Rollo translate Portuguese
203 parallel translation
ROLLO KARDEŞLER AMERİKALI AKROBATLAR
IRMÃOS ROLLO ACROBATAS AMERICANOS
Sadece Rollo Kardeşler yine seyircileri kırdı geçirdi.
Eram só os irmãos Rollo a arrasar o público.
Yapacağın şey, Rollo.
O que você fará, Rollo.
Hey, Rollo geçen hafta burada çekik gözlü olduğunu söyledi.
O Rollo disse que tinhas aqui amarelos na semana passada.
Hücum, daima hücum.
Para diante e para cima, Rollo.
- Ceketini alsın biri.
- Aonde está o casaco do Rollo?
Rollo bile taktiklerime dayanamaz.
Não consegues lidar com a minha estratégia, pois não, Rollo?
- Tabutuna çok yakışır salak.
Vai ficar perfeita no nosso caixão, Rollo.
Rollo, sana bir şey var.
Rollo, tenho uma coisa para ti.
Rollo! Bana balmumu gelmiş.
Ei, Rollo.
Beğendin mi Rollo?
Gostas, Rollo?
Artık dayanamıyorum.
Rollo, estou farto!
- Rollo'da.
- Rollo.
- Rollo, bombalar!
- Rollo, granadas!
Sen o kadar boşsun ki, Rohleder.
Só estás assustado, Rollo.
Galiba teğmenle girdiğin bahsi kaybedeceksin, Rohleder.
Penso que vais perder a aposta com o Tenente, Rollo.
- Yapmazsa seni vururum.
- Não faças isso, Rollo.
Başka bilgi var mı, Rollo?
Mais informações, Rollo?
Rollo Tomasi.
Rollo Tomasi.
Rollo yankesiciydi.
O Rollo roubava gente por puxão.
Rollo Tomasi yüzünden polis oldum.
Foi por causa do Rollo Tomasi que me tornei polícia.
Rollo Tomasi.
Rollo... Tomasi.
Rollo Tomasi.
Rollo Tomasi?
Hayatım, Rollo Littlemore'un 21. yaş günüydü ve Bay Chatterbox için bir şeyler de yazdım.
Querido, o Rollo Littlemore fazia 21 anos e pensei que valeria a pena ir por causa do Sr. Chatterbox.
Rollo'nun Eton'dan atılmasıyla ilgili bir şeyler ve pek çok uydurma şey.
Umas coisas sobre o Rollo ser expulso de Eton e depois, claro, inventei uma série de coisas.
Rolo ile yattın, Rollo öldü.
Vejamos... Tiveste sexo com o Rolo e ele está morto.
Ona Rollo'nun bacaklarına veda etmesini dediğini ilet.
Diz-lhe que o Rallo quer que ele diga adeus às pernas.
Buraya Rollo adındaki birinin beni bulup sana tehditler savurduğunu söylemeye geldim.
Só vim cá para te dizer que um tipo chamado Rallo... parou-me na rua para fazer ameaças.
Yani Rollo bacağı istiyor sen de Marta'yı bacakla aldatıyorsun.
Então, o Rallo quer as tuas pernas, mas estás a trair a Marta com elas.
Michael ünlü bir sihirbazlık merkezi olan Gothic Castle'a Rollo'ya bir şey rica etmeye gitmişti.
O Michael foi ao famoso gabinete dos mágicos, no Castelo Gótico, para pedir um favor ao Rallo.
Bu Rollo. Uzmanlık alanı sa...
Este é o Rollo, ele é um perito em sabo...
Oh, neredeyse unutuyordum.
Quase me esquecia. Rollo?
Lastik çocuk Rollo'yu görün.
Rollo, o Rapaz de Borracha.
Tek kişilik gösteriyi kapa ve Rollo'yu onu-bir-yerdeye çek.
Fecha aquela tenda e leva o Rollo para a tenda principal.
Rollo, sen devral. Heykelin yanında yatan dört kız. Tabi ki.
São as 4 miúdas que partiram a estátua.
O istediği gibi ailevi sorunlar falan desin, sonra ben sınırda kişilik deyince olay oluyor, üstelik ben ne dediğimin farkındayım.
Não te fica bem. Sim, e por que ela pode soltar todo esse rollo sobre assuntos paterno / filiais, Mas por Deus, nem se me ocorra mencionar os problemas de proximidade, ainda que saiba perfeitamente de que estou falando.
Rollo, Matt burda kaldı diye Hergün burda olacağını sanmıyordum
Rollo, quando deixei o Matt ficar cá, não sabia que o teu rabo ia estar cá todos os dias.
Hey, Rollo, bu gece beni eğlendirdiğin için sağol
Ei, Rollo, obrigado por me teres levado ao happy hour.
Rollo, kuralları biliyorsun.
Rollo! Conheces as regras.
Bu gece Rollo'yu eve ben bırakacağım.
É a minha noite de levar o Rollo a casa.
Rollo karnabahar çorbası yaptı.
O Rollo fez sopa de couve-flor.
Selam, Rollo.
Olá, Rollo.
Rollo beni takip etti ve radyoyu aldı.
O Rollo seguiu-me e tirou.
Rollo asla bana bu saygısızlığı yapmaz.
O Rollo não faria isso.
Keza sen de, Rollo.
E tu também, Rollo.
- Merhaba Rollo.
- Olá, Rollo.
Şikâyet etmeyi bırak.
Deixa de reclamar, Rollo.
Ölü Rollo... Şerefe.
Ao falecido Rollo...
- Rollo.
- Rollo.
Rollo!
Rollo!
- Bunu yapamazsın Rollo.
Não podem fazer isto, Rollo.