Querido translate Portuguese
38,737 parallel translation
Bilmiyorum tatlım.
Eu não sei, querido.
Sevgili yeğenim nasıl da değişmişsin.
Querido sobrinho, ora, como tu mudaste.
Tamam, gidiyorum.
Estou a ir. - Olá, querido.
Shh, tatlım.
- Querido. - Não há problema.
Benim küçük aşk maymunum da uyandı.
Aí está o meu querido macaquinho.
- Barry Allen çok tatlısın, biliyor muydun?
Barry Allen, és muito querido, sabias?
Tatlım.
Muito bem, querido.
Bir sürü his ve istekler ayrıca salya sümük ağlamalar. Julie'nin Craig Castle ile olması. Adamın çok tatlı olmasına rağmen kızın tamamen bir sürtük olması.
Muitos sentimentos, necessidades e choro com ranho sobre a Julie estar com o Craig Castle agora, mesmo sendo ele um querido, mas ela ser tipo uma cabra maligna fria.
Biliyorum hayatım ama anne yakında evde olacak.
Eu sei, querido. Mas a mamã estará em casa em breve.
Merhaba tatlım.
Olá, querido.
Bunu kendine söylemeye devam et tatlım.
Continua a pensar assim, querido.
Bu kadar kaygılanma hayatım.
Não fiques tão nervoso, querido.
Gözümün nuru.
Mais querido Do que os meus olhos
Bu güzel bir şey.
Não, é querido.
Tatlım?
Querido?
Hoşçakal canımın içi.
Adeus, meu querido.
- Ah, evet.
- Não é querido?
Penny'i incitmeyeceğini biliyorum ama bence ona ne olduğunu biliyorsun.
Não acho que tenhas querido fazer mal à Penny, mas sabes o que aconteceu com ela.
Tatlım ben çağrı yaparken sen içeriye girer misin?
Querido, podes ir para dentro enquanto eu aviso sobre isto?
Ne hoş, değil mi?
É tão querido.
Çok şirin.
Isso é tão querido.
Bu çok hoş. Ayrıca çok da doğru.
Isso é muito querido e bem verdade.
Çok tatlıydı.
Foi tão querido.
"Horoz" faslını geçince... Jameson gerçekten tatlı, zeki, duyarlı bir adam.
Depois de passar o "Galo", o Jameson é um tipo muito querido, inteligente e sensível.
Canım, bak...
Olha, querido...
Bir tanem... Hoş geldin.
Querido, bem-vindo.
Todd, zamanın var mı?
Todd, tens um segundo, querido?
Leonard'ın annesi için bunca zahmete katlanman çok hoş.
Acho muito querido fazeres isto pela mãe do Leonard.
Sevgili ağabey, sana muhteşem bir fırsat için yazıyorum.
"Querido irmão, escrevo-te sobre uma grande oportunidade."
Pek bağışlayıcı bir tipe benzemiyor çünkü.
Que querido. Ele parece ser do tipo que aceita desculpas.
Adamın ne zaman dönecek?
Quando é que volta o teu querido?
Erkek arkadaşınla bir kuyumcu soyduk.
Assaltei uma ourivesaria com o teu querido.
Eğer sen veya sevdiğin biri saldırıya uğramış olsaydı, polislerin onlara yalan söyleyip korkutmalarını, her yöntemi kullanmalarını isterdin.
Se tu ou um ente querido fossem agredidos, ias querer que a polícia mentisse, intimidasse, usasse todos os truques disponíveis.
Tamam tatlım, kapatmam lazım. Seni seviyorum.
Está bem, querido, preciso de ir.
Sevgili Michael, seni çok özledim.
PATTI MILLER : Para o nosso querido Michael, Eu sinto muito a tua falta.
Hesabı ona verme tatlım kendisi fakirdir.
Não Ihe dês a conta, querido. Ela é pobre.
Sorun değil, hayatım.
Querido, sei que estás preso.
Hayatım?
Querido?
Güzel, şunları analiz edelim de nerede üretildiğini öğrenmeye çalışalım.
- Muito querido. - Vamos analisar isto e ver se descobrimos onde estão a ser feitas.
- Birtanem, elbette hayır.
- Querido, é claro que não.
Selam tatlım!
Olá, querido!
Yapma birtanem.
Por favor, querido.
Bebeğim daha yeni ısınıyorum.
Querido, estou só a começar.
Dedektif Günışığından söz açılmışken...
Por falar no nosso querido Detective "Raio de Sol".
Lou, tatlım...
Lou, querido... amor, tem calma.
Bana bak... Will, bebeğim.
Olha para mim, Will, querido,
Nerede yaşarsak yaşayalım, hangi okula gidersek gidelim ve beysbolda hangi mevkide oynarsak oynayalım birbirimizi seveceğiz ve destekleyeceğiz bebeğim.
Vamos amar-nos e apoiar-nos uns aos outros independentemente de onde vivermos, em que escola andarmos ou em que posição jogamos na equipa de basebol, querido.
Lou, hayatım, ne yapıyorsun?
Lou, querido, o que é que estás a fazer?
Lütfen bebeğim...
- Querido, por favor...
Bebeğim, kalbim pıt pıt atıyor.
Querido, o teu coração está a pulsar.
Tatlım bu normalden de öte.
Querido, nós passamos há muito do normal.