Rodger translate Portuguese
58 parallel translation
Rodger the Dodger elimde.
Porque tenho o Roger!
Rodger Young, ayrılma ve kalkışa hazır.
Rodger Young autorizado a decolar.
Ticonderoga, burası Rodger Young yaklaşma talep ediyoruz.
Ticonderoga, daqui Rodger Young pedindo vetor de aproximação.
Onaylandı, Rodger Young. Bir-sıfır-dokuz-beş-iki.
Afirmativo, Rodger Young.
- Burası Rodger Young. Devam edin.
Estamos sendo atacados.
Rodger Young, P gezegeninin bombalanmaya başlanması için Mobil Piyadeden resmi bir istek aldık.
Rodger Young... Há um pedido oficial da Infantaria Móvel para bombardear o planeta P.
Burası Rodger Young. Düşüyoruz.
Daqui Rodger Young!
Tekrar ediyorum, burası Rodger Young.
Vamos despenhar-nos!
- Rodger Young'ı kaybettik! - Konumunuz nedir?
Perdemos a Rodger Young.
Rodger Young düştü.
A Rodger Young foi destruída.
Rodger, 8'e in.
Descida para oito.
Rodger, şimdi pisti görüyorum.
Certo. Já vejo a pista, South Haven.
- Rogera aşık olmak elimde değildi.
Não queria apaixonar-me pelo Rodger.
- Ona aptalca şeyler söyledim, Rogerın arkasından çünkü aptal bir kavga etmiştik. - Şimdi de yazıda kullanacak diye tehdit ediyor.
Disse-lhe umas parvoíces depois do Rodger e eu termos tido uma discussão pateta e agora ele ameaça usar o artigo.
- Roger ve ben... - Biz ruh eşiyiz.
Que o Rodger e eu somos almas gémeas.
- En küçükleri, Rodger.
- O mais novo. Roger. - O que aconteceu com ele?
Jack Stapleton'la tanış, gerçek adı John Baskerville. Charles'ın küçük kardeşi Rodger Baskerville'in oğlu.
Lestrade... apresento Jack Stapleton, nome verdadeiro John Baskerville, filho de Roger Baskerville, o irmão mais novo de Charles.
Rodger'ın çocuksuz öldüğü sanılıyordu ama öyle değildi.
Pensava-se que o Roger morrera sem filhos. Mas não.
South Pacific'i, Rodger ve Hammerstein yazmamış mıydı?
Tenho toda a certeza que foi Rodger e Hammerstein que escreveram South Pacific.
Hey Rodger, bana bira versene.
Rodger, traz-me uma cerveja.
Rodgers'ta diğer dördüne kıyasla birçok anormallik var ama diğer kurbanların arasında da çok belirgin bir örtüşme yok. Neredeyse zanlı rastgele hedefler seçiyor denilebilir.
Obviamente Rodger é a anomalia dos quatro, mas não há ligação aparente entre as vítimas.
Reid, sen ve JJ Terry Rodgers'ın kulübesine gidin.
O Dave e eu vamos até ao local do sequestro. Reid, tu e a JJ vão até à cabana do Rodger.
Yani zanlı Rodgers'ı boğmadan önce onu bütün gün canlı saklamış. Söyle Garcia.
O suspeito deixou o Rodger vivo o dia todo antes de afogá-lo.
Benim çözdüğüm Terry Rodgers'ın Rhode Island'da kayıplara karışmadan önce neler yaptığı. Dinleyin.
O que eu descobri foi, o que Terry Rodger fazia em Rhode Island, antes de desertar.
Bu Rodgers'ın beş ay boyunca ortadan kaybolmasını açıklayabilir. Veya izini kaybettirmesini.
O dever a pensão alimentar, pode explicar o porquê, do Rodger andar desaparecido durante cinco meses?
Hâlâ Terry Rodgers'la ilgili tam adli tabip sonuçlarını bekliyorum.
Ainda estou à espera do relatório do Terry Rodger.
Reid, sen ve JJ adli tıbba gidin Rodgers'ın özellikle daha önceden olan bir hastalığı var mı bakın.
Reid, tu e a JJ vão ao legista e fá-los ver especificamente para uma condição pré-existente no Rodger.
Temmuz ayında, Rodgers Meksika'daki deneyler yapan bir kliniğe gitmiş, kanser için.
Em Junho, Rodger internou-se numa clínica experimental no México. Cancro.
Rodger, üvey babanın eve eski veya antikamsı bir şey getirip getirmediğini biliyor musun?
Então, Rodger, sabe se o seu padrasto trouxe alguma coisa antiga ou velha recentemente?
- Bak, Rodger
Olha, Rodger...
Rodger neden bu kadar popüler olmak zorundaydı ki?
Porque é que o Rodger tinha de ser tão popular?
- Rodger. D harfiyle.
- Rodger com um D.
Adı Rodger Loftus.
Chama-se Roger Loftus.
Aaron Rodger transferini onaylamadığında seni yerinden edecekti.
Quando não aprovaste a troca, ele ia destituir-te como comissário.
Ben Rodger Stapleton.
Sou Rodger Stapleton.
Rodger yalan söylüyordu. Montana'da değildi.
O Rodger mentiu, não esteve no Montana.
Rodger Stapleton'un arkadaşları orada olduğunu söylediler.
As amigas do Rodger Stapleton confirmaram o álibi dele.
Henry ve Charles'ı öldürmek ve suçu Rodger'a atmak tröste yeni bir hak iddiası için yolu açar.
Matar o Henry e o Charles e incriminar o Rodger abre o caminho a outra pessoa.
Henry ve Charles'ın çocukları yok. Rodger Stapleton'ın meşru çocuğu yok. Ve görebildiğim kadarıyla yatıp kalktıklarından da çocukları yok.
O Henry e o Charles não têm filhos, o Rodger Stapleton não tem filhos legítimos, tanto quanto sei, nem ilegítimos, com as suas prostitutas.
Ve Rodger'ın abisi lke Avustralya'da bir kazada öldü.
O irmão mais velho do Rodger, Ike, morreu num acidente de viação.
Charles'ın ölümünden sonra son kalan varisler Rodger ve Henry.
Depois da morte do Charles, só restam o Rodger e o Henry.
Tek yapman gereken kuzenin Rodger Stapleton'u öldürmek.
Só tem de matar o seu primo, Rodger Stapleton.
Henry Rodger'ı öldüreli beş gün oldu.
Já passaram cinco dias desde que o Henry matou o Rodger.
Rodger sizi işe aldığında yeğeni olduğunuzu biliyor muydu?
O Rodger sabia que era sobrinha dele quando a contratou?
Rodger Amca beni üniversitedeyken buldu.
O tio Rodger encontrou-me quando eu estava na faculdade.
Johnny! Rodger Young yanmış.
A Rodger Young foi destruída.
- Roger anlaşıldı.
- Rodger.
- Roger.
Rodger.
Adım Rodger.
É Roger.
Rodger.
Entendido.
- Rodger...
- Rodger.