ideia de que era um monstro.
Belki aşk bir katiller mağrasıdır. Eğer bu gerçekse... Querelle beni bunun içine mi sokacak?
Talvez o amor seja um covil de assassinos e se isto for verdade, irá o Querelle atrair-me para tal?
Querelle'e beslediğim duyguların içinde boğulma vakti geldiğinde... benim için çalan bir alarm olacak mı?
Quando chegar o momento de me afogar na minha emoção pelo Querelle, haverá um alarme a tocar para mim?
Kendi yanlızlığının içinde izole olan subayın... içinde uyanan denizci Querelle duygusu...
Gostaríamos que entendessem que o marinheiro Querelle, nascido daquela solidão na qual o próprio oficial permanecia isolado,
Nasıl ateşli arzuluyorum Quarelle'i Bu soylu görüntüsünün arkasındaki kaba herifi dışarı vurması için.
Como desejo ardentemente que o Querelle se revele como um canalha por baixo daquela superfície real.
Yavaş yavaş Querelle'in bizim vicudumuzun içinde büyüdüğünü farkettik... Ruhlarımızı geliştirerek, içlerimizi en iyi şekilde doldurarak.
A pouco e pouco apercebemo-nos de que Querelle, já dentro da nossa carne, estava a crescer, a desenvolver-se na nossa alma, a alimentar-se do melhor que há em nós.
Quarelle'deki bu cevheri keşfettikten sonra... Onun kibirlilerin gerçek kahramanı haline gelmesini istedik.
Depois de descobrirmos isto acerca de Querelle, queremos que ele se torne no próprio herói daqueles que desprezam.
Aktaracağımız manzara Quarelle'i... ifşaa eden olayın bir kopyası.
A cena que relataremos é uma transposição do acontecimento, o qual nos revelou Querelle.
Querelle yanlızken onun için çalan davul ve kavalları dinledi.
Querelle ouviu os tambores e as gaitas a tocarem só para ele.
Querelle, açık olmayan bir şekilde herşeyin daha bitmediğini hissetti.
De uma maneira muito confusa, Querelle pressentiu que tudo não estava terminado.
Merhaba, Querelle.
Olá, Querelle.
- Querelle mi?
- O Querelle?
Querel'le mi?
Com o Querelle?
Ama benden Quarelle'i becerdiğine inanmamı bekleme.
Mas não me vais fazer acreditar que fodeste o Querelle.
Ama Querelle iyi bir çocuk.
Mas este Querelle é um tipo às direitas.
Querelle'e aşık olduğumdan beri... disiplinci görevimi daha az yerine gelirebilir oldum.
Desde que me apaixonei pelo Querelle, tornei-me menos disciplinador.
Querelle'e olan aşıkım ne kadar atsa... içimdeki kadın o kadar... yumuşak başlı, belirgin ve hüzünlü oluyor.
Quanto mais amo o Querelle, mais gentil e definida a mulher mais triste em mim se torna,
Bu garip iç dökmelerimin biri boyunca... Querelle'le olan ilişkimi tanımlarken... bütün bu kederlerin ve içsel malubiyetlerin ortasında... sorunun ne olduğunu düşündüm.
Durante uma destas estranhas revelações, a definir o meu relacionamento com o Querelle, penso, no meio de todas estas mágoas e derrotas íntimas,
Onu tanıyor muydun, Querelle?
Conhecia-lo, Querelle?
- Oynamak ister misin, Querelle?
- Também queres jogar, Querelle?
Hayatında ilk kez Querelle, bir erkeği dudaklarından öptü.
" Pela primeira vez na sua vida, Querelle beijou um homem na boca.
Ve benden başka kim Quarelle'in büyüsü tarafından fethedildi?
E quem, além de mim, foi conquistado pelos encantos do Querelle?
Bu nedenle Querelle'in karşına bir aslan terbiyecisi olarak görünüyorum.
Deste modo apareço perante o Querelle como um domador de leões.
Evet, Sen Querelle'sin... Robert'ın kardeşi.
Sim, és o Querelle, o irmão do Robert.
Querelle'in içi kafasını karıştıran bir huzurlukla doldu.
Uma inquietação envolveu Querelle, perturbando a sua mente.
Querelle'i gördüm.
Conheci o Querelle.
Quarelle cinayet işlemiş genç bir adamla tanışmak için gelmişti.
Querelle ia conhecer um jovem que tinha matado.
Ama Querelle sayesinde, gerçek bir cinayetle tanışacaktı.
Mas, graças a Querelle, ele seria adornado com um verdadeiro homicídio.
Madam Lysiane karşısında Querelle'i görünce... bakışları sadece O'na doğru uçtu.
Quando Madame Lysiane se encontrou perante Querelle, o seu olhar direccionou-se para a braguilha dele, apesar do seu esforço.
Lysiane'e bakmayı hiç düşünmedi.
Querelle não pensou mais em olhar para Lysiane.
Nono, Querelle'le içinde bulunduğu oyunu... Quarelle'de keşfedilmesi gerektiğine inandığı azgınlığın... enerjik nasıl denirse, övüngen bir başkaldırısı olarak görüyor.
O Nono vê no seu jogo com o Querelle uma manifestação de excitação energética, de certo modo arrogante, a qual acredita ter descoberto no Querelle.
Nono, Querelle'i becermenin ne daha iyi ne de daha kötü olabileceğine karar verdi.
Nono concordou foder Querelle mais ou menos para ser simpático.
Quarelle'in gücü yüzünden, Nono, ona karşı bir küçümseme hissetmiyordu.
Por causa da força de Querelle, Nono não sentiu desprezo por ele.
Bana yardım ettiğin için çok şanslıyım, Querelle.
Tenho tanta sorte por me teres ajudado, Querelle.
Querell'in arkadaşlığı Gil için aşk uçurumuna dönüştü.
A amizade de Querelle por Gil desenvolveu-se até ao limite do amor.
O saygı ve merakın uyandırdığı tuhaf duyguyu sürdüren Querelle için küçük bir Querelle'di.
Ele era um pequeno Querelle por quem Querelle mantinha um estranho sentimento de respeito e curiosidade.
Sanki önceden bir bebek Querelle ceniniymiş gibi, duruyordu.
Como se ele estivesse perante o feto de um Querelle bebé.
Querelle aşkın gönüllü olduğunu anladı.
Querelle entendeu que o amor é voluntário.
Querelle denedi.
Querelle tentou.
" Querelle şeytanla sessiz bir anlaşmaya girmişti.
" Querelle tinha celebrado uma espécie de pacto tácito com o Maligno.
Ama Querelle tarafından sevilmek... Fransa'nın bütün denizcileri tarafından sevilmiş olmalıyım. çünkü Querelle onlara göre, erkeksi ve saf erdemlerini simgeliyordu.
Mas amado pelo Querelle, eu seria amado por todos os marinheiros em França, porque o Querelle é um compêndio de toda a sua masculinidade e virtudes naïves.
Biliyorum, Querelle'den asla ayrılmayacağım.
Sei que nunca deixarei o Querelle.
Querelle şimdi Lysiane'nin aşığıydı.
Querelle era agora o amante de Lysiane.
Dikkat et, Quarelle!
Cuidado, Querelle!