English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ R ] / Rosebud

Rosebud translate Portuguese

85 parallel translation
Rosebud.
Rosebud.
Evet, "Rosebud." Sadece bu sözcük.
Sim, "Rosebud".
Başkan olabilecek bir adam... ... zamanımızdaki herhangi birisi kadar sevildi, nefret edildi, çok konuşuldu, ama ölürken zihnindeki bir şey Rosebud'ı çağırdı. - Bunun anlamı nedir?
Era um homem que quase foi presidente... que foi mais amado, odiado e falado que qualquer outro... mas, ao morrer, só pensa em algo chamado Rosebud.
Rosebud, ölü ya da diri.
- Ótimo. Rosebud, morta ou viva.
Ne Rosebud ne de herhangi bir şey.
Nem sobre Rosebud nem nada.
Bay Kane hakkında konuşurken hiç Rosebud'dan bahsetti mi?
Quando ela falava do Sr. Kane, chegou a mencionar Rosebud?
Rosebud?
Rosebud?
- Rosebud siz değilsiniz, değil mi?
- Você não é Rosebud, é?
Rosebud, ve adınız da gerçekten Jennings, değil mi?
Rosebud. E seu nome é Jennings, não?
- Şu "Rosebud" mı?
Aquela "Rosebud"?
Bay Bernstein, Rosebud konusunda... Acaba Bay Kane ile ilgili herhangi birşey hatırlıyor musunuz?
Sobre Rosebud, Sr. Bernstein... se puder me dizer qualquer coisa sobre o Sr. Kane que lembre.
Biliyor musunuz Bay Thompson, düşünüyordum da Şu sırrını çözmeye çalıştığınız "Rosebud"... Evet? Belki de kaybettiği bir şeydi.
Sabe, Sr. Thompson, estive pensando... essa Rosebud que você tenta descobrir... pode ter sido algo que ele perdeu.
Rosebud tan bahsediyordunuz.
- O senhor ia falar sobre Rosebud.
- "Rosebud" hakkında ne biliyorsunuz? - "Rosebud"?
- O que sabe sobre Rosebud?
Son sözleri :
- Rosebud? Sua palavra final.
Size Rosebud'ı anlatırım.
Vou te falar de Rosebud.
- Rosebud.
Rosebud.
Rosebud hakkında bütün bildiğiniz bu mu?
E isso é o que você sabe sobre Rosebud?
Sadece dedi ki : Rosebud. Elindeki cam küre düştü ve kırıldı.
Ele apenas disse "Rosebud"... aí soltou a bola de vidro, que se espatifou no chão.
- Ya da Rosebud.
- Ou Rosebud.
Rosebud nedir?
- O que é Rosebud?
Rosebud'ın ne olduğunu bulsaydın bu bahse girerim herşeyi açıklardı.
Se descobrisse o que é Rosebud, talvez achasse uma explicação.
Rosebud, belki de hiç ele geçiremediği ya da kaybettiği birşey.
Talvez Rosebud fosse algo que não conseguiu, ou perdeu.
Hayır. Sanıyorum Rosebud yapbozun bir parçasıydı.
Não, acho que Rosebud é só uma peça de um quebra-cabeça.
Little Bighorn Irmağı yakınlarında Rosebud sırtındasın.
Está em Rosebud Ridge, acima de Little Bighorn.
Dur, Rosebud.
Ôo, Rosebud.
- Bir Rosebud verir misin?
- Um Rosebud, por favor.
Seni Rosebud konusunda uyarmalıydım.
Devia tê-lo avisado sobre o Rosebud.
Küçükken adı Rosebud olan bir sopası varmış.
Quando era pequeno tinha um taco chamado Rosebud.
Neden "Yurttaş Kane" gösteren bir sinemaya gidip, Herkesin ortasında avazın çıktığı kadar "Rosebud kızağın adı" diye bağırmıyorsun?
Porque não vais.. a um cinema que esteja a dar o Citizen Kane... e gritas bem alto "Rosebud é um trenó"?
Rosebud, Morton's, Johnny D's?
Rosebud, Morton's, Johnny D's?
Rosebud'a gideriz.
No Rosebud.
Bu küçük adamın adı Pete Rosebud.
Este amiguinho chama-se Pete Rosebud.
Hayir yok, bana ihtiyacin var.
Não, Rosebud, meu filho. Precisas é de mim.
Hepsi senindir, Rosebud, eski evlat.
É todo teu, Rosebud, meu filho.
- Sakin ol, Rosebud.
- Calma, Rosebud.
Peki ya Rosebud?
E o Rosebud?
Oturan Boğa'nın Kampı Rosebud Deresi, Montana Bölgesi
Acampamento de Sitting Bull Rosebud Creek Território de Montana
Reno ve Benteen'le birlikte, Rosebud'da onların izini süreceksin.
Quero que tu, Reno e Benteen para seguir a sua pista até Rosebud.
Rosebud'sa karın ağrısı.
A Rosebud é uma ralação.
Adım Rosebud.
Chamo-me Rosebud.
Rosebud.
Rosebud...
Bayan Rosebud'un Zıpzıp Bebekleri'nde yer aldığım zamanlara Ritz'de içkiler böyle karıştırılırdı.
Era assim que preparavam no Ritz... quando eu fazia parte das Belas Saltitantes da Srta.
Rosebud.
- "Rosebud".
Rosebud.
- Rosebud.
Rosebud'ı öğren.
Descubram sobre Rosebud!
Rosebud'ı hiç duymamış.
Ela nunca ouviu falar em Rosebud.
Bayan Emily Norton "Rosebud" değildi.
A Srta. Emily Norton não foi um "botão de rosa".
Welles, kendi sihrinin büyüsüne kapılmış genç bir sihirbaz gibiydi.
Rosebud...
Rosebud.
Welles utilizou todas as técnicas narrativas e todos os expedientes técnicos profundidade de campo, picados e contra-picados, grandes angulares, e disse :
Yurttaş Kane'in sonundaki kızağın adının Rosebud çıkması gibi oldu.
E o Rosebud era só um transporte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]