Rota translate Portuguese
4,568 parallel translation
Sanırım tünelleri kaçış yolu olarak kullanıyor.
Acho que ele usa os túneis como rota de fuga.
May, rotayı Austin'e ayarla.
May, marca rota para Austin.
Nesillerdir,... kuzey bataklığı üzerinden köye geliyormuş her zaman aynı rota.
Durante gerações, ele passa pelo pântano do norte a caminho da vila, A mesma rota sempre.
Belki de yönünü değiştirtmişizdir.
Talvez o tenhamos feito mudar de rota. Não podemos cobrir tudo.
Yolu, ekibi ve kamyonları biliyoruz.
Nós conhecemos a rota, a equipa e os camiões.
Her gece farklı bir güzergâh kullanarak gidiyormuş.
Cada noite era uma rota diferente e fazia isso diversas vezes.
Alphabet City'deki Cameran'ın güzergâh deneme yolunun bittiği yere kadar olan trafik kameralarını inceleyin.
Verifiquem a área em Alphabet City onde a rota do Cameron acabou.
Cam'in güzergâhının bittiği yer burası.
Aqui terminou a rota do Cam.
Route 34'deki nehirde cesedi bulundu.
Ele foi encontrado num riacho na Rota 34.
Orası Samuel Prescott'un güzergâhıdır ve binicilerin yaptığı tüm uyarılar, karışıklık ihtimaline karşın "İngilizler geliyor!" değil, "Düzenliler geliyor!" olmuştur.
Essa rota era do Samuel Prescott. E o aviso que todos os cavaleiros deram, o mais discretamente possível foi "Os soldados estão vindo" e não "Os Ingleses estão vindo."
Geleneksel bir yolu var.
Há a rota convencional...
Yani suikastçının kaçış yolunu bulduk.
Então encontrámos a rota de fuga do intruso.
Kuyruklu yıldızlar rota değiştirmez, general.
Os cometas não corrigem a rota, general.
Anlaşıldı, Guardian. 212 dereceden ikinci kez saldıracağız.
Faremos outra investida na rota de 212 graus.
Seyir halindeyiz, irtifa 5.000 ila 7.000.
Tráfego na rota, altitude 5.700 pés.
Ağırlıklar asla tutmaz zaten.
Mudaremos sempre a rota.
Bu rota ambarının 52 mil batısından geçiyor.
Só fica a 84 km a oeste do armazém.
Yolu değiştirirsek, askerlerin bir kısmını kaybederiz.
Não apenas mudaram a quantidade de homens mas também a rota.
Dün gece Özel bir teslimat yapılırken Zırhlı bir aracımız kaçırıldı.
Ontem à noite, uma transferência governamental, com rota controlada com um número mínimo de civis, foi sequestrada.
Rota yeniden hesaplanıyor.
Nova rota a ser recalculada.
- Kaçakcıların kullandığı bir yol var.
- Existe uma rota antiga de traficantes.
- Rota mahvoldu.
- A direcção foi à vida.
Şanslıydık.
Rota de traficantes.
Bu benim aldığım rota.
Esta é a rota que segui.
En uzun, en kolay rota.. Batı kıyısından aşağıda.
A rota mais longa e mais fácil é pela costa oeste.
Niye bu rotayı kullanmıyoruz?
Por que não vamos por aquela rota?
İşte şimdi ayvayı yedim.
"A minha rota de distribuição de jornais vai ficar arruinada."
Ve Neptün'ün sonunda akrep burcundaki ölüm yolculuğundan çıkması ve yay burcundaki asil ruhun ışığında yükselmesiyle bunun aşk ile bağlantılı bir şey olması gerekiyordu ve ben de bunun ne olduğunu bildiğimi düşünüyordum.
E com Neptuno a afastar-se da mórbida constelação de Escorpião e a entrar na transcendente rota de Sagitário, o caso estava destinado a assumir contornos amorosos. E eu a pensar que sabia do que se tratava.
Rotadan çıkmamış yani, fuzuli giriş yaşanmış.
Então, não está fora da rota, é transgressão.
- Alternatif yol tarif et.
- Dá-me uma rota alternativa.
Güvenli bölge için rota hazırlanıyor.
A calcular rota para localização segura.
Bütün her şeyi götürmek için tünelleri kaçış yolu olarak kullanıyor.
Ele usa o túnel como rota de fuga para se livrar do material.
Evet, sınır boyunca alçak irtifadan uçacağız.
Sim. Traça uma rota ao longo da fronteira.
Türkiye'den buraya gayrı resmi bir yolla geldiğinizi biliyorum.
Sei que chegou aqui vindo da Turquia, por uma rota informal, digamos assim?
3.000 metre yükseklikte planlanan Rota'da gidin.
Stan agendado para a altura de 3.000 metros.
Bir saatten kısa bir süre önce, İngiliz Aqualantic Flight 10 uçuşu.. .. içinde bombanın patlamsından sonra iniş yaptı. Öncesinde bir kaçırılma teşebbüsü ve rota değişimi olmuştu.
Há menos de 1 hora, o voo 10 da British Aqualantic fez uma aterragem forçada após uma bomba explodir em pleno voo após uma tentativa de sequestro.
Bir rota düşünüyordum ve ortadaki şu yumuşak noktadan geçersem su beni şuradaki Kanada lagününe taşırmış gibi geliyor.
Tenho pensado numa rota... Se eu for cair naquela parte mole do meio, é capaz de me carregar suavemente para aquela lagoa do lado canadiano.
S.S. Heman'ın kaptanıydım ve Grayskull kalesi için rota belirlemiştik. - Güzel.
E havíamos marcado a rota para o castelo de Grayskull.
Viper 34, son taarruz istikametine yönel.
Viper 34, alterar rota para posição final.
6 gün önce bir nesne, saatte 20.000 mil hızla atmosferimize girdi. Hedefi gemiydi.
Há seis dias, um objecto entrou na nossa atmosfera a 20 mil milhas por hora, numa rota directa para essa nave.
- Teşekkürler "Düşük Çene"..
- Obrigado, Boca Rota.
Korucu Servisi, fırtına güzergâhındaki insanların evlerinden çıkmamasını öneriyor.
A guarda florestal encoraja àqueles na rota da tempestade, a permanecer em casa.
60 metrede açıkta. Çarpışma rotasında.
60 metros e a diminuir, rota de colisão!
Bilmiyorum. Rotadan sapmışız.
Não sei, desviámo-nos da rota.
Bu yükseklikler, direkt olarak ticari uçuşların gerçekleştiği yükseklikler....
Nessas altitudes, a nuvem está diretamente na rota de aviões comerciais...
Bu hikâye yılanın yolu hakkında, güneydeki eski bir yol.
Diz-se sobre o caminho da serpente, que há uma antiga rota para o sul.
- Güzergah çizildi.
Guia de rota completo.
Yani hem polisleri izleyecektim, uçağı uçuracaktım, temiz bir rota bulacaktım hem de gölgelerden çıkan evsizlere dikkat edecektim öyle mi?
Então é suposto eu vigiar os chuis, voar o avião, certificar-me que tens uma faixa limpa e olhar para pessoas sem casa a sair das sombras?
May rotayı Cleveland'a ayarlasın.
Digam à May para mudar a rota para Cleveland.
Anunnakiler'in evi...
o lar dos Anunnaki... está numa rota elíptica que trás o planeta à nossa órbita a cada 3.450 anos.
Eğer o adam döndüğümüzde hala kamp ateşimizin yanında ise, ben yokum.
ROTA DE EVACUAÇÃO ZOMBIE Se aquele sujeito ainda estiver no nosso acampamento, estou fora.