English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ R ] / Roddy

Roddy translate Portuguese

201 parallel translation
Roddy!
Roddy!
Bana 42 yıllık bir viski ver, Roddy!
Um whisky de 42 anos, Roddy.
Roddy pistin dışına doğru spin atıyordu. Kurala göre, hızını kesmeden devam edeceksin.
Quando há acidentes, a regra é seguir em frente.
Jimmy, bu Roddy Craig.
Jimmy, este é o Roddy Craig.
- Lüks hayat, Roddy!
- Exclusivo mundial, Roddy!
Roddy McDowall benim kayınbiraderin kuzenlerinden birine yakınmış.
O Roddy McDowall é relacionado com o primo do meu genro.
Roddy McDowall mı?
Roddy McDowall!
O "Baldırı çıplak Roddy Peeper".
Ele é "O Escocês Mirone."
Bu Roddy, Bay Svenning'in asistanı.
Este é o Roddy, o assistente do Sr. Svenning.
Rowdy Roddy, Svenning bu adamı tutuklatmamış mıydı?
Este não é o tipo que o Svenning mandou prender?
- Hey Roddy!
- Roddy!
O Roddy McDowall'dı.
Essa é a Roddy McDowall.
Roddy, sıkışmış bir top sadece.
Rod, é só uma bola presa.
Arti, benim capran iri, Roddy McDowall ve su kücük sevimli deri takimi?
mais, a minha paixoneta pelo Roddy McDowall, e aquelas roupas fofinhas de pele?
Tanrı'nın yaptığı şeylerin açıklaması yoktur, Roddy.
Não há como explicar a vontade de Deus, Roddy.
Roddy, bu iyi ve güzel bir çizgi film.
Estes não fazem mal, Roddy.
Marge, Kabadayı Roddy ve Tayfun Todd'a bakabilir mi?
Achas que Marge poderia tomar conta do Roddy Refilão e do Tufão Todd?
Roddy, Homer çocuk yuvası işletmiyor.
Roddy, a casa dele não é uma creche.
Bu gece Roddy McDowall'ın evinde parti var.
"Hoje a festa é no Rowdy McDowall's".
Roddy, beni çok iyi tanıyorsun.
Conheces-me tão bem, Roddy.
- Roddy, ben de çok gitmek istiyorum.
- Adorava lá ir, Roddy.
- Merhaba, Elinor. Roddy.
Olá, Elinor, Roddy...
Roddy, eminim bir şeyler içmek istersin.
Roddy, sei que precisas de um refresco.
Roddy'yle birlikte olmanıza da çok sevindim.
E estou tão contente com o facto de tu e o Roddy estarem juntos.
- Roddy, biraz konuşabilir miyiz? - İzninizle.
- Posso dar-te uma palavrinha, Roddy?
- Ama Roddy, saklamamızı söylemişti.
Mas ele pediu que a guardássemos em segurança, Roddy.
Çok yorgunum, Roddy.
Estou tão cansada, Roddy.
İyi geceler, Roddy.
Boa noite, Roddy.
- Ama Roddy, evleneceğimize göre paranın kime kalacağı önemli değil demiştik. Hatırlıyor musun?
Mas concordámos que não interessava quem ficava com o dinheiro, uma vez que íamos casar.
- Roddy, dürüst olamaz mısın?
Não és capaz de ser honesto, Roddy?
Bunu geri alsan iyi olur, Roddy.
É melhor aceitares isto de volta.
Hayır, Roddy burada değil.
Não, o Roddy não está cá.
Çocukken, Roddy'yle güllerin savaşı konusunda tartışırdık.
O facto de eu e o Roddy, enquanto crianças, termos sempre a mesma discussão quanto à Guerra das Rosas.
Mary'yi öldürmek için bir neden yoktu. Çünkü Roddy zaten benimle birlikte olmak istemiyordu.
Não havia razão para matar a Mary, pois o Roddy nunca ficaria comigo.
- Neler oluyor, Bayan Roddy?
O que é que se está a passar, Senhora Roddy?
Roddy, bunu niye yaptın?
Roddy, por que fizeste isso?
Para istemiyorum, Roddy.
Não quero dinheiro, Roddy.
Ben Roddy Lankman.
Sou Roddy Lankman.
- Roddy Lankman burada mı?
- Roddy Lankman está aqui?
- Bay E, Roddy Lankman burada mı?
- Sr. E. o Roddy Lankman está aqui?
Eminim utandırmazsın. Sadece, Roddy programdan önce rahatsız edilmekten hoşlanmıyor.
É só que o Roddy não gosta de ser incomodado antes do programa.
- Roddy Lankman?
- Roddy Lankman?
Daha yeni tanıştığımızın farkındayım, Roddy, Ama kendi yapım şirketinin olduğunu bir bakışta anladım.
- Sei que conhecemo-nos agora, Roddy, mas sei que tem a sua própria empresa de produção.
Ne yönetmen, ne Roddy.
Nem o director, nem o Roddy.
O ne? Roddy Lankman'ın kalemi.
É o lápis do Roddy Lankman.
Çünkü bu oyunun ismi, "Hazine Sandığı". İşte sunucunuz, Roddy Lankman!
O vosso apresentador, Roddy Lankman!
Ben Roddy Lankman ve bugün ne güzel bir kalabalık var. Ama hadi uzun süreli şampiyonumuzu çağıralım.
Sou Roddy Lankman e que público fantástico temos hoje, mas vamos dar as boas-vindas ao nosso actual campeão.
Roddy Lankman, soruları sorarken gözlerini kırpıyor.
Roddy Lankman pestaneja quando faz as perguntas.
Roddy, mektubu yanıma aldım.
Argumento Afinal decidi trazer a carta.
Roddy.
Roddy!
- Övünmek bir günahtır, Roddy.
- Gostava de ver como ficam felizes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]