Radio translate Portuguese
10,512 parallel translation
Duvarlar bakır kaplamalı ve tavan radyo iletim frekanslarına engel koyuyor.
O cobre nas paredes e tectos bloqueia as frequências de radio-transmissão.
11 : 30'da telefon görüşmesi ve Apex Radyo ile öğle yemeği olduğunu unutma.
- Vamos falar com a administração e temos o almoço com a Apex Radio.
Andre, Apex Radio ile ne alemde? İyi.
Como está o Andre a lidar com a Apex Radio?
'Burası, Avrupa'ya seslenen Afganistan Radyosu.'
'Esta é a Radio Afeganistão chamando a Europa. "
Burası Afganistan Radyosu, Kabil, ve işte haberler.
Esta é Radio Afeganistán, Cabul, e estas são as notícias.
Ekiplere haber verdik. Bir ekip arabası şanslıymış.
Lançamos um alerta e um carro de rádio teve sorte.
Silahın ve telsizin.
A arma e o rádio.
Telsizi alıp meslektaşlarına beni suya doğru koşarken gördüğünü söyleyeceksin.
Vai pegar neste rádio e dizer aos seus colegas que me viu a correr em direcção à água.
Sonra da telsizden Rizzens'a ulaşmaya çalış.
E depois veja se consegue contactar o Rizzens via rádio.
Biyolojiden anlamam ama radyo frekanslarını, ne kadar yükseğe çıkarsan sinyalin o kadar az kesintiye uğradığını falan bilirim.
Não percebo de biologia, mas sei que em rádio-frequência quanto maior a altitude, menor é a interferência no sinal.
- Sevindim.
Pega num rádio.
Radyoda duymuştum.
Ouvi-o na rádio.
Cidden ikna edici bir radyo istasyonu bu.
Esta rádio é irresistível.
Radyo Yıldızını Öldüren Elektrik.
A ELECTRICIDADE MATOU A ESTRELA DA RÁDIO
Radyoda çok zaman geçirdik beraber.
Fizemos juntas tantas horas de rádio.
Sasha'nın ustalık alanı insanları anlamak iken Jane'inki radyo alanıydı.
A Sasha estudava Psicologia, um grande carácter. A Jane estudava Comunicação com talento para a rádio.
- Bay Burd, Sasha'nın hakkınızda planladığı gösteri... Birçok erkek eski sevgililerinin notlarının karşılaştırılmasından rahatsızlık duyar.
O programa que a Sasha supostamente estava a preparar sobre si, muitos homens iriam sentir-se ameaçados pelas suas ex amantes irem comparar notas na rádio.
İki elini de kullanabilen orospulardan bahsediyordum.
Na rádio a falar sobre prostitutas ambidestras.
- İstasyonda biri aksini söylerse yalandır.
Na rádio quem disser o contrário, está a mentir.
Hangi radyo istasyonunda kayıt edildiğini söylerler herhâlde.
Na rádio devem poder dizer-nos quem é que a gravou.
Üzgünüm.
Desculpem. Onde até uma emissão comemorativa tem um prazo e seis pausas para anúncios. Rádio.
- İstasyonda. Anma yayınını düzenliyor.
- Na rádio, a apresentar a emissão em memória da Sasha.
- Umarım cehennemde radyo istasyonu vardır ve bunu dinliyorsundur, çünkü -
Bem, espero que no inferno haja rádio e espero que estejas a ouvir, porque...
12 yıl 4 aylık bir hizmetin sonunda 2-6 numaralı telsiz artık hizmet dışı.
O rádio número 2-6 está fora de serviço depois de 12 anos e 4 meses ao serviço da polícia.
Ama dirsek kemiğinin öne yakın boşluğunda bir Monteggia çatlağı buldum. Bunu yanında önkol kemiğinin başında çıkık ve el tarağında kırıklar var.
