English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Sabah ilk iş

Sabah ilk iş translate Portuguese

667 parallel translation
Yarın sabah ilk iş kampı toplayacağız.
Amanhã de manhã levantaremos o acampamento. O O'Doul já poderá viajar então.
Bir kopyasını da sabah ilk iş Berlin'e göndertiyorum.
Enviarei o duplicado para Berlim logo de manhã cedo.
Sabah ilk iş, çıkıp bir şeyler bulmaya çalışacağım.
Tenho de ir comprá-lo de manhã cedo.
Ama söz, yarın sabah ilk iş sana o masalı anlatacağım.
Olha, conto-ta logo de manhã.
Eğer bu gece iyi bir uyku çekeceğine söz verirsen, sabah ilk iş seni oraya götürürüm.
Amanhã de manhã levo-te lá, - se me prometes que dormes esta noite.
Sabah ilk iş olarak derin bir çukur kazacağım.
Vou cavar-lhe uma sepultura logo de manhã.
Sabah ilk iş, görevin eleştirisini istiyorum.
Quero um relatório da missão amanhã de manhã.
Yarın sabah ilk iş seni bir doktora götürüp neyin olduğunu öğreneceğiz.
Amanhã de manhã vamos logo ao médico para ver se descobrimos o que se passa contigo.
Sabah ilk iş sana tarif ederim.
A primeira coisa de manhã.
Sabah ilk iş olarak merkeze geldi.
Veio à esquadra logo de manhãzinha.
Bu saatte çok uğraştırdı ama sabah ilk iş bütün banka mevduat hesaplarına bakacağız.
Estamos a verificar todas as suas contas bancárias.
Bu insanlar müthiş takipçilerdir Sabah ilk iş olarak aramaya başlayacağız.
Partimos logo de manhâ, sim?
Ama sabah ilk iş nasıl olduğunu görmek için ona gittim.
Mas logo de manhã, eu voltei para saber como ela estava.
Küreği paketle ve sabah ilk iş yolla.
Vou embrulhar o remo e mandá-lo amanhã.
Sabah ilk iş, tüm sistemi kontrol et.
Verifiquem o sistema logo pela manhä.
Sabah ilk iş atlara bakacağız.
Trataremos dos cavalos logo pela manhã.
Sana söz, sabah ilk iş diğerlerinden de özür dileyeceğim. Çok olgunsun.
Pedirei desculpa aos outros, logo pela manhã.
Yarın sabah ilk iş seni doktora götüreceğim.
Amanhã de manhã vou levá-Io a um analista!
Yarın sabah ilk iş seni göreceğim.
Até amanhã.
Sabah ilk iş. Haydi gel.
Faço-o logo de manhã.
Yarın sabah ilk iş olarak hepinize tüm ayın ücreti ödenecek.
Encarregar-me-ei de que recebam um mês de pagamento amanhã de manhã.
Sabah ilk iş kasabaya gideceğim.
Vou mudar-me para a cidade amanhã cedo.
- Yarın sabah ilk iş oraya birini göndereceğiz.
- Amanhã logo de manhã. - O que é isto?
Sabah ilk iş. Şurayı imzalayın.
Será a primeira coisa amanhã.
Her sabah ilk iş olarak bana, "Heil, Larry" mi dedirtmeliyim?
Acha que tenho de a obrigar a dizer : "Heil, Larry," todas as manhäs?
Sabah ilk iş olarak kamyondan kurtulup başka bir araç bulacağız.
Amanhã de manhã temos de nos livrar do camião e de arranjar outro transporte.
Yarın sabah ilk iş olarak gidip Helen'i göreceğim.
Vou ver a Helen, amanhã logo de manhã.
Yarın sabah ilk iş olarak elçiliğe gidip o pulları iade etmemi söyle.
Vem comigo à embaixada pela manhã para... devolver os selos.
Yarın sabah ilk iş eğitimine tam programla başlıyoruz.
Amanhã, logo de manhã, iniciaremos um ensino completo.
Ama sabah ilk iş Doktor Lewellin'le konuşacağız.
Mas temos de falar com o Dr. Lewellin pela manhã.
Sabah ilk iş gidip ona bir elbise alacağız.
A primeira coisa amanhä vai ser comprar-lhe um vestido.
- Sabah ilk iş olarak. Teşekkür ederim.
- Amanhã logo de manhã.
Sabah ilk iş ha?
Logo de manhã.
Yarın sabah ilk iş doktora geri gidiyor.
Ele volta para o Dr. amanhã de manhã.
Hayır, bu sabah ilk iş olarak Mark'la konuşmadım. Taqbi ki konuştun.
Não, não falei com o Mark esta manhã?
Sabah ilk iş olarak buradan gitmenizi istiyorum.
Quero-os fora daqui amanhã de manhãzinha.
Yarın sabah ilk iş dağcıları yollarız yukarıya.
Voltarei a mandar os alpinistas logo pela manhã.
Sabah ilk iş olarak balistik raporlarını alacağım.
A primeira coisa é ver os relatórios da balística.
Yarın sabah ilk iş olarak kontrol ettiririz.
É mesmo? Bem, mandarei verificar amanhã de manhã cedo.
Baş üstüne. Sabah ilk iş.
Sim, senhor, logo de manhã.
Sabah ilk iş olarak ararım.
Ligo-te logo de manhãzinha.
Yarın sabah ilk iş bana bir uçak gönderirler
Eles me colocarão em uma avião de manhã.
Tersane senin tekneyi sabah ilk iş olarak halledecek.
O estaleiro vai tratar do teu barco amanhã de manhã.
Tamam, sabah ilk iş onu göndereceğim.
Bom, ela vai de manhãzinha.
Yarın sabah ilk iş Hong Kong'a gidiyorum.
Parto amanhä de manhä para Hong Kong.
Ama doktor sabah ilk iş olarak buraya geldi dedin.
- Mas o médico não veio de manhã?
Yani, nakit hesaplarımda eksik var ve banka müfettişleri Pazartesi Sabahı ilk iş burada olacaklar.
A minha caixa não bate certo e os fiscais do banco vão conferi-la segunda, de manhã.
Carolyn Teyze'ni ziyaret etmek istiyorsan, yarın sabah ilk iş seni oraya ben arabayla götürürüm.
Socorro! Se queres descer o rio para ir ter com a tia Carolyn, levo-te lá de carro, de manhã.
- Sabah ilk iş olarak.
A primeira coisa da manhã.
Sabah ilk iş onaracaklarını söylemişlerdi.
Disseram que o consertariam de manhã.
Sabah geldi. İlk iş olarak.
- Ele veio logo de manhã.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]