Rocco translate Portuguese
536 parallel translation
Rocco, telefon kulübesi, eğil.
Rocco, na cabina telefónica, mas baixa-te.
Ölenler arasında Nick Brown, güçlü Doğu Kesim çete lideri ayrıca Rocco, Brown'un sağ kolu ve Manny Eckert var.
Uma das vítimas é Nick Brown, o líder poderoso de um bando, e também Rocco, o assistente de Brown, e Manny Eckert.
Bundan kurtulamayacaksın, Rocco.
Não há-de conseguir levar à sua vantagem, Rocco.
Johnny Rocco, tabii.
Johnny Rocco, é claro.
Johnny Rocco.
Johnny Rocco.
Gangster Johnny Rocco, Bay Temple.
Johnny Rocco o gangster.
Eşsiz Rocco.
O famoso Rocco.
Rocco.
Rocco.
Rocco?
Rocco?
Rocco!
Rocco!
"Rocco" dedi.
Ele disse "Rocco".
Rocco, kraldan da öteydi. Bir imparatordu.
Ele era mais do que um rei, era um imperador.
Fikirleriniz ta eskiye, Amerika'nın Johnny Rocco'suz idare edebileceğini düşündüğü yıllara ait.
Ainda vive no tempo em que a América pensava... poder viver sem os Roccos.
Tekrar hoşgeldin.
Seja bem-vindo, Rocco.
Rocco konuşunca, herkes dinlerdi! Rocco ne derse, o olurdu!
Quando eu falava... todos se calavam e ouviam!
Kimse Rocco kadar büyük değildi!
Ninguém me chegava aos calcanhares!
Orada uyandım. Rocco başımda duruyordu.
Quando acordei... o Rocco estava em cima de mim.
"Yöre Polisi Johnny Rocco'yu Yakaladı."
"Ajudante da Polícia Local prende Johnny Rocco."
Şuna bakın. Muhteşem Johnny Rocco. Yüzünden Nora'nın tükürüğü sarkan!
O grande Johnny Rocco... com o cuspo de Nora na cara..
Roccolar istemez, yoksa Rocco olamazlardı.
Os Roccos não pedem conselhos.
" Ben Rocco'dan daha iyiyim.
Está a pensar : "Sou melhor do que o Rocco".
Pekala, dinle, asker binlerce adamın silahı var, ama sadece bir tane Johnny Rocco var!
Escute bem... milhares de tipos têm pistolas, mas só há um Johnny Rocco!
- Öyle değil mi, Rocco? - Tabii!
Claro!
Anlat ona, Rocco.
Diz-lhe.
Öyle değil mi, Rocco?
Não quer, Rocco?
İçinde Johnny Rocco'ya yer vermeyen bir dünya için.
De um mundo onde um Johnny Rocco não poderia existir.
Ha bir Rocco fazla, ha bir Rocco eksik, uğruna ölmeye değmez.
Não merece a pena morrer por um Rocco a mais ou a menos.
Pekala, Rocco.
Muito bem, Rocco!
Johnny Rocco yaşamış, yaşamamış, bana ne?
Não quero saber se o Johnny Rocco está vivo ou morto!
Rocco, Amerika'ya dönmek istiyorsa, bırakın dönsün! Başkan olsun!
Se o Rocco quer voltar para América, que volte!
Ben, dünyayı Johnny Rocco'dan kurtarmak için mi öleceğim?
Morrer, para livrar o mundo do Johnny Rocco?
Çünkü yukarıda söylediğin "ha bir Rocco fazla, ha bir Rocco eksik, ölmeye değmez" sözlerin, çok anlamlıydı.
Porque você fez sentido lá em cima quando disse... "Não merece a pena morrer por um Rocco a mais ou a menos."
Biraz kilo almışsın.
Rocco, engordaste.
Dünyada bir Rocco eksik veya fazla, ne değişir.
Não que um Rocco a mais ou a menos faca diferenca.
Bunu Rocco'ya yapacak kadar büyük değilsin.
Não é suficientemente homem para fazer isto ao Rocco!
Sadece Johnny Rocco.
Foi apenas do Johnny Rocco.
Rocco... - Bu ne?
Rocco!
- Rocco'ya beklediğimizi söyle, Tom.
Diz ao Rocco que estamos ø espera, Tom.
Canlı!
- Rocco, vivos!
Fredo, adamları, Rocco, Neri, herkes senin emrinde.
Sobre o Fredo e os homens dele. Rocco, Neri, todos.
Rocco ve Neri'nin bir ilgisi olduğunu mu düşünüyorsun?
Achas que o Rocco e o Neri têm algo a ver com isto?
- Rocco.
- Rocco!
- Rocco?
Rocco?
Rocco sepeti al.
Rocco, o cesto.
Rocco bekle bir saniye.
- Rocco, segura aqui.
Rocco şehire bak!
Rocco, olha!
Rocco, Simone gelin haydi!
Rocco, Simone, vamos embora!
Rocco kaldır şunu.
Rocco, despacha-te!
Ben, Johnny Rocco!
consideram-me indesejável... a mim, o Johnny Rocco!
Rocco.
- O Rocco...
Haydi çocuklar, haydi Rocco, kalk artık uyan!
- A neve!