Rushmore translate Portuguese
92 parallel translation
Rushmore Dağı'na çok yakın.
É perto de Mt. Rushmore.
Rushmore Dağı'nı gördüm.
Já vi Mt. Rushmore.
Peki bunun Rushmore Dağı'yla ilgisi ne?
E o que isto tem a ver com Mt. Rushmore?
... Rushmore Dağı'ndaki meşhur anıtları görmek için parka gelmiş... insanların korkulu gözleri önünde, Bay Kaplan'a iki el ateş etti.
... disparou 2 vezes sobre Mr. Kaplan em frente a homens, mulheres e crianças horrorizados que tinham ido ao parque para ver o famoso monumento Mt. Rushmore.
Rushmore Dağı'ndaki kafeteryada çalışan Chris Swenson... seslerin yükseldiğini duyunca...
Chris Swenson, um empregado da cafetaria de Mt. Rushmore declarou que ouviu vozes a levantarem-se- -
Vay canına! Rushmore Dağı!
Meu Deus!
Rushmore dağından inip etrafına bakınmanın zamanı çoktan geldi.
Já está na hora de descerem do Monte Rushmore e olharem à vossa volta.
Adamın neredeyse heykelini dikecekler.
Está praticamente no Monte Rushmore.
Mount Rushmore anıtı gibiler.
É o Mount Rushmore.
- Rushmore dağı var.
- O Monte Rushmore.
Rushmore dağını görecek ve biraz da buzda balık tutmayı sıkıştıracağız.
O suficiente para ver o Monte Rushmore e tentar ir fazer pesca no gelo.
Orada Rushmore dağına baş ağrısı vermeye yetecek kadar patlayıcı var.
Há explosivo suficiente aí para derrubar o monte Rushmore.
Rushmore Dağı'nı mı arıyordunuz?
Procuram Mount Rushmore, é? Como te chamas?
Yüzüm... -... Rushmore Dağı'nda var.
Tenho a cara no Mount Rushmore.
İşte Rushmore Dağı'nın oradayız.
Olha nós aqui, no Monte Rushmore.
Reklamlarda kamyonların Rushmore dağına çıkıp Abraham Lincoln'ün... başına park ettiğini görmekten bıktım.
De anúncios que mostram camiões a aparecer no Monte Rushmore... e a parar na cabeça do Abraham Lincoln.
Herhalde Rushmore dağından çok daha eğlenceli olur.
É melhor que... o Rushmore.
Rushmore.
Rushmore
Sadece, Rushmore ile ilgili görüşlerinize tamamen katıldığımı belirtmek istemiştim.
Eu queria dizer que concordo completamente com as suas ideias... sobre Rushmore.
Gerçekten, Rushmore konusunda haklı olduğunuzu düşünüyorum.
Eu realmente penso que está correcto acerca de Rushmore.
Gerektirdiği şey, bir kez daha sınıfta kalman halinde okuldan ayrılmanın istenecek olması.
Leva a que se ele falhar outra cadeira... vai ter de ser convidado a sair de Rushmore.
Annem oyunu okuduğunda Rushmore'da okumam gerektiğini düşünmüştü.
E a minha mãe leu-o e sentiu que eu devia ir para Rushmore.
Rushmore'a devam etmek.
Para mim, é andar em Rushmore.
Ve Rushmore'da ilk yılınız?
E este é o teu primeiro ano em Rushmore.
- Rushmore'da öğretmen olmaya nasıl karar verdin?
Como é que decidiu ensinar em Rushmore?
Rushmore bir akvaryumu hak ediyor.
Rushmore merece um aquário.
Geçenlerde atıldığım Rushmore akademisinin eski öğrencisiyim.
Sou um antigo aluno da Academia de Rushmore, donde fui recentemente expulso.
Yine de Rushmore'u özledim.
Estou porreiro. Mas tenho saudades de Rushmore.
Rushmore Arıcılar Kulübü'nün üyesiydin, değil mi? Evet.
Lembraste quando estavas na equipa de esgrima de Rushmore?
Beni Rushmore'a bırakabilir misin?
Pode deixar-me em Rushmore?
- Benim için hayat, Rushmore'du...
Rushmore era a minha vida.
O benim Rushmore'um, Max.
Ela é a minha Rushmore, Max.
Bunları Rushmore'da kazanmıştım.
Recebi-os em Rushmore.
Rushmore'a.
- Rushmore.
Aslında, farklı bir versiyonunu iki yıl önce yazmıştım. Fakat Rushmore'da oynatamamıştım.
Escrevi uma versão diferente da peça que escrevi há 2 anos atrás.
- Sahi mi? Neden? - Politik miydi?
- Mas não a podia acabar em Rushmore.
Başkan Washington, Jefferson ve Lincoln ile birlikte, yüzü Güney Dakota'nın Rushmore Dağı gibi görünen kişi.
Juntamente com os presidentes Washington, Jefferson and Lincoln, o seu rosto está esculpido no Monte Rushmore na Dakota do Sul.
- Başkan Rushmore kimdir?
- Quem é o presidente Rushmore?
Bekle bir saniye, Rushmore Dağı ve Pisa kulesi mi?
Monte Rushmor e a Torre de Pisa?
Rushmore Dağını hep görmek istemişimdir.
Sempre quis ver o Monte Rushmore.
Bunların suratı neden böyle oldu?
Que há com o "Monte Rushmore" ali em cima?
Neden bize bir dağ heykeli gibi bir şey yapmıyorsun?
Por que é que... Por que não fazes uma espécie de Monte Rushmore, mas... connosco?
Bugün Rushmore'da bir havuz yapımına başladık.
Começámos hoje uma piscina em Rushmore.
O.opsu çocuğunun biri Rushmore tarafının en büyük bölümünü alıyor.
O filho de uma cadela conseguiu a maior lápide. neste lado de Rushmore.
Baldwin'in ateşli konuşmasından etkilenen yüzlerce insan bugün Rushmore Dağı'nda toplanıp protesto etti.
Comovidos pelo discurso, centenas de pessoas foram hoje protestar junto ao Monte Rushmore.
Tabii. Hemen şurada, Başkan Rushmore'un ağzında.
Claro, está ali na boca no presidente Rushmore.
Ryan... Rushmore Dağına hiç gitmiş miydin?
Ryan... alguma vez viste o Mount Rushmore?
Üzerinde Rushmore Dağı desenli bir tişört vardı ve o adamlar hiç bu kadar güzel görünmemişlerdir.
Usava uma camisola do Monte Rushmore, e esses tipos nunca pareceram tão bem.
- Jackie Chan filmi seyrettik. Rushmore dağını havaya uçuracak teröristleri durdurduğu bir film.
Fomos ver aquele filme do Jakie Chan onde ele faz parar os terroristas de fazerem explodir uma coisa.
Hitchcockvari büyük şeyler mesela Trashmore Statues Dağı ya da başka bir örnek verecek olursam Mody Dick tarzı bir şey.
Creio que seja mais um item na série das "Grandes Coisas Hitchcockeanas" Como as estátuas do Monte Rushmore ou como Moby Dick.
Rushmore'da görev yapıyordu.
E ele foi para Rushmore.