Quinlan translate Portuguese
145 parallel translation
Captain Quinlan nerede?
Onde está o capitão Quinlan?
Ünlü polisimiz Hank Quinlan'ı tanıyor musunuz?
Suponho que ouviu falar do famoso Hank Quinlan?
Quinlan, öyle hemen Meksika'ya geçemeyiz biz.
Quinlan, não podemos entrar no México assim à toa.
Quinlan arabadaki o kız hakkında araştırma yapmak istiyor.
O Quinlan quer investigar a moça que estava no carro do Linnekar.
Quinlan neden onun bu işle bir ilgisi var sanıyor?
Porque é que o Quinlan pensa que ela tem a ver com isto?
- Ben Hank Quinlan.
- Sou o Hank Quinlan.
Quinlan bir iz bulmuş, onu görmeliyim.
O Quinlan tem uma pista, tenho de ir.
- Fakat ben, Quinlan'a, karakola gitmek zorundayım!
- Mas tenho que ir à esquadra americana do Quinlan!
- Quinlan bir ipucu buldu.
- O Quinlan tem novidades.
- Captain Quinlan'dan!
- Oo capitão Quinlan.
Quinlan karar verecek ona.
O Quinlan logo decide.
Bu Quinlan değil mi?
Não é o Quinlan?
- Quinlan mı?
- Quinlan?
Bu davaya Quinlan'ı vereceklerini tahmin etmiştim.
Bem me parecia que iriamos lidar com o Quinlan.
Sadece Quinlan'ın tekelinde değil ya.
O Quinlan não tem o monopólio das intuições.
Quinlan nerede?
Onde está o Quinlan?
Quinlan Sanchez'i tutuklamak üzere.
O Quinlan está em vias de prender o Sanchez.
Captain Quinlan...
Capitão Quinlan...
Peki Al, Quinlan'ın dinamiti nerede bulduğunu öğrenmemiz lazım.
Temos de descobrir onde o Quinlan arranjou a dinamite.
Quinlan'ın çiftliğine ne dersin?
E quanto à fazenda do Quinlan?
Hank Quinlan yok o zaman işin içinde!
Não com o Hank Quinlan.
17 çubuk, "Black Fox" marka, H. Quinlan için.
17 estacas, marca "Black Fox", para H. Quinlan.
Quinlan çiftliğinde kullanmak için dinamit aldı, tamamen rastlantı.
O Quinlan precisava de dinamite na fazenda dele. Pura coincidência.
Quinlan namuslu bir polistir.
O Quinlan é um polícia honesto.
Quinlan hiç bir zaman rüşvet almadı.
O Quinlan nunca aceitou dinheiro.
Quinlan'dan mı?
Ao Quinlan?
- Quinlan'ın eski davaları ile ilgili dosyaları nerede bulurum?
- Onde estão as actas dos casos antigos do Quinlan?
Belki de Quinlans'ın önsezileri sizinkinden daha iyidir.
Se calhar a intuição do Quinlan é mesmo melhor que a sua.
Quinlan orada mı?
O capitão Quinlan está?
Hank Quinlan'ın burada işi ne?
Porque havia o Quinlan de estar aqui?
- Eski dava dosyaları, sizin veya Quinlan'ın bulduğu esas deliller.
- São as actas dos casos em que você e o Quinlan encobriram as provas principais.
Peki, Quinlan'a ne demeli?
E o Quinlan, sargento?
Bırakın Quinlan.
Pare, Quinlan.
Quinlan, eğer beni ele verirsen, benim de söyleyeceklerim var.
Quinlan, se me entregar tenho muito que lhes contar.
Quinlan.
Quinlan.
Quinlan kendini ne sanıyor?
Quem é que o Quinlan pensa que é?
Gerçeği Quinlan'dan duymak istiyorum.
Preciso que o Quinlan diga a verdade.
Quinlan.
O Quinlan.
Quinlan haklı çıktı.
Afinal, o Quinlan tinha razão.
Müfettiş Clouseau, Polis Şefi Quinlan.
Inspector Clouseau, Superintendente Quinlan.
Bu sabah Scotland Yard'dan, Müfettiş Quinlan'dan bir "masaj" aldım.
Recebi uma "massagem" esta manhã do Inspector Quinlan da Yard da Escócia.
- Bay Quinlan bize katılmayacak mı?
O Sr. Quinlan não se junta a nós?
- O bir gemici... ve yalnız kalmayı tercih eder.
O Sr. Quinlan é um homem do mar, e prefere ficar sozinho.
- Quinlan, geri çekil!
Quinlan, pára!
- Pekala, bu kadarı yeter.
Quinlan, já chega.
- Sana bırak onu dedim.
- Quinlan, larga isso.
Karen Ann Quinlan, solunum cihazı kapatıldıktan sonra dokuz Yıl yaşadı.
A Karen Ann Quinlan viveu nove anos depois de se interromper a ventilação.
Onun terapiye gitmesini istedim... benim- - benim kolej arkadaşım Harry Quinlan ile. güvendiğim biri.
com um colega meu chamado Harry Quinlan. Um amigo meu. Um homem em quem eu confiava.
Kyle'ın bana olan veda mektubunu buldular... Harry Quinlan ile olan özel arkadaşlığının... getirdiği utançtan bahsediyordu.
Depois do funeral, encontrei uma carta em que ele revelava a vergonha... que sentia pela sua "amizade especial" com o Quinlan ;
Quinlan da vuruldu.
D Quinlan foi atingido.
- Quinlan! - Kaç!
Corre!