Quina translate Portuguese
21 parallel translation
Ona bir şeyler kakalarım diye düşündüm ama iş çıkmadı.
Talvez eu consiga uma quina com ela, mas até agora...
Yani turnayı gözünden vurabilirsin. Çünkü adamlar parayla oynuyor.
Dá pra acertar uma quina, e não acontece nada... porque eles têm dinheiro.
- İki sekizli, maça onlu, ikili ve beşli.
- Dois oitos, dez de espadas, duque e quina.
Sence hangisi önce gidecek, Valentini mi, Dickstein mi?
Quem achas que quina primeiro, o Valentini ou o Dickstein?
Wow. Beş, yaramaz.
Quina, sem ajuda.
- Bugün Perşembe.
- É quina.
Kiwano.
Quina.
- Kiwano.
- Quina.
"Kesin öldü bu adam." dediler.
"Pronto, é desta que quina."
Ben de hiçbir şey yapmadan devam edersem, bir gün onun alabora olacağını umuyorum.
Fico praticamente sem nada, e depois quina no dia seguinte.
Quina, Hodadır.
Quina é Hoda.
Quina, daha değil.
Quina, ainda não!
Zor bir gün olmuştur. Duşa girer. Duştayken ayağı kayıyor, basamağın köşesi boynunu kırıyor.
Foi um dia duro, toma duche, escorrega no champô, bate com a cabeça na quina do degrau, caso encerrado.
- Kupa beşli.
Quina de copas.
Yanıklara rağmen kurtulabilirdi ama patlamanın etkisiyle duvara çarpınca kafatası kırılmış.
Teria sobrevivido às queimaduras, mas com a força da explosão, fracturou o crânio numa quina.
Bana şöyle güzel bir yumruk atsana. Ya da kafamı masanın altına sıkıştır.
Por favor, dá-me um soco na cara e bate com a minha cabeça na quina da tua mesa.
Ya yumruk yediyse, geri düşer, boynunu yatağın dibindeki köşeye sert ve sabit şekilde çarpar.
E se ele foi golpeado, cai para trás, isso, o pescoço bate com força na quina da cama.
Parmaklar.
Barra-quina.
Çatıda bir delik var.
Há um buraco na quina do telhado.
Quina mı?
Quina?
Kafanı duvarın kenarına çarpıp alnını yarmıştın.
Chocaste contra a quina de uma parede e abriste a testa.