Mas encontrei uma fractura de Monteggia na área proximal da ulna, sem falar do deslocamento na cabeça do rádio e fracturas nos metacarpos.
- Telsizi kullan...
O rádio de urgência.
Yani bu şeyin sistemi, ben giriyorum, üzerine basıyorum, ve müzik çalmaya başlıyor.
Então, eu entrei, pisei nesta coisa, o rádio começou a tocar música.
Bölgede spektrum analizi yaptık... içeride radyo dalgalanması var.
Fizemos a varredura de RF com análise de espectro, apanhámos algumas ondas de rádio da loja.
Radyoda konuşulmaya başlandı bile.
- A rádio já está a falar nisto.
Eko 23 Haberleri yerel haberlerle başlıyor.
23h. Rádio Eko. Começamos com as notícias locais de Silverhöjd.
İsveç Radyosu'ndanız.
Daqui a Rádio Suécia.
Silverhöjd Radyosu'nu dinliyorsunuz.
Distraías-te. Estão a ouvir a Rádio Silverhöjd.
Radyo Silverhöjd.
Rádio Silverhojd...
Radyo Silverhöjd'ü dinliyorsunuz.
Estão a ouvir a Rádio Silverhojd.
Onun sesini telsizden duyduk.
Eu ouvi a voz dele no rádio.
Lanet bir radyo, dostum.
É o raio de um rádio, amigo.
Hava klima açık olmamasına rağmen üflüyordu ve radyo bir anda delirdi, Trini'de öyle.
O ar-condicionado foi para o máximo, mesmo sem estar ligado... E o rádio enlouqueceu, assim como a Trini.
Radyo bir gün güzelce çalıyor öbürsü gün çok kötü!
Logo hoje que a programação na rádio é boa!
Harry'nin radyodan yakaladığı... sinyale göre... Onun bu gece karargaha ulaşması... bekleniyor.
O Harry recolheu informações a partir das mensagens via rádio, que ele chega ao Quartel-General hoje à noite.
Evden üç blok ötede radyodan bu şarkıyı dinliyorduk sonra suyum geldi ve arabanın üzerine boşaldı.
Estávamos a três blocos de casa, a ouvir esta música no rádio, e as minhas águas rebentaram dentro do teu carro.
Steve, telsizden kendimizi tanıtmamızı söylüyorlar.
Steve, tenho contacto via rádio com o solo, estão a pedir para nos identificarmos.
Telsizde çok fazla parazit var.
Estamos a captar uma enorme interferência no rádio.
Yük gemisinde telsiz iletişiminde sorun yaşıyoruz.
E estamos com alguns problemas de comunicação via rádio no cargueiro.
Telsiz menzilinin dışındayız ve kaybolduk.
Estamos sem contacto via rádio e estamos perdidos.
Radyo hâlâ benim kontrolümde.
Ainda vou controlar o rádio.
Hatta daha iyi. Çünkü 12 yıl sonra sonunda Annie Lennox kasetini teypten çıkarabildiler.
Até melhor, porque após 12 anos, tiraram a cassete da Annie Lennox do rádio.
Shavers haber verdi.
O Shavers avisou pelo rádio.
Beni en yakın istasyona götürüp güvenle bıraktıktan sonra size odanın kodunu telsizle bildireceğim.
Vais-me levar até à estação espacial mais próxima, e, depois, quando eu estiver em segurança fora desta nave, comunicar-te-ei o código via rádio.
Evet, maaşımda % 5 artış olsun diye 20 senelik meslektaşım olan 80 yaşında bir kadının evine gizlice girdim ve küvetine radyo attım.
Entrei na casa da minha colega de 80 anos de há 20 anos e larguei um rádio na banheira dela para poder ter um aumento de 5 %.
En azından radyoyu açsana?
Podes pelo menos ligar o rádio?
Televizyon ve radyo işlerinin altındaydı.
Estava em programas de televisão e empregos na rádio.