Ranger translate Portuguese
1,014 parallel translation
Böylece çadır bütün tören boyunca hışırdayıp durmaz.
Assim a lona não vai abanar e ranger durante o sermão inteiro.
Evet.Bir polisin dişini kırıldıktan sonra, diğer ikisi av bıçağı ile doğrandı.
É, depois de quebrar o queixo de um ranger e esfaquear dois outros.
Sen hala bir polissin bundan dolayı gizli çalışıyordun.
Continua um ranger, está trabalhando disfarçado.
Bu sadece alçak gönüllülük değil iyi bir polis olacağımdan şüphem yok.
Obrigado, homens. Só a modéstia me faz duvidar de que serei um bom ranger.
O benim polis olduğumu biliyor.
Ela sabe que sou um ranger.
Evet bakalim, dinleyin. su anda Frank Hamer'in elindeyiz. Ve bu Frank de Teksas korucusuymus.
Hei, olhem só, estamos sob custódia do capitão Frank Hamer... e o Frank é um Texas Ranger.
Bu Teksas korucusu kaybolmus.
Este Texas Ranger está perdido.
Hey Teksas korucusu, isini pek iyi yapmiyorsun.
Texas Ranger, não está a fazer o seu trabalho.
Koskoca Teksas korucusu silahini bize salliyor. Bizse sanki içimizden biriymisçesine onu buyur ediyoruz.
O bom velho Texas Ranger acena-nos a sua arma... e nós recebemo-lo como se ele fosse um dos nossos.
Valla ben ailede bir Teksas korucusu oldugu için gurur duyuyorum.
Bom, estou muito orgulhoso de ter um Texas Ranger na família.
O Teksas korucusunu Missouri'de yakaladiginizda yaninizda olan.
O que estava convosco quando apanharam o Texas Ranger no Missouri.
Birinci ve ikinci Ranger taburları imha edildi. Duyuyor musunuz?
O 1 º e o 2º batalhões de Rangers foram dizimados.
- Texas Ranger'larda çavuşum.
- Sargento dos Rangers do Texas.
Ranger kuralı küçük ateş yakmaktır.
Os Rangers as fazem menores.
Marşal Rooster Cogburn ve Texas'lı bir memur.
O comissário Rooster Cogburn e um ranger de Texas.
Sen ve diğer memur acele kımıldanın!
Desistam você e seu ranger!
Ranger'a da gideceğim.
E tenho de fazer uns despachos em Ranger.
Shack, yan çubukları zorla gidiyor!
A cruzeta está a ranger. Está a ouvir?
Ranger'la henüz bağlantı kurulamadı efendim.
Não houve ainda contacto com o Ranger, meu Almirante.
Bu Ranger'ın önceden belirlenmiş devriye rotası mıydı?
Esta é a rota pré-estabelecida para o Ranger patrulhar?
Dinle, Yalnız Bekçi, Beni de alır mısınız?
Escute, Ranger solitário, posso ir com vocês?
Senin için fark etmez. Amerika Birleşik Devletleri'nin Yalnız Bekçisi seni.
Não faz diferença para si, o Ranger solitário dos E.U.A..
Bak, Yalnız Bekçi.
Olha, Ranger solitário.
Hayır. Yalnız Bekçi.
Não, Ranger solitário.
Uzay kovboyu
Ranger do espaço
Sokak-Suç Birliğinin Hevesli Yalnız Kovboyu, ha?
O Lone Ranger da unidade dos crimes de rua.
Bu evin içinde yaşanan fiziksel olaylar... şimdiye kadar karşılaştığım gıcırdayan kapıları falan aşar.
Há eventos físicos mensuráveis nesta casa que estão para além de portas a ranger ou de pequenas coisas.
Long Ranger öldü.
O Long Ranger morreu.
- "Lone Ranger," "Long" değil
- É Lone Ranger, e não Long. - Morreu.
Bir çift bağımsız yalnız kovboyuz.
Somos dois Lone Ranger a trabalhar por conta própria.
- Yalnız kovboy mu? - Evet.
- "Lone Ranger"?
Dişlerini gıcırdatıyorsun Decker.
Está a ranger os dentes, Decker.
Yalnız Kovboy'un atı da mı?
O cavalo do sobrinho do Lone Ranger?
JJ McQuade konuşuyor, Texas Ranger'ı ( Korucusu )
- Por que fazes isso? - Sou J.J. McQuade.
Ranger! Bu adamı öldüreceğim!
Ranger, vou matar este homem!
Siktir ulan! Kimse bir Teksas Rangerını öldürüp bunu anlatacak kadar uzun yaşamadı.
Ninguém que tenha morto um ranger viveu para contá-lo.
Daha önce hiçbir Teksas Ranger'ını bu kadar yakından görmemiştim.
Nunca tinha visto um Texas ranger de tão perto.
Bilirsin bir zamanlar Teksas Ranger'larından birisi babamın dişlerini eline dökmüştü.
Sabes... Uma vez, um Texas ranger partiu os dentes do meu pai com um pontapé.
Sen de bana yapacak mısın? Teksas Ranger'ı?
Farias-me o mesmo, Texas ranger?
Dakota Brown... 38 yıllık mükemmel performans gösteren bir Teksas korucusu... 2,000'i aşkın tutuklama... Teksas eyaletine olan gözü pek hizmetleri için bu altın saat ve hizmet plaketini sunuyoruz
Por 38 anos de incomparáveis serviços como Texas ranger... por mais de 2.000 detenções... pelo seu devoto serviço ao grande estado do Texas... presenteio-o com este relógio de ouro... e esta medalha de honra.
Teksas Rangerlarının vurdu kırdıdan ibaret olmadığını bilmiyorsun.
Mas para a tua informação, ser um Texas ranger é mais do que fazer detenções.
Fakat benim ekibimdeki bir Ranger örnek bir vatandaştır. Toplumun temel direklerindendir. Kiliseye gider.
Mas um ranger que me agrada é um cidadão modelo... um pilar da comunidade, que vai à igreja, que vive uma vida simples e que tem uma adoravél esposa e filhos.
Alıntı yapıyorum : "Ranger JJ McQuade vahşi, modası geçmiş, uyumsuz... günümüz Ranger'larının yaşayan abidesidir"
Passo a citar : " O Ranger J.J. McQuade é o símbolo vivo... da natureza brutal, pouco cooperativa, discriminatória...
Ranger, yeni ortağınla tanış. Şerif Yardımcısı Arcadio Ramos. Arcadio.
Apresento-te o teu novo companheiro, o agente Arcadio Ramos.
Ranger?
Ranger?
Hey, Ranger, özür dilerim. Sabah sabah sana toslamak istemezdim.
Ranger, peço-lhe desculpa... por tê-lo incomodado esta manhã.
Kahretsin, Ranger!
Maldição, ranger!
Allah belanı versin!
Maldição, ranger!
Gıcırtılarını duyabiliyorum.
Ouço o ranger dele enquanto caminha.
- İşe yarar mı, doktor? - Evet, Yalnız Bekçi.
- Sim, Ranger solitário.
- Ranger?
- É o que vou descobrir. - Ranger.