Ramo translate Portuguese
2,747 parallel translation
Ağaçların dallarında tomurcuklar açıyordu ve heryerde kuşlar vardı.
Há botões em cada ramo. E pássaros por toda a parte.
Bütün ailenin yeni bir dalı.
Um novo ramo da família.
Çiçek soğanlarını Hollanda'dan getirtiyorlar ; bir demeti 20 dolar.
Eles trazem os bolbos da Holanda por avião. - Vinte dólares pelo ramo.
Orada yolunu bulabilmek için çalışıyor gibi görünüyordu.
Parecia que ele queria entrar naquele ramo.
Bu buketi ister misiniz?
- Quer o ramo de flores?
Pardon! Sen şimdi zeytin dalı mı uzattın?
Desculpa, isso foi um ramo de oliveira?
Bizim sektörde Justin Bieber'ın yaşadıklarını kimse yaşamadı.
No nosso ramo, o que aconteceu com o Justin Bieber nunca acontecera antes.
Böyle manzaraları en son The Beatles ve The Monkees de çatmıştı bize.
O grande momento, neste ramo, é, como cantor principal, esgotar Madison Square Garden. Madison Square Garden representa o auge do sucesso para um artista.
Sizin sektördekilerin diğer insanlardan farklı olduklarını mesela.
De como as pessoas do seu ramo são diferentes das demais.
Anjiyo orta serebral arterin bir dalında pıhtı olduğunu gösterdi.
A angiografia revelou um coágulo num ramo da artéria cerebral média.
Yani... Tamam, özellikle değil ama aynı iş sektöründeyiz. Yatırım yapabilir.
Pronto, nem por isso, mas estamos no mesmo ramo e ela pode querer investir.
Birinci ince dal. İkinci ince dal. Üçüncü ince dal.
Ramo um, ramo dois, ramo três.
İşin ile ilişkilerinin birlikte yürümesinin zor olduğunu düşünüyorum.
Suponho que namorar seja difícil no seu ramo.
Bugünlerde daha çok emlak ve inşaat işleriyle ilgileniyorum.
Não, actualmente dedico-me mais ao ramo imobiliário e à construção.
Arkadaşın Larry yanlış meslek seçmiş.
- O Larry está no ramo errado.
Tanrım, burada başka iş alanından kimse yok mu?
Caramba, alguém aqui trabalha numa ramo diferente?
Yakuza'nın daha genç bir koludur.
O ramo mais jovem e chamativo da Yakuza.
Ya da engerek yılanının zehrini sadece dal ve ayakkabı bağı kullanarak çıkarmayı bilmeyenler için.
Ou como extrair veneno de víbora usando apenas um ramo e uns cordões.
Anneler çiçekleri sever ve büyük bir demet alacak gücün de var.
As mães gostam de flores. E você pode pagar um bom ramo.
Aile şirketi ne üzerineymiş?
Qual é o ramo da família dele?
Bu tarz bir işte duyguların yeri yoktur.
Não é bom misturar emoções neste ramo.
Amerikan Hükümeti'nin gizli bir birimi.
É um ramo secreto do Governo americano.
Sen de bilirsin bu işleri.
Sei disso, porque estamos ambos no ramo.
Ne de olsa güvenlik işindesin.
O "ramo da segurança".
- Ben çiçek almadım.
- Eu não comprei o ramo.
Bak, bak, ben burada bir zeytin dalı uzatıyorum çünkü sana şu anda ne kadar sinir bozucu göründüğümü bilyorum.
Isto é um ramo de oliveira. Porque sei que devo ser irritante para ti, neste momento.
Kendi iş hattında korkusuz olman gerek başkalarına verdiğin eziyetin sana hastalık şeklinde geri dönmesinden korkuyorsun.
Tem de ser destemido no seu ramo de trabalho, e agora está com medo de que a dor que causou nos outros, volte para si em forma de doença.
O çalıyı bırakıp elimi tutmalısın.
Vai ter de largar o ramo - e agarrar a minha mão, certo? - Tenho medo!
