English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ R ] / Rachel

Rachel translate Portuguese

8,891 parallel translation
Şuna cevap ver o zaman, kişi başı 70 bin dolar Laura veya Rachel hayatından bahsediyor olsaydık da harika bir teklif olur muydu?
Seria 70 000 por pessoa um excelente acordo, se estivéssemos a falar da vida da Laura? Ou da Rachel?
Sen ve Rachel bir elmanın iki yarısı gibisiniz.
Tu e a Rachel são agulhas num palheiro.
Ve ona üçkağıtçı diyen en son kişi Louis'di ve ve sen de onu az kalsın yumrukluyordun.
- Rachel. - A última vez que alguém o chamou duvidoso, foi o Louis e tu quase lhe deste um murro por isso.
Bugün Rachel'ın doğum günü. İnsan Kaynakları'ndaki Rachel mı?
- É o aniversário da Rachel.
Rachel, ne istemiştin?
Rachel, em que posso ser útil?
Anlaşmaya varacaktım ama Rachel bu avukatın geçmişte birçok şirketlere şantaj yaptığını öğrendi,... o yüzden tek seçeneğimiz karşı dava açmaktı.
Eu ia fazer um acordo, mas a Rachel descobriu que a advogada era chantagista, por isso a nossa única opção era um contra processo.
Rachel'a önümüzdeki ayki bütün büyük birleşmelerin listesini yapmasını söyle.
Diz à Rachel que me traga uma lista de fusões empresariais pendentes.
"Selam Rachel, sınavın nasıl geçti?" demek istemez misin?
Não queres dizer : "Rachel, como correu o teste?" Não me interessa.
Rachel, Katrina ilk günden buna hemfikir olurdu.
Rachel, a Katrina teria concordado.
Rachel Zane, seni şanlı yaratık.
Rachel Zane, és magnífica.
Rachel McCord, Matt Hendricks?
Da Rachel McCord, do Matt Hendricks?
Belki, ama Rachel ve diğerlerine bunu borçluyum, ve bu kadar zaman uğraşarak elde ettiğim, kariyerimi kaybetmeyeceğim.
Talvez, mas estou em dívida para com a Rachel e com os outros, e de forma alguma vou abdicar vida que tanto me esforcei para obter.
Hayır, Rachel, olmayacağım.
- Não, Rachel, não vou.
Rachel, bu bahaneyle alâkalı değil bu, insanların gözünün içine bakıp bunun doğru olduğunu ikna edebilmemle alâkalı ve ben bunu yapamam.
- Rachel, o problema não é esse. Trata-se de olhar para as pessoas e convencê-las que é verdade. Não consigo.
Rachel Elizabeth Zane, bana ortak olarak aldığım ilk davada yardım eder misin?
Rachel Elizabeth Zane... Aceitas ser a minha colaboradora no meu primeiro caso como sócio?
Rachel, bu toplantıyı tek başına halletmen gerekiyor. - Ne?
- Tens de orientar a reunião.
Rachel, bir saniyem yok.
- Eu não posso.
- Rachel, önemli değil.
- Não é importante.
Rachel, özür dilerim.
Rachel, lamento, eu...
Toplantıdan önce onun geldiğini gördüm, ve toplantıyı Rachel'a devretmek zorunda kaldım ve onun tanıdığı Mike Ross olduğumu bilmiyor ve öğrenemeyecek de, ama- -
- Eu vi-a a chegar para a reunião. Pedi à Rachel que me substituísse. Ela não sabe que sou o Mike que ela conheceu.
Şimdi, Rachel'la beraber çalışacağım ama ama şimdi yetki tamamen onda olacak.
Eu e a Rachel vamos trabalhar juntos, mas ela é que vai dar a cara.
O zaman Rachel'ın yetkiyi aldığını öğrenmemesini sağlasan iyi edersin.
- É bom que te certifiques que ele não descobre que deste a liderança à Rachel.
Rachel.
- Rachel. Prazer em vê-la.
Bak, Rachel, dün biraz gevşek davrandım çünkü sen başından büyük bir işe kalkışmış bir çaylaksın ama açıkçası senin bizi anlaşmaya dahil edecek gücün yok.
Ontem dei-lhe um desconto porque é uma novata a fazer algo que a ultrapassa. Mas dado que não tem o poder para incluir-nos neste negócio, talvez seja melhor ligar ao sócio.
Rachel, üzgünüm. Bunu kişiselleştirmek istememiştim.
Desculpa, não quis tornar o assunto pessoal.
Rachel, bu mükemmel.
Rachel, isso é incrível.
Rachel, GigaDyne daha yeni savunma sanayisine gireceğini duyurdu. - Ne? Ne zaman?
A GigaDyne anunciou que vai passar a trabalhar com a Defesa.
Rachel,...
Rachel, o que faz aqui?
Sen mi düşündün, ortak mı düşündü?
- A Rachel ou o seu sócio?
Bunu, inanması güç bulabilirsin, ama Mike Ross bir sahtekâr, ve o, bunu bildiğimi biliyor.
Rachel, vai achar isto inacreditável, mas o Mike Ross é um mentiroso.
Aman Tanrı'm, biliyorsun.
Meu Deus, a Rachel sabe.
Üzgünüm, Rachel. Bunu görmezden gelemem.
Lamento, mas não posso ignorar isto.
Akıllı bir kadınsın, Rachel.
A Rachel é uma mulher inteligente.
Çünkü, Rachel öyle yapmam için yalvardı.
Porque a Rachel implorou-me.
Hayır, bak sen sadece bütün elemanlara Rachel'ın buraya seksi bir hemşire şekline geleceğini söyle.
Não, diz a todos os tipos que a Rachel vai estar aqui vestida de enfermeira sexy.
Bak çünkü Rachel gelirse bütün elemanlar gelir.
Porque se a Rachel vier, todos os tipos vêm.
Rachel, bu görüşmeye tek başına girmelisin. - Ne?
- Tens de tratar da reunião.
Rachel, neler oluyor?
- Rachel, o que se está a passar?
Rachel, bu her annenin düğün için kızıyla yaşadığı olağan bir tartışma.
Rachel, é esse tipo de discussão que toda a mãe tem com a sua filha sobre o seu casamento.
- Rachel!
- Rachel!
Rachel, sana babanın evlenmemizden üç hafta önce ne yaptığını anlattım mı hiç?
Rachel, já te contei o que o teu pai fez três semanas antes de nos casarmos?
Neler oluyor, Rachel?
O que se passa, Rachel?
- Rachel Zane.
- Rachel Zane.
Sen de Rachel'a borçlu olduğumu söyledin.
- E disseste que eu devia à Rachel.
- Ve kirli de değildir. - Rachel...
E não é sujo.
- Rachel, ne olur.
- Rachel, por favor.
Rachel, burada ne işin var?
O que estás a fazer aqui?
Rachel, şimdi konuşamam.
Não posso falar.
Rachel Zane.
- Sou a Rachel Zane.
Rachel- -
- Rachel.
Sana yalan söylüyor, Rachel.
- Ele está a mentir-lhe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]