Korktuğunu biliyorum ama onu bırakıp elimi yakalamalısın.
Sei que tem medo, mas tem de largar o ramo - e agarrar a minha mão. Agarre-a agora!
Senin işinde insan rahatsızlık dolu sessizliklere alışıyordur.
No seu ramo, suponho que esteja habituada a silêncios desconfortáveis.
Mary gazete işinde olduğunuzu söyledi.
A Mary disse-me que trabalha no ramo de jornais.
Sör Gregor 500 atlıyla yola çıkacak ve Tanrı'nın Gözü'nden Kızıl Yaba'ya kadar Nehiraltı'nı ateşe verecek.
Sor Gregor partirá com 500 cavaleiros e lançará fogo às Terras Fluviais, desde o Olho de Deus até ao Ramo Vermelho.
Adına pikaia demişiz ve solucan şeklinde küçük bir canlıdır ve çok zaman önce yaşadığı düşünülüyor ve bizim de içinde olduğumuz yaşam dalı bu. Bu yüzden bu bilinen ilk atamız olabilir.
Chama-se "pikaia" e é uma pequena criatura parecida com uma minhoca, mas pensa-se que isto é um cordado que é o ramo da vida a que nós pertencemos, ou seja, é possível que este seja o nosso antepassado mais antigo que se conhece.
Cinayet gecesi birisi Eleanor'a bir buket ortanca vermişti.
Alguém deu à Eleanor um ramo de hortênsias, na noite do crime.
Fotoğrafçılarla olan geçmiş ilişkilerimden ötürü her işi geri çevirecek olsam bu sektörde kariyer yapamazdım.
Se eu recusasse trabalhos devido à relação com os fotógrafos, eu não teria uma carreira neste ramo.
Bu işi yapıyorsan dayanıklı olacaksın.
Neste ramo, temos de ser insistentes.
Biliyorum, biliyorum. Bir adamı kıyafetlerinden bilirim.
conheço o tempo mau e o brando, conheço o ramo pelo cipreste,
Poliçe numarasını biliyor musunuz ya da ne sigortasıydı?
Tem o número da apólice, ou sabe qual é o ramo?
Elinde 13 tane gül olacak.
Vais ter um ramo de 13 rosas.
Şu anda güzel bir çiçek buketi alan Miranda için büyük bir alkış lütfen.
Um aplauso para a Miranda, que neste momento também recebe um lindo ramo de flores.
Yeni Güzellik Kraliçemiz Laura Guerrero'ya muhteşem bir çiçek buketi bu genç adam tarafından takdim ediliyor.
A nossa rainha de beleza, Laura Guerrero, recebe da mão de um rapazinho um lindo ramo de flores.
Belki de hala soruşturma gözlemcisi olmasının nedeni sigortadaki en saygı gösterilen işlerden biri olmasıdır.
e talvez supervisor de investigação seja uma das mais respeitáveis posições no ramo de seguros.
Senin çalıştığın alandaki kişiler, belki de tanıdığın kişiler.
Pessoas do teu ramo de trabalho, talvez os conheça.
Ve benim işimde, yarım kalan işler fazla başarılı olmaz.
E no meu ramo, pontas soltas não se saem bem.
Bir bülbül şakıyordu En yüksek dalında
No ramo mais alto Um rouxinol cantou
Şu an Jenna'nın camına sürtünen bir ağaç dalı var.
Neste momento, está um ramo a bater contra a janela da Jenna.
Ne zamandan beri böyle insani işlerin içerisindesin sen?
Quando é que entrou no ramo de resgate humanitário?
Biz risklerle dolu bir iş yapıyoruz, binbaşım.
Estamos no ramo de riscos, Major.
Ee, yemek hizmeti alanında mı iş bakıyorsun?
Então, estás a procurar no ramo da restauração?
Hem unutma ki, aranızdaki mesele ne olursa olsun güzel bir buket çiçeğin çözemeyeceği şey yoktur.
E lembre-se : não importa a discussão que for, não há nada que um lindo ramo não possa resolver.
Hangi işte olduğuna bağlı.
Dependendo do ramo de atividade.